11. Bölüm: Çaresizliğin Sancısı

51.1K 2.8K 4.9K
                                    

"Susmak bilmeyen vicdanın sesine..."

BÖLÜM 11

🎼Adele - Million Years Ago 🎼

Günümüz

Göz yaşlarım akarken canım acıyordu. Ener'in dudaklarına karşılık vermemiş, hareketsiz duruyordum. Ağladığımı fark ettiğinde geri çekilip parmaklarını yüzüme götürdü. Akan yaşlarımı silerken kıpırdayamadım. Ne onu durdurabildim, ne de sesimi çıkarabildim.

Aklıma gelen mavi gözler ile daha çok ağlamaya başladım. Vicdanım susmuyor aksine bağırıyordu. İhanetin acısını bilirken aynısını başkasına yaşattığıma inanamıyordum. Çaresizce yaşananları geri almak istiyordum.

"İyi misin?"

Kafamı kaldırıp gözlerini bulduğumda telaşla bana baktığını gördüm. Kelimeleri ağzımdan çıkarmaya çalışırken boğazımdaki düğüm engel oldu.

"Sen-" hıçkırdım. "Nasıl-"

Kendi yaşattığı acının aynısını başkasına yaşatmama sebep olmuştu. Bana dokunarak, öperek kendisine benzememi sağlamıştı. Her zaman onlar gibi olmayacağımı söylerken farkımız kalmamıştı.

"Sen beni nasıl öpersin?"

Ellerini bedenimden çektiğinde bir adım geriye giderek ondan uzaklaştım. Tiksinerek yüzümü buruşturduğumda şaşırmış gibiydi. "Sen beni nasıl bu hâle düşürebilirsin?"

Öfkem artarken titremeye başladım. "Sen kendini ne zannediyorsun?"

Ağzını açtığında konuşmasına izin vermedim. "Deniz'le birlikte olduğumu bilerek nasıl bana yaklaşırsın?"

Elimden ağlamak dışında hiçbir şey gelmezken haykırdım. "O kadar iğrençsin ki! Senden tiksiniyorum!"

Kilidi açmaya çalışırken bedenini kapıdan uzaklaştırıp yolumdan çekildi. Lavabodan çıkmadan önce son kez konuştum. "Midemi bulandırıyorsun!"

Koridora yöneldiğimde durup yaşlarımı sildim. Ağlamamaya çalıştım. Herkesin içine o şekilde çıkamazdım. Akan makyajımı yok etmek istercesine yüzümü temizledim. Sakin adımlarla merdivenden inerken müzik sesi artmaya başladı. Dikkat çekmemeye çalışarak kafam aşağıda kapıya yöneldim. Birinin bana seslendiğini duyduğumda arkama bakmadım.

Yola çıktığımda buralarda taksi bulamayacağımı biliyordum. Yağız'ı aramak aklıma gelirken vazgeçip caddeye yürümeye karar verdim. Ayağımdaki ayakkabıları çıkarırken kaldırıma akan yaşları gördüm.

"Asel!"

Deniz'in sesini duyduğumda dondum. Kılım kıpırdamazken önümdeki arabanın camından yansıyan bedenine baktım.

"Nereye gidiyorsun?"

Sorusunu es geçip yürümeye başladım. Taşlar ayağıma batarken ayakkabılarım elimdeydi. Diğer elimle göz yaşlarımı temizlemeye çalışsamda fayda etmedi.

Deniz, koluma yapışıp beni kendine çevirdiğinde yüzüne bakamadım. Utancımdan kıvranırken kokusunu duymak bile daha çok ağlamama sebep oldu.

ASELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin