Telefon

3.8K 173 59
                                    

Zeki bir insan olmanın kötü tarafı salak insanlar tarafından deli sanılmaktır.

Şarkı Önerisi;
Halsey- Walls Could Talk 💖

Elçinin Ağzından:

"Sizlerle tanıştığım için çok mutlu oldum gençler. Tekrar görüşmek üzere"

"Görüşmek üzere İbrahim bey" İbrahim bey odadan çıkınca hepimiz derin bir nefes vardık.

"Adamda ki çene ne bitmez bir çeneymiş arkadaş"diyerek şakaklarımı ovdum.

Diğerleri de beni onaylar mırıltılar çıkardılar. Biz yeni yeni kendimizi toparlarken abim geldi. Kendisini dönen sandalyeye atarken gülümsedi.

"Ee gençler ilk iş gününüz nasıldı?"

"Uzay abi biraz insafsızlık yapmışsın"dedi Esen kafasını masaya koyarken.

"Abi kendi ağzınla ilk iş günü diyorsun, bize verdiğin işlerle 40 yıldır şirket yönetiyormuşum gibi hissettim"

"Elçin bilir, sizin yaşınızda bu işe başladım bende. Babam öyle bir yüklenirdi ki bazı geceler de eve gitmezdim işleri hemen bitirmek için. Sadece babam da değil, Burak amca, Ayaz amca. Üç şirketin tüm işlerini ben yapardım. Başlarda çok kızardım neden tüm işi ben yapıyorum diye. Ama aradan zaman geçtikçe her şeyin farkına vardım. Şimdi şirkette ki tüm işlerin üstesinden babam ve amcalarım sayesinde gelebiliyorum. Ailelerinizin kesin emri var. Sizi kendim gibi yetiştirecekmişim. Ama elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışırım" O an aklıma 5 sene öncesi geldi...

Ecrinin de öldüğü seneydi. Abim üniversite okumayacağını kesin bir dille söylemişti. Babam da İstanbulda ki şirketin başına geçireceğini söylediğinde çok heyecanlanmıştı. Başlarda çok fazla isyan ediyordu. Hem bizi çok özlüyordu, hemde çok fazla yoruluyordu. Sonra Ecrin olayı oldu zaten. Ben ve Esen daha fazla Brezilya da kalamadık. Abimle konuştuk bu konuyu. Abim de ikimizi yanına aldı.

İlk gittiğimiz 2 sene abimin yanında kaldık. Sonra garsonluk yaptık, modellik yaptık. O sayede bir sürü para biriktirdik. Sadece bizim biriktirdiğimiz değil tabi ki. Abimde para verdi. O sayede başka bir eve çıktık.

"Daldı gitti yine. Elçin?" Tam karşımda elini sallayan Behzatla kendime geldim.

Abim halime güldü.

"Çok yorulmuşsunuz siz. Gidebilirsiniz evlerinize isterseniz. İş falan varsa bana verin ben hallederim"

"Yok abi işleri bitirdik. Bir tek şu elimde ki dosya var. Bu da Aslı teyzeye gidecek zaten. Onu ben hallederim" Ayağa kalkıp abimi öpüp sarıldım.

"Biz kaçar o zaman" dedi Esen. Ve abime o da sarıldı.

"Kaçmayın Allahın izniyle gidin" abimin dediğine kıkırdayıp odama doğru ilerledim.

"Herkes eşyalarını alıp arabaların yanına insin"dedi Reha ve elimden tutup yürümeye başladı.

Elimi elinden kurtarıp kaşlarımı çattım.

"Çocuk manyak mısın sen ya abim var şirkette. Tam arkamızda olsa ne olacak?"

"Sanki sevgili olduğumuzu bilmiyor ha"

"Olsun yine de yapamam ben abimin yanında öyle şeyler" Elimi tekrar tutup yürümeye başladı.

"Kızım saçma sapan konuşma. Öyle şeyler yapamazmış. Yatağa attık sanki anasını satayım" Yerimde durup ağzının üstüne vurdum.

"Ne biçim konuşuyorsun sen öyle?! Tövbe tövbe" Elimi elinden çekip önden önden yürüdüm.

Ama bu seferde kolunu omzuma attı. Bende dayanamayıp boynumda ki elini tuttum. Önce Rehanın odasına geldik. 1 dosya alıp çıktık. Sekreteri yerinde yoktu. Daha sonra benim odama doğru geldik. Orkun Rehanın odasına gelirken arkamızdaydı. Şimdi ise yerinde oturuyordu. Bizi görünce ayağa kalktı.

Sen ve Ben Değil! BİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin