༄20

2.6K 220 194
                                    

Şuan morale aşırı ihtiyacım var, güzel yorumlarınızı eksik etmeyin olur mu? 💛

~

"Ağzına sıçtığımın alarmı götünden pilini çıkarmadan sus!"
Diye bağırdığımda, bir kahkaha işittim. Tamam, her şey normal. Ama sıkıntı şu ki kahkaha atan kişi alarmım değil, Tahirdi!

"Alarmı nereden çıkardın Nefoşfoşş? Uyan diye ben seslenmiştim sana."

Adım yerine kullandığı "Nefoşfoşş" kelimesine mi güleyim, yoksa istemeden de olsa az önce Tahir'e küfrettiğim için kendime mi kızayım bilemedim. Yattığım yerden doğruldum ve esneyerek sorumu yönelttim.

"Saat kaç?"

"On iki. Herkes 9 da uyanmış, bizi uyandırmaya gelmişler ama uyanmamışız. Şimdi de etkinlik alanındalarmış ama korkarım ki biz oraya gidene kadar onlar geri dönecek. Boşuna hiç gidemem." Dedi tek nefeste.

"Bi de kadınlar çok konuşur derler.." diye mırıldandığımda kaşlarını çattı.
"Bir şey mi dedin?" Kafamı iki yana salladım. Boş boş yüzüme baktı ve çadırın fermuarını açıp kafasını eğip dışarı çıktı bir hışımla. Ya çift karakterliydi ya ikizler burcu. Dün bana bu kadar yakın davranırken şimdi bu kadar soğuk olmasının başka mantıklı bir açıklaması olduğunu düşünmüyordum.

Üstümü değiştirip çadırdan dışarıya çıktım. Tek başıma da gezebilirdim ormanı. Bir klişe olup, kaybolacak değildim.
Adımlarımı ormana yönelttim ve kenardaki çiçekleri izledim. Koparmaya kıyamazdım belki ama izlemek çok güzeldi.

Nereye kadar yürüdüm bilmiyorum, ama yorulduğum kesindi. Büyük gövdeli ağaç gözüme takıldı, biraz orda dinlenebilirdim. Yanına gidip dibine oturdum ve sırtımı ağaca yasladım. Şişemin kapağını açıp tam içmek için ağzıma götürüyordum ki, az ilerde gördüğüm iğrençlikle şişemi yere düşürdüm. Tahir ve tanımadığım bir kadını sarılırken görmemle kan beynime, göz yaşlarım yanaklarıma hücum etmişti bile.

~

Sen de şerefsizmişsin be tayir

Sarı Ojeli'm ||TEXTİNG||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin