AKIL TUTULMASI

133 28 16
                                    

Başkomiser Davut ofisinde  oturmuş davaları  inceliyordu.

içeriye  yardımcısı Yiğit  girdi.

"Başkomiserim bir  cinayet  işlenildi. Kurban 24  yaşında,  erkek,  bekar,  tek  çocuk, Üniversite son  sınıf  öğrencisi".

"yazık  çok  da gençmiş".

"öyle maalesef  amirim".

"haydi  hemen yakınlarıyla  görüşmek  üzere  yola  koyulalım".

Antalya'da,  bir  cafeye vardılar. Maktülün  annesi  ile  görüşeceklerdi.

"bize  biraz  oğlunuzdan  bahseder  misiniz".

"içe  dönüktü,  fazla  arkadaşı  yoktu,  zaten  olamazdı  da".

"niçin?".

"çünkü  o  gaydi?".

"anlıyorum".

"hayır  anlamıyorsunuz. Böyle muhafazakar  bir  ülkede o  şekilde  olmak tanrım  bu  korkunç.  Bu durumu  hiç  kabullenemedim. Dinimize  islama zaten aykırı  bir  durum. Oğlumu  kimin öldürdüğünü bilmiyorum  ancak onun  gayliğinden utanan,  biri  onu  öldürdü  diye  düşünüyorum.  Hep  korkularla  yaşıyorduk. İnsanlar  ona  hep  sokaklarda  çok kötü  bakıyorlardı. Çünkü  oğlum  Yusuf,  belli  etmeden duramıyordu.  Her  haliyle hareketleriyle kendisini  ele  veriyordu". Kadın  cümlesini  tamamlar  tamamlamaz ağlamaya  başladı.

"bu  insanların  kötülüğü  hanımefendi  gay olmak  utanılacak  bir  şey  olmamalı oğlunuz  öyle  doğdu  istese  de  kendisini  değiştiremezdi".

"Allah  bana  ceza  verdi".

"ceza  mı  verdi?".

"evet. O  bir  tecavüz  çocuğu olarak  dünyaya  geldi. Ben doğuda doğdum, yetiştim.Bizim  köyde tecavüze  uğradığımı  söyleseydim,  ailem   beni  tecavüzcümle zorla   evlendirirlerdi,    bende  çareyi kaçmakta  buldum,   ancak hiç  param  yoktu  kürtaj  olamazdım ,  beni  Emine  abla  kurtardı,  köyde  gizlice  çocuğu  doğurmama  yardım   etti,   sonra  da  işte  onu  büyüttüm,  gay olduğunu  da 10  yaşına  girince  anladım,  çok  belliydi,  ama,  yapacak  bir  şey  yoktu.Allah  bana  ceza verdi  işte".

"Antalya'ya  gelme nedeniniz?".

"iş  buldum. Evleri  temizliyorum.  Bu  yüzden  de buraya taşındım".

yazık  kadın  ne  çok  çekmiş diye  düşündü,  Başkomiser.

"şehir  hayatı, köyden  çok  farklı".

"haklısınız  hanımefendi. Oğlunuzun  arasının  kötü  olduğu  birileri  var  mıydı.  Belki  katil  odur".

Türbanlı  kadın önce  bir  düşündü,  daha  sonra  da  yanıt  verdi.

"Emre, ile  arası kötüydü.  Emre  homofobik  bir çocuktu.  Belki  katil  odur.  Okulundan".

"ona nasıl  ulaşabiliriz?".

kadın onlara Emre'nin,  telefonunu  verdi.

ertesi  gün  Emre,  ile  buluştuk.  Ve  ilk  defa bir  dava  da suçlu kendiliğinden suçunu  itiraf  etti.  Bu  onlar  için hayatlarında  bir  ilkti.  Yıllardır  polistiler. Ve  ilk  defa  bir  katil suçunu kendi  ağzından  itiraf  etmişti.

"evet  katil  benim. Onu  düşünmeden  öldürdüm.  Gene  olsa  gene  yapardım.  O  bir  gay.  Biz  gençlere  kötü örnek  oluyor. Onu  aramızda  istemiyoruz. Burası  Türkiye,  Hollanda  değil.  Biz Türkiye  de,  sapıklığa,  sapkınlığa izin  veremeyiz.  Bence  hepsi  yok  edilmeli.  Onu  öldürdüğüme  pişman değilim.   Umarım  birileri,  bu  ülkedeki  bütün  eşcinselleri,  ne  kadar  varsa hepsini  öldürür".

POLİSİYE  HİKAYELERWhere stories live. Discover now