19.Bölüm:"Real Fear.."

7.7K 317 52
                                    

Ne demisti o harika yazar misralarinda.....

"Acı hissedilmeyi talep eder..."

Onun acisinda bogulmak istiyordum ben. Gozlerinde boguldugum gibi. Ama sadece bosca bakmaktan başka carem yoktu.

Duvarla bakisan ben değildim O'ydu. Bense müşteriler ile ilgilenmektense ona bakıp her hareketini beynime kaziyordum.

Gözlerini kıpraştırdığında ise bana bakacağını anladım ve onume dönüp buyuk bardaga birayi doldurdum.

Elimdeki köpüklü birayı adama uzattım ve kafami egdim. Bugun erken çıkacaktım ve Justin sırf bu yuzden beni izliyordu.

Birinin bana bakması ve kavga çıkarmak için an kolluyordu. Yutkundum ve yanımdan hızla yuruyen Ben'i bileginden tutup durdurdum.

"Ben.." dedim ve duraksadim. "Çıksam iyi olacak." Belimdeki önlüğü çıkarıp ona uzattigimda kafasını salladi ve arkada bizi izleyen Justin'e sinirli bir bakış attı.

"Yine onunla mı? "

Justin'den böyle bahsetmesi beni sinirlendirdi. "O çocuk beni korkutuyor Sam."Eminim senin büyük büyükbabandan bile büyüktür Benjamin!

"O sadece bana göz kulak oluyor Ben, korkacak birşey yok." Diye açıklık getirdim olaya. Ama tatmin olmuş gibi değildi.

Kim tatmin olurdu ki? Barın tam ortasındaki masada baltalı kaltilleri aratmayan bir surat ifadesiyle ickisini yudumlayan bir vampir vardı.

"Bu konuyu büyükbabana anlatmam gerekir." Dedi. Sanırım Justin'in sevgilim olduguna O'da eminidi.

Tanrı Aşkına önyargılı olmayı bırakın!

"Ben!" Ona karşı sesimi biraz yükselttim."Benim sadece patronumsun, lütfen arkadaşlıklarima burnunu sokma."

Bu sadece bir uyarıydı, diğeri ise burnunun ustune yiyeceği büyük bir yumruk olacaktı. Bu hafta içinde şu aptal Chris denen uyuzdan yeterince çekmiştim.

Sürekli var oluşumun gereksiz olduğunu ve benim gibi damarlarinda sıcak kan akan birinin sadece yemek olması gerektiği fikrindeydi.

Onuda böyle yumrukla tehtid edebilir miyim diye düşünmedim değildi aslında. Ama bilirsiniz o bir vampir.

Ve Justin herzaman yanımda olmayabiliyor.

"Sen bilirsin."

Sesi kırık gelmişti. Sanırım bu yükselmememi hiç beklemiyordu benden. Aslında bunu bende beklemiyordum. Ama biran önce Justin'in yanına gitmek ve kendimi daha guvende hissetmek icin herşeyi verirdim. Bu yuzden hafifce kafamı sallamakla yetinip tezgahın üstünden atlayarak diger tarafa geçtim.

Justin'i aramama gerek yoktu. Çıkacağımı bildiği icin dışarıda beni bekliyor olmalıydı. Bu kadar hızlı olmasını sevmediğimi sürekli dile getirirken bile, o kadar hızlıydı.

Askıdaki siyah paltomu alıp sirtima geçirdikten sonra bardaki tanıdık yuzlere donup el salladım.

"Afiyet olsun millet!"

Camdan kapıyı açıp çıkarken birkac nezaketen soylenen cumle kulaklarima doldu. Onlara hafifçe gulumserken dışarıda lüks arabasına yaslanmış zafer ile sırıtan Justin'i gördüm.

Oldukça mutlu görünüyordu. Bunun nedeninin ben olduğumdan adım gibi emindim.

Dur bir dakika benim ismim ne??

"Umarım mutlusundur!" Goz devirip dudaklarimi büzdüm. Kaslı ve sert omuzlarını silkti.

"Aslına bakarsan.."dudaklarını ıslattı ve deri montunun cebindeki ellerini dışarı çıkarıp kollarını iki yana açtı.

Senden Korkmuyorum..(Justin Bieber Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin