2

1.9K 119 56
                                    

İkinci Bölüm

Mutlu olmak için kimseyi kendin gibi görme. Çünkü sen gibi olan tek kişi, aynadaki yüzündür.
~Chuck Palahnuik

~Chuck Palahnuik

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

İyi okumalar.

°°°•••°°°

Bir ıssız ormandaymışım gibi hissediyordum. Kendimi uzun zaman önce kaybetmiştim, başkaları için yaşamıştım hep.

Artık böyle olmak istemiyordum; o ormandan uçarak gökyüzüne ulaşmak istiyordum, umudu simgeleyen mavi rengiyle harmanlanmak istiyordum, beni tutan insanların arasından sıyrılıp gökyüzündeki özgürlüğün umut vaat eden elini tutmak istiyordum, ve bana bu şansı kazandıracak yabancıya inanmak istiyordum.

"Sana nasıl güvenebilirim ki? Daha adımı bile bilmiyorsun," diye haklı olarak hayıflandığımda aynı benim gibi gözlerimin içine uzunca baktı.

"Benden başka çarenin olduğunu sanmıyorum" kaşlarımı çatıp boğazımı temizledim. Anıl vardı.

"Benim bir sevgilim var ve onunla mutlu bir ilişkimizin olduğunu düşünüyorum. Bana yardım edecektir," gülmeye başladı. Hatta biraz abartıp kahkaha bile attı.

"Eğer mutlu bir ilişkin varsa neden mutlu olmak istediğinde yanında olmuyor? Ya da neden şu anda sana sarılıp destek olmuyor? Daha doğrusu neden hasta olduğunu ona söylemekten korkuyorsun?" kahkaha attıktan sonra birden ciddileşmesi garip gelirken sorularının haklılığı karşısında ne yapacağımı bilemedim.

Hasta olduğumu Anıl'a söylemekten korktuğumu daha kendim bile fark edememiştim ki. Öyle miydim? Korkuyor muydum?

Nasıl karşılayacağından korkuyordum belki, evet.

"Peki, haklı olabilirsin ama yine de bana destek olacağından eminim," dedim kendim bile sözlerime inanmazken.

"Tamam, o hâlde şimdi ben sana numaramı veriyorum ve sen kendini hazırlayıp onunla konuştuğun zaman sonuca göre beni arıyorsun, olur mu?" düşünceli bir şekilde kafamı sallayıp telefonumu ona verdim.

"Ne yapacaksan yap," dedim düşüncelerimin arasından.

Anıl beni seviyordu, bana güveniyordu, her zaman yanımda olacağını söylüyordu. Hasta olduğumu öğrendiğinde eğer beni gerçekten seviyorsa bana destek olacaktı, olmalıydı.

"Al telefonunu, gidiyorum," ayağa kalkıp elindeki telefonu bana uzattığında telefonumu elinden aldım. Açtığı kapıdan çıkmadan önce adını seslenerek onu durdurdum. Elinde katlı duran kağıdı yeni fark edebilmiştim. Sorup sormamak arasında kalmışken bakışlarımı fark etti ve kağıdı cebine sıkıştırıp bana bakmaya devam etti. Belli ki anlatmak istemediği bir şeydi.

Özgürlüğe Aşık GökyüzüМесто, где живут истории. Откройте их для себя