HAVUZDA CESET

143 29 12
                                    

Başkomiser Mahmut,  Bodrum'da iş yerindeydi. İçeriye birden  yardımcısı Ersin,  girdi.

"amirim bir küçük  çocuk Bodrum, merkezde diğer  bir  küçük  çocuk  tarafından silahla  vurularak öldürülmüş. Çok  korkunç  öyle  değil  mi? çocuk  henüz  3  yaşında  onu  vuran  diğer  çocuğun  yaşıysa  henüz  2. Çocuk silahı  yerden  almış onu  oyuncak  gibi  düşünmüş  olmalı  düşünmeden  ateş  etmiş".

"çok yazık.  2  yaşında  bir  çocuk henüz gelişimini  tamamlayamadığı gibi,  düşünme yetisine de  sahip  değil".

"aynen  öyle. Şakalaşıyorlardı muhtemelen".

"burada asıl   suçlu  olan  evebeynler o  yaştaki çocukta silahın  ne  işi  var?".

"haklısınız  amirim".

bu  tarz konularda  aile bireylerine düşen  görev, sorumluluk fazlasıyla  büyüktü.

"çocuk  silahı  yerde  bulmuş amirim  aileyle  görüştük".

"iyi  bari".

Başkomiser Mahmut, ertesi  günü Banu,  ile  geçirdi. Evli  değillerdi. Banu  onun  sevgilisi  de değildi. Sadece  arada  görüşüyorlar, takılıyorlardı. Aralarında  beklentisiz  sadece cinselliğe dayalı  bir birliktelik  vardı. İkisi  de  bu  durumdan  mutluydu. Ve  de  rahattılar. Aynı  zamanda  iyi  birer arkadaştılar  da. Bunu  kimse  bilmiyordu. Çünkü  bu  ülkede  aralarındaki  bu  tarz bir   ilişkiyi  anlayabilecek  kimse  çıkmazdı. Sadece ikisi  birbirini  anlıyordu,  bu  da  onlara  yetiyordu. Mahmut, 33 yaşındaydı. Anne, babası Tekirdağ'da yaşıyorlardı.  O işi  gereği 5  yıldır Bodrum'da, polisti.

İşini seviyordu.

Banu,  o  gün  gene  çok  ateşliydi. Yatakta her  şeye  açıktı. Tıpkı  Mahmut  gibi. Sınır  tanımadan, özgürce  sevişmek  harikaydı.

Bu duyguyu  ancak  yaşayan  bilebilirdi. Ve ona göre bu  yaşanmalıydı,  da. Çünkü  sevişmek, birbirinin  bedenini  keşfetmek, ve  kaybolmak çok  zevkliydi.  Bu  zevki  yaşayamayanlara üzülüyordu,  doğrusu. Onun  diğer  insanlardan  tek  farkı o  aşık  olmadan, duygular olmadan  da  sevişebiliyordu. Tabi  bu hiç  aşık  olmadığı,  sevmediği  anlamına  gelmiyordu. Yıllar  önce  bir kıza tutulmuştu.  Onu  çok  sevmişti.  Ve  ilk defa  aşkla,  cinselliği,  sevgiyi  bir  arada yaşamıştı. İlişkisi  tam  üç  sene  sürmüştü, ve  bu  onun  gibi  özgürlüğüne  düşkün  bağlanamayan,  bir adam  için  oldukça  uzun  bir  ilişkiydi.

fakat bitmişti  işte.

ah  bu  yaşanmışlıklar  dedi  içinden.

anılar...

onu  halan  daha  seviyor  olabilirdi.

acaba?  kalbinde  özel  bir yer  edinmişti,  çünkü.

"Banu  kaç  yaşındaydın  sen?".

"kaç  olmamı  istersin?". Bunu  derken gülümsemişti.

"haydi  ama".

"tamam-  tamam 27".

"daha genç  duruyorsun".

"sağol  baby. Sende  öyle". Banu gömlek  mağazasında  satış  görevlisiydi. 

birden  telefonuna  bir  mesaj  geldi. Mesaj yardımcısındandı. Bir  cinayet  işlenilmişti.

"gitmem  lazım".

"keşke daha da  kalsaydın".

"şu  davayı  bir  çözeyim söz  sonra  gene buluşacağız ve daha  çok sevişeceğiz bebeğim."

POLİSİYE  HİKAYELERWhere stories live. Discover now