Fall. |Türkçe Çeviri

Bölüm 9.

Lütfen hatalar varsa belirtin ki düzeltebileyim.

İyi okumalar! :)

-------

"Hızlıca bir şeyler yapmam gerek, sonra evine gidebiliriz." Luke kapıyı açmak için anahtarları karıştırırken mırıldandı. Cuma öğleden sonraydı ve Luke onun evinde durmamıza karar verince dairemden ayrılmak zorunda kalmıştık.

"Güzel ışıklar." dedim Luke'un evinin ön tarafına ince bir dizeyle sarılmış ışıklara hayranlıkla bakarak.   Noel zamanı geldiğinde süslemek için çok fazla değildi. 

"Teşekkürler. Kendim yaptım." Luke kendi çalışmalarından memnun görünerek yukarı baktı.

Sonunda kapıyı açtı ve  evin sıcaklığını hissetmemiz için izin verdi. Luke'un evinin içi dışı kadar şenlikli değildi. Noel'e dair tek belirti oturma odasındaki küçük yılbaşı ağacıydı ve açıkçası bu Charlie Brown Noel ağacı gibi görünüyordu. 

"Noel sizin için pek büyük değil mi?" Diye sordum,  eve girerken ayakkabılarım kayıyordu.

"Pek sayılmaz. Ağabeyim bize pratik bir ağaç ve ışıklar ayarlardı ve hepsi buydu ama şimdi o taşındı ve annemde pek bir şey yapmak istemiyor." Luke omuz silkti. 

"Noel de eve gelmiyor mu?" Onu merdivenlerden yukarı doğru takip ederken sordum. Luke'un odasına doğru dar bir koridora döndük.

"Hayır, gerçekten sevmiyor. Genellikle tatil için kız arkadaşıyla onun evine gider. Buralar oldukça sıkıcı olsa da, gerçekten onu suçlamıyorum." Luke açık bir kapıya döndü ve ışıkları açtı.

Luke'un odasının tamamiyle beyaz olması beni şaşırtmıştı, duvarlarını siyaha boyatan biri gibi duruyordu. Odasının geri kalanı uyumlu görünüyordu, yatağının üzeri  koyu mavi yaprak mobilya boyalıydı. Beyaz duvarları sormak zorundaydım.

"Duvarların neden beyaz renkte?"

Luke bir an için düşündü. "Ben onları boyamak için iyi bir renk düşünemiyorum." 

"O kadar da zor değil." Gözlerimi devirdim. Teknik olarak izin verilememiş olsa bile, ben birden çok kez odamın duvarlarını boyalatmıştım. Bir şeyleri değiştirme isteği hissettiğimde en az yılda bir kez onları boyuyordum. Eric ve Michael bana yardım etmeye çalışmışlardı, her nekadar sonuç Boya Savaşları olsa da.

"Henüz karar vermedim." Luke omuz silkti. Dolabına dönerekiçinden çeşitli giysileri çekip  çekmeceleri açıp kapatmaya başladı.

"Ne zamandır burada yaşıyorsun?" Henüz duvarlarının boyalı olmayışından dolayı bunu sormanın makul olacağını düşündüm.

Luke durakladı. "17 yıl." 

"Pekala, eğer izin verirsen sana duvarları boyamak için bir renk düşünüp yardım edebilirim." Luke giysi parçalarını yere saçmaya devam ederken onu izledim ve gidip yatağının köşesine oturdum.

"Bunu yapmak için emin olacağım," dedi Luke, kafası çekmeceye doğru eğik olduğundan sesi boğuk çıkmıştı.

"Ne yapıyorsun?" Diye sordum. 

"Bu gece bir arkadaşımın evinde yatıya kalacağım." Luke pervasızca omzunun üzerinden cevap verdi. 

"Kim?" Sadece iki olası cevabın gerçekten var olduğunu biliyor olsam bile, tekrar sordum. 

"Eh," Luke bana baktı ve bana sevimsiz bir gülümseme verdi. "İyi bir arkadaşım olan Stel'in gece onun evinde kalmama izin vermesini umuyordum."