15. Bölüm - Biraz ahlaksız bir cümle

2.1K 196 150
                                    

** Taeyeon mükemmelliğinin en sevdiğim şarkısını dinleyerek okuyabilirsiniz. Ve bir de uzun bir aradan sonra dönen beni yorumlarla mutlu edersiniz bence ehehe

İyi okumalar ^^ **

"Hala nereye gittiğimizi bilmiyorum." Luhan evlerin olmadığı, taşlı ve ağaçlı bir yolda yürürken sorduğunda ona bakıp sırıttım.

"Hep böyle sabırsız mısın?"

"Hayır, sadece meraklıyım."

"Bu da sabırsızlığın bir çeşidi sayılır bence." Luhan bu söylediğime cevap vermeyip sadece surat buruşturduğunda neredeyse istediğim yere gelmek üzereydik. Bu yüzden de onun elinden tutup hızlanması adına biraz çekiştirmiştim. Ve artık ona karşı daha cesur olmam gerektiğini düşündüğüm için işe öncelikle elini tutmakla başlıyordum. Yine de hala tepkisinden deli gibi çekindiğim de bir gerçekti. "Şimdi geçeceğimiz yer biraz engebeli ve ben senden dikkatli olmanı istiyorum. Kayalıklarından inerken sana yardım edecek olsam da sağlam adımlar atmalısın."

"Tamam! Ama artık şu yeri daha da merak etmeye başladım." Luhan dudaklarını büzerek söylediğinde ben de kendi kendime gülümseyip onu olması gereken yere getirdim. Burası kasabada kullanılmayan bir çıkmaz sokağın, denize inen yeriydi ve deniz kayalıklardan indiğiniz zaman dibinizde kalıyordu. Tabii insanlar bu kayalıkları kullanmayı sevmediği için de burası kimselerin bilmediği, kullanılmayan bir sahildi. Eh bu da benim için inanılmaz iyi bir durumdu çünkü başkaları bu güzel ama küçük sahile giden yolu keşfedememiş demekti.

"İşte geldik!" Önden ben kayalıklara doğru yönelip Luhan'a elimi uzatmıştım. O da elimden sıkıca tutarak kendisini aşağıya indirmeme izin verdi.

"Denize mi gireceğiz?" Luhan kayalıklardan geçip taşlı sahildeyken sorduğunda başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır. Bu havada hasta olmanı istemem. Ama çok istersen ayaklarımızı sokabiliriz." Luhan'ı, elini bırakmadan taşlı kısımda bir süre yürüttükten sonra dar kayalıkların boşluğundan geçerek asıl yere gelmiştik. "Ve geldik."

Luhan bakışlarını etrafta büyülenmiş gibi gezdirirken ben de onu buraya getirerek doğru bir karar verdiğimi bir kez daha fark etmiştim. Ayağımızın altında uzanan pürüzsüz ve küçük de olsa bir kumsalı olan, gökyüzünü rahatlıkla izleyebileceğimiz ufak bir banka sahip, ayın ışığıyla bizi aydınlattığı eşsiz bir yerdeydik. Deniz tüm berraklığı ve aydan aldığı yansımaları bize aktarırken onun ufak dalgalarına bile hayran olmamak elde değildi açıkçası.

"Sehun... Burası çok güzel."

"Evet, öyledir. Tanıştırayım, burası benim gizli yerim."

"Orada bir bank varken gizli olduğundan emin misin?" Luhan hayranlığına rağmen bana kaşını kaldırarak sorduğunda ona sadece bilmişce sırıttım. "Yok artık! Sen mi yaptırdın?"

"Ne sandın! Burası benim kendimi dinlemeye geldiğim bir yer. Sessiz ve kimsesiz."

"Ama artık ben de biliyorum. O kadar da kimsesiz değil." Luhan'ın söylediğinden sonra yanına yaklaşıp başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hala gizli, Luhan. Artık bizim gizli yerimiz." İçtenlikle söylediğim cümlemle beraber gözlerimin için etkilendiğini belli edercesine bakmaya başladı. "Seni buraya getirdim çünkü burası benim için özel bir yer ve sen de öylesin, Luhan."

"Senin gibi bir egoistin altından bu şekilde birinin çıkacağını bilseydim... Belki de bana bu sahte sevgililik işini daha önceden teklif etmeliydin." Luhan rüzgardan uçuşan saçlarını eliyle durdurmaya çalışırken söylediğinde derin bir nefes aldım.

SASAENG'S NEWSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin