-American Mouth-Flightless Bird
Ile dinleyin biterse basa sarin ama lutfen bu sarkiyla dinleyin...
Kadın masasına yerleşip kitabın sıra numarasını bulmak için bir kaç evrağa baktı ve sarıldığım kitabı almak için elini uzattı.
Ayrılmak istemesem de kitabı kadına verdim
Elindeki kitabı makinesinden geçirip onay sesini duyduktan sonra kafasını kaldırdı.
"Üyeliğiniz var mı?"Hadi ama Kim buradaki kütüpaneye üye olmaya zaman harcardı ki?
Tamam arkamdaki ineklerden bahsetmiyordum.
Yüzümü hafifçe buruşturunca gözlerini devirdi.
"Üyeliğiniz yok değil mi?"Karşılık vermek yerine sakince kafa salladım .İyi biri gibi gözüken o dış görünüşün altında sadist biri yatıyordu.
"Kötü biri gibi görünmüyorsun, kitabı geri getirir gibisin. Zaten bu tarih kitaplarının rafına yaklaşan yok."
Sözümü geri alıyordum.Bu kadın gerçekten iyi biriydi. Sadist olan bendim.
Kitabı bana doğru uzattı."(... )İki veya üç haftaya geri getir. Aksi takdirde seni buralarda görmeyeyim. Kovulmama sebep olduğun için seni öldürebilirim."dedi sert ve tehditkar bir şekilde.
Kafamı sakince onay veren biçimde salladım ve kitabı aldım.
"Minnettarım." dedim gülümseyerek. "Umarım bu iyiliğinizin karşılığını alırsınız.Gülümsemeyi sürdürürken kadın "hm" gibi bir homurtu çıkardı.
Bu kütüphane dilinde ne demekti bilmiyordum. Hızla kapıyı açıp çıktım. Kesinlikle hava soğuktu. Bir taksi durağı aramaya başladım.
Sokak pek kalabalık sayılmazdı. Adımlarımı sıklaştırmam benim için iyi görünüyordu. Ceketimi kendime daha da sarıp bir kaç çiftin yanından hızla geçtim.
Her gözümü kapatışımda gözüme o lanet olası resim geliyordu ve kalp atışlarımı hızlandırıyordu. Soluklanmak için durmam uzun sürmemişti. Sırtımı nemli eski duvara istemesem de dayadım ve gözlerimi istemsiz kapatıp dinlenmek için şakaklarımı ovdum.
Diğer kolum ise kitaba sımsıkı sarılıyordu.
"Çık aklımdan."diye diye fısıldadığımda yüzüme soğuk rüzgar çarptı ancak nane ve burun direklerimi kıracak kadar alkol kokan bu esintinin rüzgar olmadığını anlamam uzun sürmedi elbet. Korkuyla gözlerimi araladım ve yerimde korkuyla sıçradım.
"Olamaz." diye mırıldandım. Karşımdaki kişi çok tanıdıktı. Gecenin gölgesinde aynı o gün ki gibi beni duvar ile arasında bırakmış gibi görünüyordu.
"Senin burada ne işin var?"dedim şaşkınlığımı hiç saklamayarak, gözlerini devirdi. Sert ve anlaşılmaz bakışları vardı. Beni korkutuyordu.
"Ne garip," dedi kendi kendine."Aynı soruyu sana sormak üzereydim. "Gözleri uzunca bir süre kısık kaldı.
"Bu seni ilgilendirir mi?"Kaşlarım imayla kalktı ancak onun derin bakışları ve dudaklarının kıvrılan kenarları daha güçlüydü.
"Sanırsam bu konuyu erince konuşmuştuk."dedi alnımdan aşağı sarkan dağılmış saçlarımın bir tutamını alıp kulağımın arkasına atarken."(... )çok iyi hatırlıyorum benden izinsiz iş yapmayacağına dair seni sertçe uyarmıştım."
Şekilli , kalın kaşları değişik biçimde havaya kalkarken tükürüğümde boğularak ölmeye çalıştım.
"Ben....ben."Sadece kekeliyordum.Doğru düzgün iki kelime kuramamıştım. -Ki bu kolay değildi. Karşımdaki bir katildi.Kelimeler birden kendini bana göstermeyi bırakmıştı ve ağzımdan çıkmak istemiyorlardı.
YOU ARE READING
Senden Korkmuyorum..(Justin Bieber Fanfiction)
Fanfiction"Kokun beni çekiyor Samantha, beni deli ediyorsun.." ************** "Seni yanımda istemiyorum desem ne yapabilirsin ki?" "Giderim." "Gidmezsin, bedenin buna izin vermeden önce ruhun durdurur seni." "Bir de kalbim..."
