"Ben de ne zaman bu anımız mahvolacak diye bekliyordum. Resmen evren bize karşı bak yemin ediyorum karşı. Bırakmıyorlar ki yakınlaşalım. "

"Yiğit kapıyı açsana."

"Açmasam. Çalar çalar gider belki. "

"Olmaz kalk hadi. "

"Ama ben seni böyle bırakıp nasıl gideyim ya el insaf. "

Derin Yiğitin baktığı yere baktığında örtünün düştüğünü ve göğüslerinin açıldığını gördü. Hemen örtüyü üstüne çektiğinde Yiğit ona imalı bir bakış atıp çıkmıştı odadan. Derin onun bu haline gülümseyip yataktan kalktı, kapının yanına giderek aşağıdan gelen sesleri dinledi. 

"Ulan sen beni mi sınıyorsun? Neredesin lan sen saat olmuş on iki ben ofiste senin gelmeni bekliyorum. Ben her sabah böyle kapına gelip seni zorla mı götüreceğim. "

"Amma konuştun be. Uyuya kalmışım ne var bunda? Geliyordum zaten. "

"Bir de üste çıkmaya çalışıyor. Hadi yürü gidelim bir sürü işimiz var. "

Yiğit evden çıkarken Derin de banyoya girdi. Abisi ve Yiğit'in atışmalarına bayılıyordu. Resmen küçük çocuklara benziyorlardı. Duş alıp banyodan çıktıktan sonra evde canı sıkıldığı için annesine gitmeye karar verdi. Yiğite gideceğine dair mesaj attıktan sonra evden çıkıp annesine gitti. On dakika sonra evin önüne geldiğinde kapıyı çalıp bekledi. Kapıyı Miray açınca onunla sarılıp içeriye girdi. 

"Hoş geldin Derin."

"Hoş buldum. Annem yok mu?"

"Çarşıda biraz işi vardı. Az önce çıktı birazdan gelir. Eee ne yapıyorsun nasılsın?"

"İyiyim okul ev arasında gidip geliyorum. Asıl sen nasılsın? Solgun görünüyorsun."

"Yok iyiyim. Grip olmuşum kaç gündür o yüzden belki. "

"Olabilir. Aras nerede?"

"Lavabodaydı. Gelir şimdi. Hah geldi. "

Aras lavabodan çıkıp salona geldiğinde Derini görünce sevinçle koşmaya başladı.

"Oley Deyin aşkım gelmiş."

Aras koşarak Derine sarıldığında Derin de ona sarılmıştı. Özlemişti bu ufaklığı. Bir süre onunla sohbet ettikten sonra Aras boyama yaparken o da Miray konuşuyordu. Ama sanki Mirayın bir derdi vardı. Sürekli bir noktaya takılıp kalıyordu. Derin seslenince kendine geliyordu. 

Belki de abisiyle bir sorunları vardır diye sormuştu. Ama bir sorun olmadığını söylemişti. Demek ki başka bir derdi vardı. Belki de gerçekten de hastaydı. Annesi geldiğinde onunla da sohbet etmişti. Öğle yemeğini onlarla beraber yedikten sonra onlarla vedalaşıp eve geldi. 

Eve geldiğinde dün akşamdan kalan yemekler olduğu için yemek yapmadı. Sadece yanına bir çorba yapmıştı. Sonra da koltuğa oturup televizyon izlemişti. Akşam olduğunda Yiğit gelmişti. Beraber sofraya oturduklarında konu bu gün annesine gitmekten açılmış ardından da Miray ve Yağıza gelmişti. 

"Yiğit abimin morali nasıldı bu gün?"

"Niye sordun ki?"

"Bu gün Mirayın canı sıkkındı biraz sorun abim mi dedim yok dedi. Emin olmak istedim. "

"Aslında bu gün Yağız resmen patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Sürekli çalışıp aklını dağıtmaya çalıştı. Boş kaldığı zamanlarda da hep bir şeyler düşünüyordu. "

"Acaba aralarında bir sorun mu var? "

"Hayatım belki tartışmışlardır. Her evlilikte olur böyle şeyler düzelirler merak etme sen."

Kalbim Senin (Tamamlandı)Where stories live. Discover now