1.Bölüm:He Excessive Perfect....

10.8K 400 85
                                    

Kusursuz ve çekici yüz hatları olan o katil her gözümü kapattığımda tüm benliği ile karşımda duruyordu.

Ve değişik bir şekilde onu her düşündüğümde kalp atış hızım düzenini yitiriyordu, farklı bir his veriyordu vücuduma.

Bahçe kapısından içeri girerken karanlıkta kalmış olan ıslak çimlerin kokusunu içime çektim ve büyük adımlarla kamelyanın dibine attığım valizimi kucakladım ve kapıyı çaldım, gözümü her kapattığımda korkuyordum , her an bütün benliği ile karşımda belirecekmiş gibi geliyordu.

Uzun sure bekledikten sonra kapinin acilmamasi buyukannem be buyukbabamin uyuduguna isaretti, valizi ayak ucuma koyup herzaman posta kutusunda olan yedek anahtari cikardigimda zaferle gulumseyip , eve girdim

Ölüm tehlikesi atlatmış ve büyük bir cinayetin eşiğinden dönmüş birine göre fazlasıyla rahattım, bu cesaret ve rahatlık yediğim bir şeyden kaynaklanıyorsa onu bırakmalıydım! 

Aslında  o kadar rahat değildim. Bacaklarım titriyordu ve tedirgin davranıyordum. Ancak beni neredeyse öldürecek olan kişiye bu kadar takmış olmasaydım. Sanırım yere yapışarak korkudan ağlardım ve çevredekilerin polisi çağırmasını beklerdim.

Bu düşünceler ile kafamın içinde boğuşurken bir yandan da valizimi zorlukla merdivenlerden yukarı çıkarıyordum, eskiden kaldığım odaya girdikten sonra valizi oldukça eski ahşap dolabın önüne koydum, oda aynı bıraktığım gibiydi, bir sürü saçma çocuksu posterler  , değişik resimler ve notlar hepsi amaçsız ve anlamsız bir şekilde duvara asılmıştı, sağ elim ile yumuşak saçlarımı karıştırıp büyük bir "of" çektim. Sanırım burayı temizlemem gerekiyordu.

Şuan saat fazla geçti. Ve bugün oldukça şey yaşamıştım. Biliyorum ki bunları birilerine anlatmam gerekiyordu. Ama içimdeki bir his bunu hafızamın bir köşesine kilitlemişti ve kimseye açıklamaya niyeti yoktu.

Bu yüzden şimdilik yapmam gereken tek şeyi yapacaktım;

Uyumak.

Valizime uzandım ve içinden ayıcıklı geceliğimi aldım,sonra çıkardıklarımı özensizce dürüp- hayır , hayır bu bir dürme eylemi olamazdı- daha doğrusu özensizce buruşturup bir kenara attım, ardından kendimi hatırladığımdan daha rahat yatağıma serip gözlerimi yumdum.


Yeniden o katilin kusursuz sureti karanlık görüntünün arasından belirdi. Altın sarısı saçları parıldıyordu ve gözleri keskin bakışlarla beni süzüyordu. Aynı bir kaç saat öncesi gibi. Sertve derin bakışlarla.

Daha fazla dayanamayacağımı anlamıştım. Bu yüzden gözlerimi açıp tavana diktim.

Kalp atışım hızlanmıştı ve tavanda karşı karşıya geldiğim şey yüzünden korku hormonum tüm vücuduma salgılanmıştı.

O tam karşımda tavandan bana bakıyordu. Sert ve bakışları aynıydı. Ancak nefesimi kesen şey bu sefer onun çekiciliği değil evimin içine kadar gelip tavanda bana bakıyor olmasıydı.

Ne işi vardı ki tavanda.

Belki de bu beynimin bana yaptığı bir oyundu. Hemen karar veremezdim. Ben bazen sandalyenin üstündeki ceketi bir insan sanan kişiliktim. Hemen karar vermemem gerekirdi ancak gerçekten orada gibiydi ve nefes alıp veriyordu.

Karşımda gördüğüm şeyden emin olmak için hızla ayaklandım ve yatağın kenarındaki gece lambasını yaktım, eğer ki hala tavan da olsaydı gerçekten korkudan bayılabilir ya da bir tranva geçirebilirdim.Yutkunarak kafamı kaldırdım ve boş tavana baktım. Büyük bir rahatlık nefesi verdiğimi söyleyebilirdim sizlere.Emin olmak için odanın da içini süzdüm ve burada olmadığına sadece beynimin ürettiği ir oyun olduğuna kanaat getirdim.Ardından göz devirip kendim ile dalga geçtim.

Senden Korkmuyorum..(Justin Bieber Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin