༄10

2.9K 233 447
                                    

Gözlerimi hızla açtım. Bugün haftasonuydu, üstelik anonimle buluşacaktık! Her ne kadar diğer öğretmenler de gelecek olsa da.
Öğretmen arkadaşlarımı çok seviyordum ve bunun nedeni çok kafa insanlar olmalarıydı. Tabii ki derste öğretmen olacaktık, ama dışarda kimseye ders vermek zorunda değildik ve gayet rahat bir arkadaş ortamımız vardı.

Yataktan sonunda (!) kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Dolabımın karşısına geçtiğimde beyaz bir tişört giydim ve üzerime kısa salopet (bahçıvan tulum) geçirdim.
Aynanın karşısına geçip kendime baktım ve gülümsedim. Günlük rutin! Aynanın karşısına geçersin ve çirkin olsan bile gülümsersin.

Telefonumu aldım ve kapıya doğru gittim. Beyaz spor ayakkabılarımı da giydikten sonra kapıdan çıktım.

-

Anonimin attığı konuma geldiğimde şirin bir kafedeydim. Mavi ve sarı tonlarını görünce gülümsedim. Bilerek yapmıştı.
İçeri girdim ve nerde olduklarına göz gezdirdim. Gözlerim en köşedeki masaya takıldı. Sadece genç öğretmenleri toplamıştı. Murat ve Deniz yan yana,onların karşısında da yan yana Sevcan ve Özgür vardı. Baş köşede ise, bi dakika! Siktir! Baş köşede ismini bilmediğim ama geçen çarpıştığım adam vardı. Yüzüne nasıl bakacaktım, of!

Hemen o adamın karşısındaki sandalyeye çantamı astım. Başka yer mi vardı sanki? Herkese selam verdim ve oturdum. Herkes selam verdiğinde karşımdaki ise sadece başıyla selam verdi. Soğuk nevale!
"Ee" dedim. "Kim topladı bizi buraya?"

Özgür tatlı bi şekilde ellerini havaya kaldırdı. "Söylersek ağzımıza fırın küreği sokacakmış, söyleyemem. Ağzımı seviyorum.
Herkes ufak çaplı bir kahkaha attığında Sevcan "ay ben acıktım!" Diye çığlık attı. Moodumsun Sevcan, tuttum seni! Hafif yerimde kıpırdandım. "Bende."
Garsonu çağırıp siparişlerimizi verdik.

Yaklaşık 5 asır sonra doyduğumuzda kalktık. Adını bilmediğim konuşmaya başladı. Hayret! "Bovling mi oynasak?" Herkes onayladığında arabalara dağıldık ve avm'ye geçtik. Şimdi ise takım kurma çabasındaydık. Deniz bağırdı "Murat'ımdan ayrılmam, biz bir takımız." Ardından Sevcan başladı. "Ben de Özgür'den ayrılmam. Efsane oynuyor." Ay götüm! İsimsiz soğuk nevaleyle mi oynayacaktım ben!

"Ben bunla oynamam." Diye mırıldandığımda Deniz yine bağırdı. "Kızım sakat mısın? Ben daha Tahir kadar iyi bovling oynayan görmedim." Tahir.. tahirmiş ismi. Neyse banane?
Tahir mahçupça baktı, ilk defa soğuk değildi gözleri. Elini ensesine attı. "Bırakın istemiyorsa başkasıyla oynasın ben izlerim sizi."

"Yok yok!" Diye atıldım. Ayıp etmiştim adama. "Sıkıntı yok gel oynayalım." Dedim ve bileğinden çekiştirip ayakkabıların yanına götürdüm. Sırıtarak baktığına eminim. Arkadan Özgür seslendi. "Nefes ikizler burcu musun yavrum?" Ardından Tahir'in kızgın bakışlarını üzerimizde hissetmem bir olmuştu..

~

Ben olsam ben de kıskanırım. 'Yavrum' biyerlerine girsin Özgür! Kulağına falan ya da burun deliklerine.

Sarı Ojeli'm ||TEXTİNG||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin