Masalın Kahramanları..

1.9K 101 27
                                    

Bonnie Bennett

Hope ile çalışmadan döndüğümden beri yataktan kalkamadım. Sanki bütün enerjim bu yatağa bağlıydı. En azından pijamalarımı giyinip bu yumuşacık güzelliğe kapılmalıydım. Tam kendimle çatışırken odamın kapısı kibarca tıklatıldı. Yatakta doğrulup içeri girmesine izin verdiğim kişinin kim olduğuna baktım. 

Hope zıplaya zıplaya yanıma bıraktı kendini,onun bu haline gülümseyip geri yattım.

" 'Biraz önce beraberdik ne istiyorsun yine Hope?' diye sormayacak mısın Bonbon"

Gülerek ona döndüm parıldayan gözleriyle bana baktı olumsuz anlamda kafamı sallayıp konuştum.

"Zaten dayanamayıp sen söyleyeceksin"

"Benden sıkıldığını inkar etmeni isterdim açıkcası,bu beni biraz kırdı Bonbon."

Söylediklerinin aksine yüzü oldukça eğlenir gibiydi. Bu yüzden onu gıdıklamaya başladım.

"Seni küçük melez,daha devam etmemi ister misin?"

Kahkahaları arasında konuşmaya çalışıyordu.

"Pes...Ediyorum... Bayılacağım.."

Durup kendine gelmesini bekledim.

"Şimdi küçük melez neden geldin yanıma ?"

"Seni götürmeye geldim Bonbon. Herkes bi yerlere gitti ve ben cumartesi çıkacak kimseyi bulamadım."

"Davina?"

"Davina Marcel ile birlikte yemek yiyecek. Lütfen Bonbon lütfen lütfen lütfen."

"Gerçekten cumartesi gecesi kalabalığını kaldıracak kafam olduğunu sanmıyorum. Evde bir şeyler yapsak?"

"Bonbon lütfen 100 yaşında gibi davranma."

"Ben huysuz yüzyıllık bir cadıyım,şimdi seni kazanıma atıp kaynatacağım küçük melez nihahaha."

Sesimi yaşlı ve kötü kalpli cadı ayarında yapıp Hope'u tekrardan gıdıklamaya başladım.

"Tamam lütfen Bonbon gıdıklama artık. "

Yataktan kaçarcasına kalkıp kapıya doğru gitti çıkmadan konuştu.

"Başaramadım,bunu amcamın halletmesi gerekecek."

"Anlamadım?"

Kaşlarımı çatarak ona baktığımda sinsice gülüp kapıyı kapattı.

Amcası derken baş belası Kol'dan mı bahsediyordu acaba? Neden aklıma ilk Elijah değilde Kol gelmişti? Kendi kendime gözlerimi devirip geri yattım. 

-

Ne zaman uykuya daldım bilmiyorum ama kapı gürültüyle açıldı. Kol direkt olarak üstüme geliyordu.

"Kapı çalma adetin yok mu senin ? Giyiniyor olabilirdim."

"Yataktan çıkacak mısın yoksa bunu senin için ben mi yapayim?"

"Defol Kol."

Söylediklerime hiç tepki vermemişti.

"Gitmek için ne bekliyorsun acaba?"

"Kalkmanı. Ben bu kadar uğraşırken senin yatakta çocuk gibi inat etmeni kınıyorum."

"Neyle uğraşırken? Ne işler karıştırıyorsunuz siz?"

Cevap vermeden hızlıca beni kucağına aldı. Ben tepki verene kadar çoktan kapıdan çıkmıştık.

"Hey!! Bırak beni yere Kol. Sana diyorum indir beni aşağı. İlla beyin damarlarını mı patlatayim Kol ?"

Kaybedenlerin Umudu..(Klaroline)Where stories live. Discover now