37.Bölüm:"War."

2.1K 144 34
                                    

Ellerim kaşınmaya başladı. Etrafımda döndüm. Düğün gününün üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Justin o günden beri odasından dışarı çıkmamıştı. 

Bu beni korkutuyor. Aynı zamanda endişelendiriyordu. O benim kocam olunca elime bir şeylerin geçeceğine emindim. Onun tamamen benim olacağını düşünüyordum. Ama onu daha görememiştim bile.

O gün kurt sürüsü ile birlikte o odaya girmişti ve içeride bir kaç gürültü kopuştu. Sonra ise o iğrenç kokulu şey odadan çıkıp gitmişti.

Doğrusu korkuyordum.

Justin'in sesi çıkmıyordu. O lanet olası şeyin kocama zarar vermiş olma ihtimali beynimin bir köşesindeydi. 

Ayaklarım basamakları sanki geri geri gidiyordu. Eğer çarpan bir kalbim olsaydı kesinlikle şimdi durmuştu.

Gözlerim ilerideki kilitli kapıya ilişti. Adımlarım deli cesareti ile hızlandı. Ancak kapının önünde o cesaretin kaybolacağına emindim. Çünkü günlerdir aynı rutini yapıyordum.

Merdivenleri yavaşça çık.

Bir hevesle kapıya kadar gel.

Ve korkak gibi topuklarında dönüp uzaklaş.

Doğrusu Justin'i cidden özlemiştim. Dokunuşları ve beni büyüleyen sesi. Eminim tıraş olması gerekiyordu. İçeride bir haftadır tıraş olmamıştı. Onu öyle görmeme gerek yoktu. Düşünmek bile tahrik olmama yetmişti.

Yüzümde küçük bir gülümseme oluştu. Oturup şuraya ağlayabilirdim. Onu küçük bir çocuğun annesini özlediği kadar özlemiştim. Ona ihtiyacım vardı.

Elimi sıkı olmayan bir yumruk yapıp kapıyı çaldım.

Uzun bir sessizlik oldu.

Yeniden çaldım ve bir kez kapıyı açma denemesi yaptım. Kapı kilitliydi.

Tabi ki de!

"Justin?" dedim sonunda kırık bir ses ile. "Orada mısın?"

Ses yoktu. Alt dudağım istemsiz titremeye ve gözlerime tarifsiz bir acı yükselmeye başladı. Hıçkırdım ve Justin'in benden bıkmış olabilme ihtimalini düşünmeye başladım.

Kişi dara düşünce en saçma ihtimalleri bile değerlendirmeye başlıyordu.

Daha bir hafta önce resmi dilde evlenmiştik.

Ve ne olduysa o gece olmuştu.

Benden bıkma ihtimali ne kadardı ki?

"Efendim?" 

Odanın içinden kısık ama dikkatimi  toplamama yardımcı olan şarap kadar büyüleyici bir ses yükseli. Nefessiz kaldım ve dolan gözlerimi kıpraştırarak dudaklarımı ıslattım.

"Şükürler olsun." Kapıya hızla yaslandım ve kulağımı dayadım. Onu hissetmek için tüm hücrelerim yalvarıyordu.

"Ne oldu Samantha?" dedi yeniden o yorgun tonda. Bıkmış gibiydi.

Hayal kırıklığı ile kapının dibine çöktüm. Ellerimi kapıya dayadım ve kapıyı açmasını umdum.

"Hiç." diye mırıldandım. "Hiçbir şey." Alt dudağımı sinirle ısırdım. Bütün haftanın hıncını haklı olarak ondan çıkarmak istiyordum ama ona kızamayacak kadar çok değer veriyordum.

Yeniden bütün kızgınlığımın içime doğru akmasını bekledim bir kaç saniye. Zorlukla da olsa yutkundum.

"Sadece bu sessizlik beni korkutuyor." Parmaklarımı kapıya bastırarak büzdüm ve elimi sert bir yumruk yapıp kucağıma koydum. Yumruğun istemsiz hareket etmesini istemiyordum. Duvarları yumruklamak şu an bana iyi gelecek olsa da Justin'in sesini duymak beni dinginleştirmişti.

Senden Korkmuyorum..(Justin Bieber Fanfiction)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant