Güzel Sonlar

2K 106 19
                                    

1 Yıl Sonra

Caroline Forbes

Her şey normale döndüğünden beri yaşantımıza devam ediyorduk,normal derken öyle sessiz ,sakin,kimsenin ölmediği bir hayat hayal etme yanılgısına düşmemek gerek. Bazı zamanlar ortalık karışıyor bazı zamanlar herkes birbirinden nefret ediyordu,tek fark artık Mikaelson ailesi parçalanmayı bırakmış,bir bütün olarak hareket etmeyi öğrenmeye çalışıyordu. Hope babasıyla annesi fikir ayrılıkları yaşadığında ortayı bulmaya çalışan tek kişi oluyordu. Çünkü diğerleri genelde bir tarafı tutar onun arkasında olduğunu belli eden hareketler yapardı. Ne mutlu ki hiç bir zaman birbirlerini öldürmeyi düşünmediler veya Klaus kimseyi tabutlara tıkmayı düşünmedi. Ben Caroline Forbes bu kavgalarla ilgilenemeyecek bir ruh haline bürünmenin öncesinde genelde Klaus'u sakinleştirme görevimi yerine getirip kenara çekiliyordum. Rebekah ve Stefan dünyayı gezme sevdaları yüzünden aylarca şehrimize uğramıyordu ama biliyordum ki bir telefonla ikisi de burda olurdu. Hatta Rebekah bize gittiği yerlerden fotoğraflar yolluyor ve bizim hayalimizi yaşadıkları için gizliden dalga geçiyordu. Elena ve Damon herkesten uzak bir şehre yerleşip çılgınlıklar yapıyorlardı,genelde bitmek bilmeyen enerjileriyle partilerde gezip gençliklerini(!) yaşıyorlardı. Davina ve Marcel aşk hayatlarını en gizli kapaklı yaşayan çiftimizdi. Kimse onların nerde nasıl buluştuğunu bilmiyordu,hatta dışarda el ele tutuştukları zamanlar bile enderdi. Ama Hope onların çift olduğunu Davina'nın ağzından duyduğunu söylediğinden beri onları göz hapsine almıştım. Kol ve Bonnie hala inatla birbirlerine çekildiklerini kabullenmeyip tuhaf bir ilişki içindelerdi. Ve bu kötü şey başımıza gelmeden önce Bonnie ve ben Kol hakkında dedikodu yapmayı gerçekten çok seviyorduk. Şimdi hastanede bipleyen makineler arasındaki narin bedene bakarken Bonnie diğer yanımda serum kaplı eli nazikçe tutuyordu. Annem yaklaşık beş aydır kanserle mücadele ediyordu. İlk fenalaştığında Klaus onun buraya gelmesi için uğraşmıştı,hastalığını uzunca bir süre benden saklamıştı ve artık son evresine girmişti. Doktorlar sadece kalan ömrünü acısız geçirmesi için bu makinelere bağlamıştı. Ümit kalmadığını öğrendiğim ilk an yapmak istediğim tek şey ona kanımı vermek oldu ama Klaus beni bu yoldan geri döndürdü. Gözyaşları içinde anlatıp odada deli gibi dönerken beni durdurmuştu.

"Caroline bu dediğinin işe yaramayacağını ikimizde biliyoruz."

"Ama denemeliyiz Klaus o benim annem,onun ölmesini öylece izlememi bekleme benden!"

"Bir dakika sadece düşün bunu hiç duyduk mu ? Vampir kanının böyle bir işe yarayabildiğini hiç duydun mu?"
Bir anlığına dediğini düşündüm,ben bu kısa hayatımda böyle bir şey duymasam normal bir şeydi ama Klaus, o bile bilmiyorsa böyle bir şey yok demekti. Yine de denemek zorundaydım.

"Denemek zorundayız anla beni Klaus lütfen kanını ver ona."

Klaus sanki beni rüyadan uyandırmak istermiş gibi hafif bir şekilde salladı elleri iki kolumu kavrar şekilde dururken gözlerime odaklandı.
"Caroline seni anlıyorum sakındığım kanım veya başka bir şey değil sonuçlarını bilmediğin bir şeyi yaparak ya onun kalan ömrünü de kısaltırsan bunun suçluluğu seni yıkar geçer ben buna izin vermem!"

"Ama onu kurtarabilme şansımızda var."

"Caroline böyle bir şey olsa duyardım inan bana bu bizi aşan bir durum."

"O zaman o zaman Hope bir şeyler yapabilir ondan rica etsem bir şeyler bulabilir değil mi ?"

Kafamdan seçenekleri geçirirken Klaus sabrı kalmamış gibi ellerini benden çekti şimdi tıpkı biraz önce benim yaptığım gibi odanın içinde geziyordu,Bonnie koltuğa sinmiş donmuş gözlerle yeri inceliyordu. Odanın sessizliğini bozan tek şey makine bipleriydi.

Kaybedenlerin Umudu..(Klaroline)Where stories live. Discover now