İnsanoğlunun kötülüğüne akıl erdirmek ne mümkün diye düşündü, Başkomiser Oğuz. Bir yandan çayını içiyor, diğer yandan da evinde maç izliyordu. Aynı anda iki işi nasıl yaptığını bilmiyordu, ama, yapıyordu, işte. Son zamanlarda oldukça yoğun çalışıyordu, ve korkunç cinayetler işleniyordu.
Son üç davayı kısaca özetlemek gerekirse şöyleydi; bir kadın orospuluk yaptığı için dindar olduğunu söyleyen ki, daha doğrusu kendini öyle sanan biri tarafından öldürülmüştü. Hiç bir dinde birini öldürmek yoktu oysa, bunu bilmeyen cahil biri tarafından zavallı kadıncağız korkunç bir şekilde bıçaklanarak hayata veda etmişti. Katili yakaladığında neden öldürdün? sorusuna verdiği yanıt "o bir fahişeydi, para karşılığı erkeklerle yatıp, günah işliyordu, ben onun ruhunu temizledim yaşamayı hak etmiyordu, bütün genelevlerde çalışanlar yok edilmeli" yanıtını verdi.
İkinci bir vaka ise daha değişikti. Biri borç yüzünden, diğerini öldürmüştü. Kısacası tipik para cinayeti. İki iş arkadaşı. Yaşları henüz 19. Başkomiserin bunu değişik bulmasının nedeni basit şeyler yüzünden insanların birbirlerini vahşice, düşünmeden öldürmeleriydi. Toplum ne hala gelmişti. Kötülük, cinnet, artmıştı. Para için öldürenlerin sayısı da son yıllarda artış göstermişti. Niçin öldürdün? cevap gayet net, kısa ve de basit "bunu para için yaptım üzgünüm".
Kız arkadaşını öldürenleri, aşık olduğum için yaptım, namus için yaptım diyen cahil gençlerin, kadın cinayetlerini saymıyordu, bile.
kadın cinayetleri, namus cinayetler, son yıllarda maalesef artmıştı.
Aile yetiştiriliş de, önemli rol oynuyordu. Tabi burada aile bireylerine de önemli görevler düşüyordu. Bu konularda bilgi, eğitim, şarttı. Yanlış inanışlarla birilerini öldürenlerin sayısı da artmıştı. Sorulduğunda bunu din için yaptım diyorlardı.
sapıklık artmıştı. Aynı şekilde çocuk tacizcilerini, kadınlara tecavüz edenleri, öldüren katiller de çıkmıştı. Onlarda adalet olmadığından şikayet eden katillerdendi. Bu tarz pisliklerin hapishaneye girip, çıkıp, ceza almadıklarını bu yüzden de düşünmeden öldürdüklerini söylüyorlardı. İdamı savunuyorlardı. Oysa bilmiyorlardı ki, idam geldiği taktirde bu suçlu pisliklerin yanında, adaletin olmadığı coğrafyalarda masumların da öldürüleceklerini...
düşünmeden konuşan, konuşmayı seven ayrı bir tayfa da vardı, tabi.
bir yanda seri katiller yani yüksek para alıp , işi gereği öldürenler, diğer taraf da çocukluğunda ağır trafva yaşamış, şiddete uğramış, tecavüze uğramış , psikolojisi bozulmuş, hasta ruhlu, sapık, psikopat katiller.
diğer yanda anlık bir sinir anında hatayla cinayet işleyenler.
sırf zevk için öldürenler onların durumu daha da vahim, ve de değişikti.
kıskançlık için öldürenler.
her ne olursa olsun hiç birinin durumu iyi değildi. Hepsi hasta insanlardı. Kimsenin kimseyi öldürmeye, hayatını çalmaya hakkı yoktu.
normal değildi.
yaşıyorken, öldürmek birini.
yaşayan ölüler tarafından öldürülmek...