Fall. |Türkçe Çeviri

Bölüm 8.

Lütfen  düşüncelerinizi belirtin, eğer varsa hataları da ve geçen haftaki yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim. Aynı ilgi bu haftada olursa çook sevinirim. 

Keyifli okumalar!

-------

Okulda ertesi gün benim için korkunçtu. Dün gece ona kaba davrandığım için suçlu hissediyordum ve hala Luke'la konuşacak havamda değildim. O sadece yardım etmeye çalışıyordu ve bende endişemin beni kontrol etmesine izin vermiştim.

Önceki gece, annem beni saat 9.30 da kapının önünde yürürken yakalamıştı ve  aslında tüm gün olduğunu anlamıştım. Uzun lafın kısası, hafta boyunca cezalıydım. Düşündüğüm zaman bir hafta fena sayılmazdı. Sadece ilk anlarda yakalandığım için kendime kızgındım.

Şimdi öğle yemeğindeydik, Luke ve ben sessizce masada yemeğimizi yerken Ashyon ve Michael konuşuyorlardı. Luke'un ona kızgın olduğumu bile bile neden bugün yine bizimle yemeye karar verdiğini bile bilmiyordum. Benden uzakta başka bir yerde yese daha rahat olacağını düşünmüştüm.

"Stella, bu gece bir şeyler yapalım mı?" Michael düşüncelerimden sıyrılmama sağlayarak sordu.

"Ne?" Ona döndüm. "Ah hayır. Cezalıyım."

"Neden ceza aldın ki? Dün bütün gün hastaydın." Diye sordu Ashton, sessizce gülerek. Bir kolu benim sandalyemin arkasındaydı ve beni daha rahat görebilmek için  hafifçe bana dönmüştü.  O kesinlikle kusursuz görünüyordu, her zaman ki gibi.

Luke bana baktı ve masanın yanından uyarı dolu bir bakış gönderdi.

"Anneme karşılık verdim." Yalandı. Aslında hoş bir histi, dünün Luke ile aramızda gizli tutulması gerektiğine karar vermiştim. Onunla sırrımızın olması hoşuma gitmişti.

"Ne kadar cezalısın?" Ashton neredeyse homurdandı. Benimle birlikte bu hafta sonu biraz zaman geçirmek için sabırsızlandığını biliyordum ve hayal kırıklığına uğramıştı.

"Sadece önümüzdeki Perşembeye kadar." Omuz silktim. Cezamı, Cumartesi günü ders için Luke dışında  kimseyle görüşmemek ve evden çıkmamak oluşturuyordu.

"Bu komik, Stel. Çünkü bende cezalıyım." Luke sonunda konuştu. Bana devam edip neden cezalı olduğunu sormam için kötü bir gülümseme verdi.

"Ah, gerçekten mi?" Şaşırmış gibi davrandım. "Ne için?"

"Pekala, geçen gece bir kız benim evimdeydi-"

"SEN bir kızlamıydın?" Michael, Luke'u kesti. Luke onu susturdu ve devam etti.

"Ve bağırarak benden uzaklaştı, çünkü ben onu uyandırmayı unutmuştum-"

"Luke!" Onu susturarak bağırdım. Neden  küçük bir yalan söylemediğini anlayamıyordum, benim yaptığım gibi. Dün benim yaptığım gibi hissettiğini düşündüm.

"Bu kız inanılmaz deli - Ama açıkcası bu yeterli değilmiş gibi görünüyor- o soğuk havada dışarı koşarken onun peşinden gittim, o ilk önce burada olduğu için annem bana zaten kızgındı  daha da kızdı." Luke beni görmezden gelerek konuşmasını bitirdi.

"Senin cezan ne oldu?" Ashton, Luke'un konuşması bitince sordu. Sesi şüpheli geliyordu ve beni anlamış olasından korktum.

"Okul ve iş dışında dışarı çıkmam yasak ve Pazartesi günü dün kaçırdığım bütün işleri yapmak zorundayım yada diğer haftada cezalı olacağım." Luke hızla açıkladı. İş yapmanın onun için zor olmadığını bildiğimden anlaşma yapmasına gerek yoktu.