Bölüm 12

1.1K 125 46
                                    

Sınır +20 oy. İyi okumalar.



Jeongguk, Jimin'in evinin önünde dururken ellerini bacaklarına sürtüp Jimin'e ne derse onunla birlikte gelebileceğini düşünüyordu. Nasıl bir bahane Jimin'i onun evinde kalmaya zorlayabilirdi ki? Bu neredeyse imkansızdı ama Jeongguk arabaya atlayıp buraya gelirken hiç düşünmemişti. Aklı her an Jimin'e bir şey olabileceği düşüncesini ileriye sürüyor ve onu meşgul ediyordu.

Donghyun bu konuda onu tedirgin ediyordu ama Jeongguk Donghyun'dan elbette korkmuyordu. Kendini koruyacak güce sahipti ama her zaman Jimin'in yanında olamazdı ve Jimin Donghyun'la tek kalırsa onunla başa çıkamazdı.

Jeongguk öyle bir şey olmamasını umdu ve düşüncelerini esen rüzgarla birlikte kendinden uzaklaştırdı. Merdivenlerden çıkıp kapının önüne geldiğinde etrafa göz attı. Sokakta ondan başka kimse yoktu bu biraz onu rahatlatsa da tedirgindi. Kararsız bir şekilde elini tokmağa götürüp kapıyı çaldı. 

O sırada ise Taehyung ve Jimin salonda oturmuş çizgi film izliyordu. Jimin Taehyung'un ısrarlarına dayanamamış ve çizgi film izlemeyi kabul etmişti. Zorla olsa bile şu an halinden memnundu. Elindeki çikolatalı sütle televizyona oldukça odaklanmıştı ve çalan zili bile duymamıştı. Onun aksine kapının çaldığını duyan Taehyung "Ben bakarım." dedikten sonra kalkıp kapıya ilerledi. Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilirdi ki? 

Taehyung kapıyı açtığında gördüğü yüzle birlikte gerildi fakat bunu belli etmemek için karşısında duran Jeongguk'u süzdü. Saçları rüzgarın etkisiyle dağılmıştı ve yorgun görünüyordu.

Jeongguk biraz sıkıntılı bir şekilde elini ensesine atıp gözlerini Jimin'in arkadaşına odakladı. Çocuğun gerginlikle kasılan yüzünü çoktan fark etmişti ama buna bir anlam veremedi.

İkilinin gözleri birbirini bulduğunda Taehyung'un içinde filizlenen şüphe giderek büyümeye başladı. Jeongguk'un gözleri tam da söylenildiği gibi ona bakıyordu. Jeongguk düz bir tonla "Selam." dedi. Biraz daha birbirlerine bakmaya devam ederlerse kavga edeceklermiş gibi hissetmekten kendini alıkoyamamıştı ve bu biraz garip hissettirmişti... Bundan daha garip hissettiren şey ise karşısındaki çocuğun üstünde Tom ve Jerry karekteriyle dolu pijamanın olmasıydı.

"Selam?" Taehyung onun neden buraya geldiğini merak ediyordu. "Gecenin bu saatinde burada ne işin var?"

Jeongguk derin bir nefes verdi ve soruyu görmezden geldi. "Eğer Jimin uyumadıysa bana onu çağırır mısın?" dedikten sonra eliyle saçlarını düzenledi. Şu sıralar uzamıştı.

Taehyung ağzını açtığı gibi geri kapattı. Az kalsın panik yaptığını belli edecekti. Gözlerini hafif bir şekilde kısıp "Üzgünüm ama şu an uyuyor. Görüştüğünüzde konuşabilirsiniz." diye cevap verdi. Bir şekilde Jeongguk'u atlatma isteğiyle dolmuştu. Aslında bunun nedenini biliyordu ama halâ kendisine söylenilen şeylerden emin değildi. Gülümseyip Jeongguk'a iyi geceler dilediğinde Jeongguk'un ona boş bakışlar attığını fark etti. 

Açıkça söylemek gerekirse biraz korkmuştu ama bozuntuya vermedi. Jeongguk en sonunda donuk bir şekilde iyi geceler dilediğinde Taehyung kapıyı kapattı ve derin bir nefes aldı. Bir süreliğine olsa da ondan kurtulmuştu.

"Taehyung? Biri mi geldi?" 

Taehyung olduğu yerde sıçrarken elini ağzına götürdü. Jimin elinde iki kutu çikolatalı sütle ona bakıyordu ve sanki sütle kafayı bulmuş gibiydi. Gözleri fazla bayık bakıyordu ve üstünde en sevdiği mandalina baskılı pijaması vardı. Gerçekten...bebeğe benzeyen bir dosta sahipti?

Taehyung elini yok bir şey dercesine salladı. "Zile basıp kaçtılar sanırım. Dışarıda kimse yoktu." Jimin gözlerini kısıp kafasını sorgularmışçasına yana yatırdı.

Seirína [Jikook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin