Bizi Bırakamazsın

2K 124 32
                                    

Bir insanı neyin yeyip bitirdiğini asla bilemezsin...

Şarkı Önerisi;
BTS- Paldogansan 💗

Elçinin Ağzından:

Hala bekliyorduk. Ameliyattan çıkmıştı ve hemen yoğun bakıma alınmıştı. Durumu hala ciddiyetini koruyordu. Haluk baba geliyordu. Annem ve babam da gelmek istemişti ama gelmelerinin boş olduğunu sadece beklediğimizi söylemiştim. Abim ve Sema abla da yeni gelmişlerdi. Abim kolunun altına almıştı beni. Bende kafamı onun göğüsüne koymuş bir halde duruyordum.

Hayatımın tüm renkleri yok olmuş gibi hissediyordum. Enerjim yoktu. Sürekli Batular bir şeyler yemem gerektiğini söylüyorlardı. Ama Reha iyi olmadan boğazımdan hiçbir şey geçmeyecekti. Karnımda ki yavrumuz için yemem gerektiğini söylüyorlardı biliyordum ama yiyesim gelmiyordu. Doktor Rehanın odasına doğru gelirken merakla ayağa kalktım ve cama doğru ilerledim.

Doktor Rehayı kontrol ederken yanında ki hemşireye bir şeyler söylüyordu. Hemşire de elinde ki dosyaya not ediyordu. Doktor tüm kontrolleri yaptıktan sonra çıktı. Yanına gidip

"Durumu hala aynı mı doktor hanım?" Doktor buruk bir gülümsemeyle elini koluma koydu.

"Durumu hala ciddiyetini koruyor ne yazık ki."

"Ne zaman uyanır?" diye omuzlarım düşerken sordum.

"Onu hiç bilemiyoruz. Bünyesine bağlı bir şey."

"Görebilir miyiz?" Doktor Behzata bakarken olumlu anlamda kafa salladı.

"Biriniz girebilir. 5 dakika zamanınız var. Kim girecekse hemşire hanımla beraber ilerlesin. O size yardımcı olacaktır. Geçmiş olsun." diye tekrar gülümsedi ve yanımızdan uzaklaştı. Herkes bana bakarken teker teker hepsinin gözlerine baktım. Sonra hiçbir şey demeyip hemşirenin peşinden ilerlemeye başladım.

Hemşire yoğun bakım odasının önüne gelirken hemşire önlük giydirdi bana. Sonra maske, eldiven ve bone de taktıktan sonra

"5 dakikanız var." Hemşireye kafa salladım. Hemşire kenarda ki düğmeye basıp kapıyı açtı. Hemşireye bir daha baktıktan sonra içeriye girdim. Kapı ardımdan kapanırken ürkekçe baktım. Batu, abim ve Behzat camdan bakıyorlardı. Rehanın yatağının yanında ki sandalyeye oturup zarar vermekten korkarak serum takılı olan elini tuttum.

Her zaman sıcak olan elleri buz gibiydi şimdi. Gözlerim dolmaya başlarken titrek bir nefes aldım.

"Reha, kalk artık da üzme bizi be." Gözyaşım akarken burnumu çektim ve yanağımı sildim.

"Gözlerini aç artık. Bak hem afettim ben seni. Yüzüklerimi de taktım bak. Kalk sende tak. Haluk baba da gelecek. Üzme o adamı da." Dizilerde gördüğümüz o klişelerden olmasını şu an öyle çok isterdim ki. Gözlerini bir anda açmasını. Ama o klişe gerçekleşmedi. Reha gözlerini açmadı.

"Hayati tehliken devam ediyormuş. Bizi bırakamazsın. Bu sefer tek de değilim bak. Bebeğimiz de var. Beni onunla tek başıma bırakamazsın." Titrekçe derin bir nefes aldım. Aldığım her nefes göğüs kafesime batıyordu.

"Bana kızarsın bir de sakar diye. O demiri nasıl kafana düşürebildin? Nasıl başardın bunu?" Şu an gözlerini açmasını öyle çok istiyordum ki. Ellerimi sıkı sıkı tutmasını. Gözyaşlarım sırasıyla akmaya başlarken

"Korkutma beni ya! Kalk artık! Kalktım ben bak, bırakmam seni de! Elini tutarım hep de! Ama kalk artık! Aç şu gözlerini!" Ama Reha o kadar yalvarmama rağmen tepki dahi vermedi. İçinde ki korku yerini hala koruyordu. Bizi bıraksaydı ben napardım? Tek de değildim ki.

Sen ve Ben Değil! BİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin