** Luhan'ın albümünün mükemmelliğinde kaybolmayan da kendine Lufanım demesin yani :( Şarkı çok güzel, dinleyin dinletin. ily girls ♥
**** (LUHAN)
Jongin sırıtarak bize bakarken Sehun'un durumundan çok fazla bahsetmeme sanırım gerek yoktu. Yine de birkaç kelimeyle özetleyecek olursam huysuz ve çatık kaşlı en uygunları olabilirdi. Ben de bir sorun çıkarmaması için masanın altından elimin içindeki Sehun'un elini okşuyordum. Biraz sakin kalması açısından onu durdurmam gerekliydi.
"Ee, Luhan? Buraya beni aldatışını konuşmaya geldim, seni dinliyorum."
"Yapma." Onu Sehun'u kışkırtmaması adına uyarmıştım ama pek ciddiye alınmamıştım sanırım.
"Ne diyorsun sen?"
"Diyorum ki Luhan beni seninle aldattı. Mutlu mu peki?" İşin doğrusu Jongin de az yaramaz değildi. Şu anda resmen patlamaya hazır Sehun'u ateşliyordu yahu.
"Luhan, ne diyor bu herif yine? Söyle de sinirimi bozacak şekilde konuşmasın." Neyse ki hepimiz onun medyada çıkan haberlere gönderme yaptığını iyi biliyorduk. O da zaten ayrı bir saçmalıktı. Sözde ben Jongin ile sevgiliyken Sehun'un cazibesine kapılıp onunla yatmış ve sevgilimi aldatmıştım.
"Sehun, biliyorsun Luhan benim sevgilimdi ve sen onun aklını karıştırıp seninle yatmasını sağladın."
"Bak hala tuhaf tuhaf konuşuyor ya! Dur ben seni bir pataklayayım." Sehun ayaklanmaya çalıştığında bacağından bastırıp onun yeniden oturmasını sağladım.
"Jongin! Zaten burada zoraki duruyor bir de sen kışkırtma Sehun'u."
"Evet, zor duruyorum. Bilmeni isterim ki sana çok meraklı değilim."
"Bence beni seversin, çok önyargılı olma."
"Önyargımı az önceki konuşmayla kıramazsın." Sehun gözlerini devirip kollarını bağlarken bir yandan da dışarıyı seyretmeye koyulmuştu. Ben de bu durumdan faydalanarak asıl konuya girdim.
"Belgeleri getirdin mi?"
"Evet, yine de çıkış için senin gelip imza atman gerekli."
"Onu hallederim."
"Sen halledersin de... Müdür bırakmanı hiç ama hiç istemiyor. Sorun çıkaracaktır."
"Geleyim de o müdürünüzü de döveyim. Paragöz herif Luhan ile röportaj için benden tonlarca para aldı." Sehun bir anda konuşmaya dahil olduğunda mutlu olmuştum. Çünkü bunlar dışarıdan bakıldığında ufak şeylerdi ama konuşmaya dahil olması, yavaş yavaş Jongin'e alışması demekti. Onunla anlaşması için bir adımdı.
"Tamam, döv. Onlar da hakkında 'Oh Sehun'un herkesten sakladığı şiddet sorunları var, sevgilisine de şiddet uyguluyor' başlıklı haberler yapsınlar. Güzel çözüm." Jongin'in söylediği şeyin doğruluğu bana kafede duyulacak bir kahkaha attırmıştı.
"Bana bile böyle gülmedin, Luhan." Sehun ise gülmeme tepki olarak çatık kaşlarla çıkışmıştı elbette. Peki, ben şaşırmış mıydım? Hayır! Adam kıskançlık ve Jongin'i çekememe konusunda profesyonelleşmişti resmen. Asla fırsatları geri tepmiyordu.
Ben ise onun bu haline iç çekip göz devirmekten fazlasını yapmamıştım. Çünkü biliyordum ki bir şey dersem daha da yanlış yere çekerdi ve bunu düzeltebileceğim bir ortamda da değildik.
"Ayrıca beni hafife alıyorsun, Jongin Efendi. Hakkımda o kadar da kolay konuşamayacağı bir takım engellere sahibim. Ben de bir şeyler biliyorum. Sandığın kadar da baş edilmesi kolay biri değilim."
