Bölüm 14.

1.5K 128 25
                                    

Bu bölüm Luke'un ağzından!! Bu yüzden çevirirken daha heyecanlıydım. Sona yazınca pek dikkat edilmiyor o yüzden başa yazıyorum lütfen yorum yapmayı unutmayın. 

Hepinize iyi okumalar!

-----

LUKE'UN AĞZINDAN

-

 Koridor neredeyse boştu, sadece bir kaç tane derse geç kalmamak için koşuşturan öğrenciler vardı. Ders xili çalmıştı ama yemeğe gittiğim için endişelenmeme gerek yoktu. 

Aynı zamanda kafamda bir sürü düşünce vardı. Benim Stella'ya, Stella'nında bana olan duyguları ve benim Ashton hakkında bilip, onun bilmediği gerçekler arasında kalmıştım. Resmen beni ele geçiriyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Stella'ya Ashton hakkındaki bu kötü gerçeği söylemek istiyordum ama bu onun yalnızca canını yakardı. Bu isteyeceğim son şeydi.

Yürüken ayaklarımla yeri tekmeliyordum., eğlenerek çıkan sesi bir süre dinledim. Dolabında bir şeyleri kazıyan Ashton'ı gördüğümde durdum.

"Konuşmalıyız." Dedim, dolabını çarğığ kapatırken, bir şey yapıp yapmaması umrumda bile değildi.

"Niye? Kız arkadaşım üzerindeki son hamlen için tavsiye mi istiyorsun?" Ashton ayağa kalktı. Bir yıl benden daha büyük olsa bile, hala ondan bir kaç santim uzundum. Konuşurken ona baktım.

"Aslında, neden hala onu aldattığını merak ediyordum. Buna son vereceğini söyledin." Ekledim, "Ama bana bazı ipuçları vermek istersen bu güzel olur."

"Sen onunla üç kez takılmadan önce zaten buna son verecektim."Ashton sırıttı. Dolabına karşı eğildi ve kollarını göğsünün üzerinde bağladı.

"Bunun hiçbir önemi yoktu, sarhoştuk." Yalan söyledim.

"Saçmalık." Ashton güldü.

"Stel'i aldatmayı bırak." Diyerek emrettim.

"Ay, ondan hoşlanıyorsun, değil mi?" Ashton sevimli surat yaparak taklit etti.

"Hayır," diyerek yalan söyledim. Stella'ya karşı hislerim hoşlanmaktan çok daha fazlasıydı. Ona aşık olmuştum, çok kötü bir şekilde. Genelde kızlar pek ilgimi çekmezdi, ama Stella farklıydı, kendime yardım edemiyordum. Onu her düşündüğümde onu çok, çok fena istiyordum. Ve bundan nefret ediyordum.

"Senin içini görüyorum, Hemmings. Bana yalan söyleme." Ashton gözlerini kısarak yaklaştı.

"O senden çok hoşlanıyor, onu aldatmayı bırak artık." İç çektim. Onu ikna etmeye çalışıyordum ama o hiçte dinlemek ister gibi görünmüyordu.

"Eğer bunu yapmazsam?" Bir kaşını kaldırarak sordu. 

"Sadece bırak! Tanrım!" Hüsranla ellerimi havada salladım.

"Gerçekten bana bağırınca buna son vereceğimi falan mı sanıyorsun? Zaten önümüzdeki ay içinde ondan ayrılacağım." Ashton saçlarını düzeltti ve gülümsedi, ama bu Stella'nın çevresindeyken yaptığı masum gülümsemelerden değildi, şeytani bir gülümsemeydi.

"Eğer onun canını yakarsan, yemin ederim ki seni-" Öne doğru bir adım attım ama benden hızlı davrandı. Beni omuzlarımdan tutup dolaba ittirdi.

"Beni ne? Beni öldürecek misin?" Ashton karnıma yumruk atıp, alay etti.

"Ah." Dedim boş boş. Yumruğu acıtmıştı ama daha kötü bir acı hissetmiştim, neredeyse beni aşamamıştı.

Fall. |Türkçe ÇeviriWhere stories live. Discover now