Bölüm 3.

2.5K 143 13
                                    

Kapı çalmadan önce kendime göre işlerimi yapıyor yani geç saate kadar televizyon izliyordum. Annem uyuyordu ve Eric'in de arkadaşlarıyla dışarıda olduğunu biliyordum. 

Hızlı bir şekilde, tüylü terliklerimle annemi uyandırmamak için gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıya yürüdüm. Gözetleme deliğinden bakmadan kapıyı açtım. Bunu zaten nadiren yapardım.  Michael olabileceğini varsayıyordum çünkü Michael daha önce hiç bir sebep yokken bu saatlerde gelmişti.

Ancak sabahın 3'ünde kapımda görmeyi en son beklediğim kişi Luke Hemmings'ti.

"Burada ne yapıyorsun?" Ben fısıldadım. Sadece bir kaç saat önce Luke'u özel ders için görmüştüm. Luke kapı çerçevesine yaslanmış, yere bakıyordu.

"Güzel çoraplar." O güldü. Güldü.

"İyi misin?" Diye sordum. Ben sadece bir kaç saniyedir burada Luke ile duruyordum ve o zaten garip davranıyordu.

"Sarhoş oldum." Luke bana baktı ve gülümsedi. Yine de tam bir gülümseme değildi,

"Peki, neden buradasın?" Luke benim dairemden başka bir yere gitmiş olabilirdi.

"Annem beni öldürür." Luke sızlandı. Bir parçam aslında onun bu sarhoş halini sevmişti, en azından normal bir genç gibiydi. Bu aslında onun normal hareketlerine karşın biraz komikti.

Luke karşı kapı çerçeveye yine çöktü ve başını duvara yasladı. . O avv diye mırıldandı. Ben bile ilk etapta nasıl sarhoş olduğunu merak ettim. O partilere gidecek bir tip değildi ve böyle bir arkadaş çevreside yoktu.

"İçeri gelmek ister misin?" Sonunda sordum. Gecenin geri kalanı için koridorda kalmak istemiyordum. Luke beni itti ve hiçbir şey söylemeden içeri girdi. Oturma odasına ilerleyip nerdeyse kendini kanepeye attı. Luke etrafı izlemeye başladı.

"Ne oldu sana?" Luke'un bacaklarını itip oturmaya çalıştım ama o buna izin vermedi. Sarhoşken bile Luke'da bir şeylerin kalıcı olduğunu görebiliyordum.

"Ben bir partiye gittim." Luke bir yastığa yüzünü koyarak mırıldandı.

"Kiminle?" Neden bu kadar çok soru sorduğumu bende bilmiyordum.

"Hımm, ben hatırlamıyorum." Luke kanepede takla attı. Kalkıp oturdu ve büyük bir nefes verdi.

"Neden sadece eve gidemezsin?" Soramaya devam ederken, Luke'un gelmek için bizi seçmiş olmasından biraz rahatsız olmuştum.

"Zaten söyledim," Luke'un sözlerinde biraz bozulma vardı, inledi. "Annem." 

"Peki neden sarhoş oldun?"

"Çok soru soruyorsun.  Başım ağrıyor." Luke boğazdan gelen bir inilti ile inledi ve elini başına koydu.

"İlk olarak bana cevap ver, bende sana aspirin getireyim." diye emrettim. Luke'un sarhoş halleri hoşuma gitmişti ama onu bu saatte dairemde istemiyordum.

"Ben bunu istedim, bilmiyorum." Luke sızlandı.

"Bu yeterli bir cevap değil." Dedim, iç geçirerek.

"Herkes çok boktan. Annem bile." Dizlerini göğsüne doğru çekti.

"Yani annen yüzünden gidip sarhoş oldun?" Luke'un bana cevap vermeyeceğini anladığımda kalkıp aspirin almaya gittim.

Geri döndüğümde Luke hala kanepeye, aynı konumda boşluğa bakıp nerede olduğunu bile bilmiyor gibiydi. Elimi önünde sallayıp avucuna aspirini bıraktım ve mutfağa gidip su doldurdum.

"Kimin partisiydi?" Luke'un orijinal bir cevap vermeyeceğini fark ettiğimde farklı bir soru sordum.

"Bilmiyorum." Luke yavaşça söyledi.

Fall. |Türkçe ÇeviriWhere stories live. Discover now