39. Bölüm - Seni seviyorum

1.4K 162 110
                                    

** ATTENTION: Geçirilecek sinir krizlerinden müessesemiz sorumlu değildir. Lütfen bölüm sonuna kadar sabredeniz. Kübiş airlines iyi okumalar ve bol yorumlar diler.

Ve şarkı...

**** (SEHUN)

Koşarak giden Luhan'ın peşinden ben de çıktığımda nereye gittiğini görmüştüm. Ama ona biraz olsun zaman tanımak adına koşmak yerine sakin adımlarla ilerlemeyi tercih ediyordum. Çünkü biliyordum ki şu an karmakarışıktı. Yaptığım şeyi beklemediği için şaşkın olduğu kadar endişeli ve korkuluydu da. Ama bunların hiçbirine gerek yoktu. O sadece bana sarılsa yeterdi. Geriye kalan her şeyi ben ikimizin yerine de göze almıştım.

Yavaş adımlarla tuvalete girdiğimde ellerini lavaboya yaslamış, derin derin düşünen bir Luhan ile karşılaşmıştım. Beklediğimden çok daha endişeli, çok daha karamsar...

Fakat ben onun şu anda üzgün olmasını istemiyordum, aksine sonunda kavuşabildiğimizi görmesini istiyordum. Artık engellerin olmayacağını görüp, bana koşabileceğini anlamalıydı. Bu yüzden de birkaç adım atıp ona arkasından sımsıkı sarıldım. Başımı sırtına yaslarken kollarım da karnını hiç bırakmamak üzere sarmalamıştı. Tanrım... Öylesine hasret kalmıştım ki bu hisse, bu dokuya, bu kokuya saatlerce böylece kalsam dahi sesim çıkmazdı.

Luhan benim geldiğimi anladığında kollarım arasında doğrulsa bile tepkisiz kalmaya devam ediyordu. Öylece ona sarılmama izin verip, hareketsizce beklemişti bir süre. Aradan geçen birkaç dakikanın ardından ise kollarımdan yavaşça sıyırılıp çatık kaşlarla bana bakmaya başladı.

"Ne yaptın sen?"

"Çoktan yapmam gereken şeyi yaptım."

"Sehun, sen ne yaptın?" Sesi biraz daha sertleşerek söylediğinde omuz silktim.

"Bizi özgür kıldım."

"Bu o kadar kolay mı?" Bir adım geriye attıktan sonra ellerini saçlarına atıp yolarcasına çekerken sesini de yükseltmişti. "BUNU NASIL BÖYLE BASİT BİR ŞEY GİBİ ANLATABİLİRSİN? NASIL AÇIKLARSIN?"

"Luhan..." Sevdiğim adam delirmiş gibi küçücük alanda ileri geri gidip gelirken onu kollarından tuttum.

"SEHUN, SEN KAFAYI MI YEDİN HA? NASIL ARAMIZDA GEÇEN ŞEYİ AÇIKLARSIN? HİÇ Mİ DÜŞÜNMEDİN NELERE SONUÇ VEREBİLECEĞİNİ?"

"Düşünmez olur muyum, bir tanem. Düşündüm elbet ve hiçbiri senin yokluğundan daha ağır basamadı. Neyle kıyaslarsam kıyaslayayım sensizlik çok daha zor geliyor. Ben... Daha fazla sensiz yapamam."

"Sen delirmişsin." Luhan'ın olanlardan etkilendiği bir anda dikleşen vücudundan bile yeterince belli olsa da asıl gözleri anlatıyordu her şeyi. İçten içe mutluydu da, biliyordum. Ama bana karşı koymak zorunda olduğuna öyle bir kodlamıştı ki kendini, artık buna gerek kalmadığını fark edemiyordu bile. "Diyelim ki kendini düşünmedin. Beni nasıl yakarsın? Ben bunu istiyor musun bakalım? Bana sormadan, benim ne düşündüğümü dahi bilmeden nasıl koca ülkenin önünde 'bitmiş' ilişkimizi anlatıyorsun?" Bitmiş lafını özellikle vurgularken ona inat gülümsedim. Ne derse desin gerçek hisleri apaçık ortadaydı, ikimiz de biliyorduk.

"Bana bu durumdan mutsuz olduğunu söyleyemezsin. Endişelisin, korkuyorsun, şaşkınsın ve sinirlisin evet ama mutsuz değilsin. Hatta içinde çok büyük bir yan bu yüzden havalara uçuyor, taklalar atıyor."

"Nereden biliyorsun?" Luhan terslenerek söylediğinde ona yaklaşıp yüzünü avuçlarım arasına aldım.

"Çünkü seni tanıyorum. Beni sevdiğini, aslında bizi istediğini biliyorum."

SASAENG'S NEWSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin