Seirína [Jikook]

Bölüm 7

Bölüm sınırı +20 vote. Lütfen yorum yapın ki yanlışımı bileyim. İyi okumalar.

Siyah saçlı çocuğun gözlerinden yaşlar akıyordu tuvaletten çıktığında.
Elleri titriyor, sinir krizi geçirmemek için içinden sakinleşmesi gerektiğini tekrarlıyordu.

Jeongguk onu sevmiyordu. Jeongguk onu basit biri olarak görmüştü. Jeongguk onu kullanmıştı.

Derin bir nefes aldı Jimin. Şimdi buradan çıkamazsa yığılıp kalacağını hissediyordu. Durmadan akan gözleri ise ona hiç yardımcı olmuyordu.

Hızlı adımlarla Taehyung'un yanına gidip ayağa kaldırdı onu.
Taehyung kafa karışıklığı içinde Jimin'e bakarken ne yapacağını şaşırmıştı. Arkadaşının gözlerinden yaşlar akarken düşünme yetisini kaybedip tek kelime edemedi.

Taehyung sürüklenirken konuşmamanın en iyisi olduğuna karar verdi.
Arkadaşının gözü hiç kimseyi görmüyordu. Hızla ön kapıdan çıkıp eve doğru ilerlemeye başladıklarında evde kıyamet kopacağını az çok anlamıştı.

***
Jimin evin kapısını açtığı anda arkadaşının kolunu bırakıp koşarak yukarı çıktı. Hemen ardından yukarıdan kapı çarpma sesi geldiğinde Taehyung yutkundu. Jimin ne görmüştü de bu hale gelmişti? Gene Jeongguk yüzündense o çocuğu pataklayacaktı.

 Yavaş adımlarla yukarı çıkarken Jimin'i kendi halinde bırakmanın şu anlık yapılabilecek en iyi şey olduğunu biliyordu. Bu şekilde kopacak kıyamet biraz ertelenmiş olurdu.

Banyoya girip yüzüne soğuk su çarptı.
Ellerini lavabonun kenarlarına koyup aynada kendine göz attı. Yüzünü yıkadıktan hemen sonra makyajın altındaki gözaltı morlukları ortaya çıkmıştı. Taehyung berbat göründüğünü düşünürken iç çekti. Yarın halledilmesi gereken bir Jimin vakası vardı.

İçeriden arkadaşının hıçkırıkları duyulurken kafasını eğip ondan habersiz ama onunla birlikte göz yaşı dökmeye başladı.

***

Jeongguk artık onun olmadığı yere bakarken kendisine kadının seslendiğini biliyordu ama duymuyordu. Tüm algıları kapanmıştı. Jimin'in gözlerinde gördüğü duygular onu bozguna uğratmıştı.

Kendisine tekrar yaklaşmaya çalışan
kadını ittirirken bir saniye daha bu tuvalette durmaya katlanamayacağını anlamıştı.

Fakat anlamak için geç kalmıştı.

Jeongguk tuvaletten çıkıp tüm barda Jimin'i aradı fakat Jimin'i bulmayı bırak, ona Jimin'i andıran bir şey bile bulamadığında o kadının yerinde Jimin olması gerektiğini de anlamıştı.

Fakat ona yetişmek için de geç kalmıştı.

**

Jeongguk evinden çıkıp arabasına doğru ilerlerken nefes kesici görünüyordu. Kızıl saçları yetmezmiş gibi üstüne giydiği siyah takım onu daha da harika göstermişti.

Dün gece bardan çıktıktan sonra sokokta da güzel çocuğunu aramıştı fakat bir sonuca ulaşamamıştı. Jeongguk saçlarını karıştırıp can sıkıntısıyla ofladıktan sonra arabasına bindi.

Halletmesi gereken işler vardı ve Jimin'i biraz arka plana atacaktı. Akşam ise ilk işi onu bulmak olacaktı.

Yarım saat sonra arabadan indiğinde ıssız sokakta ilerleyip demir kapının açılması için Abyssos diyerek geri çekildi.

Kapı gıcırtlı bir şekilde açıldığında ise yüzüne sahte sırıtışını kondurup ağır adımlarla aşağı ilerledi.

Jeongguk'u gören herkes kenara çekilip ona yol veriyordu. Kadınlar ise her zaman ki gibi kendini fark ettirme çabasına girmiş, dekoltelerini Jeongguk'a göstermek için sıraya girmeye başlamışlardı.