2. Bölüm: Geçmişin Işığı

En başından başla
                                    

''Of!''

Duyduğum sesle daldığım düşüncelerden uyanıp babama baktım.

''Okulu bulamıyorum. Sapağı kaçırmış olmalıyım.'' dedi.

Ne kadar yardımcı olmak istesem de yeni şehri ben de bilmiyordum. Onun da çok fazla bilmediğini onlarca cadde ve sokaktan geçmemize rağmen okula varamadığımızda anlamıştım. Birkaç kişiye sorarak ilerlediğimizde zaman su gibi geçip gidiyordu. Keşke beni, annemin bırakmasına izin verseydim. Kayıt işleri ile ilgilenirken yolu da öğrenmiş olmalıydı. Caddenin sağında eski okulumun yanında kulübe gibi olduğu, büyük okulu gördüğümde ağzım açık kalmıştı.

Arabanın saatine gözlerimi çevirdiğimde tam bir saat geç kaldığımı gördüm.

''İnanamıyorum.'' diye bağırırken arabanın kapısını açıp bahçeye koşmaya başladım. Arkamdan gelen,

''Özür dilerim.'' sesini duymazdan gelip kapıya ulaştım.

Okulun koridorları o kadar boştu ki herkesin sınıflarında olduğunu anladım. 10-E sınıfında olduğumu biliyordum. Müdür ile uğraşmamak için direkt sınıfımı bulmaya çalıştım. İlk koridorda 12. Sınıfları gördüğümde bir üst kata çıkmam gerektiğini anladım. Hızlı hızlı merdivenleri tırmandım. 10. Sınıfların katını gördüğümde merdivenin sonuna gelmiştim. Ayağımı yeterince kaldırmamış olacaktım ki dizlerimin üzerine yere düştüm. Ellerim ile bedenimi yerden korumaya çalışmıştım. Dizimin merdivenin kenarına çarptığını, acıyı hissettikten sonra anladım. Aynı pozisyonda sakinleşmeyi bekledim.

Uzun çalan bir ıslık sesi duyduğumda korktum.

Gelen sese dönmek için ayağa kalkarken,
''Böyle bir manzarayı izlemek için nasıl bir iyilik yaptım, Tanrım!'' dediğini işittim.

Arkamda nasıl bir manzara bıraktığımı bilmiyordum ama eteğimin altındaki her şeyi gördüğüne emindim.

Merdivenin sonunda gülen yüzü ile beni izleyen çocuğa baktığımda elimin ve dizimin acısı yüzümü buruşturmama sebep oldu. Siyah saçlarını havaya kaldırmıştı. Koyu kahve gözlerini, kusursuz bir burun ve pembe dudaklar takip ediyordu. Cildinde tek bir kusur olmamasını kıskanmıştım. Ergenlik döneminde değil miydik? Bende sivilceler çıkarken bazılarının bu kadar şanslı olmasına dayanamıyordum.

''Gözlerini yerinden çıkarmamı istemiyorsan önüne bak!''

Kendi sesime inanamamıştım. Asla yapacağım bir şey olmamasına rağmen çok gerçekçi çıkmıştı.

''Zaten önüme bakıyordum, rahatsız oluyorsan yolumdan çekil.''

diyerek beni bozduğunda ne kadar aptal olduğunu düşündüm. Haklılığını bir kenara bırakmaya karar verip sert duruşumu bozmadım.

Merdivenleri tırmandığını görünce yanıma gelmesini istemediğim için arkamı dönüp dikkatli adımlarla koridora geçtim. Biraz ileride 10-E sınıfını gördüğümde kapının önünde kendime çeki düzen verip içeriye girdim. Öğretmenler masasında oturan kadının konuşması bölündüğünde gözlerini bana dikti.

''Geç kaldığım için özür dilerim.'' diyen mahcup sesimi sınıfa bıraktım. Öğretmen beni süzerken,

''Yeni öğrenci sen misin?''

ASELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin