Rehin

Bölüm - 37 ~ Final 3/5

Bu bölüm BTS sponsorluğunda yazılmıştır. Dinlemenizi tavsiye ederim.
İyi okumalar...

36. Bölümden

Kapıya çivilenmiş gibi duran Kris'i eliyle itekledi ve kocaman Kris sırtını kapıya çarptı. Neler oluyor bile diyemeden koridora çıktılar ve yürümeye devam ettiler. Luhan önde arkada Sehun... Sehun arkasını dönmüş Kris'e bakarken Luhan'ın hızına da ayak uydurmaya çalışıyordu. Kris'in gözlerinde saf bir üzüntü ve şaşkınlık vardı. Merdivenleri çıkarken Sehun'u tuttuğu elini yukarıya kaldırdı ve Sehun'la buluşan ellerini tüm kameralara gösterdi. Sonrada boğazı yırtılacakmış gibi bağırmaya başladı.

"Oh Sehun sadece bana ait, BENİM!"

BÖLÜM 37
Ningyoo

Luhan ve Sehun önde giderken üzerindeki şaşkınlığı atan Kris de koşup onlara yetişti. Allah bilir Kris olmasa buradan canlı bile çıkamazlardı. Kris peşlerindeyken abisi de dahil hiç kimse olaya müdahale edememişti.

Sonunda dışarı çıktıklarında Sehun serbest olan elini gözlerine siper etmişti. Güneş ışıklarını görmeyeli uzun zaman olmuştu. Rutubet ve küf kokusu yok olmuştu ama giysilerinden hala koku geliyordu. Gözlerini kapattı ve temiz havayı içine çekti. Bir daha bugün hiç gelmez sanıyordu, orada öleceğini düşünmeye başlamıştı. Delirene ya da ölene kadar orada Rehin olacağını sanıyordu...

Onları arkasından takip eden Kris, Sehun'un tepkilerini gözlemlemiş ve tekrar tekrar üzülmüştü... Sehun orada kim bilir ne kadar korkmuştu...

Luhan'ın buraya geldiğinde bıraktığı aracı hala aynı yerde duruyordu. Sehun'un elini sanki kaçacakmış gibi tutmaya devam etti ve kilitli olmayan aracın kapısını açtı. Sehun araca binmeden bir kaç adımla Kris yanına geldi ve onun serbest olan elini tuttu.

"Konuşalım Sehun, lütfen gitme" dedi. Sesinde bariz bir acı vardı. Başkasıyla giden sevdiğine hala gitme diyorsan, gururunu ve bir çok şeyi bir kenara bırakmak gerekiyordu. Ağırdı ama değerdi. Luhan Sehun'u kendine doğru çekti. "Sehun bana ait" diye tekrar etti. Kris de tuttuğu eli kendine doğru çekti. Sehun arada kalmış bir o tarafa, bir bu tarafa çekiştiriliyordu. "Sehun lütfen son bir kez konuşmayı kabul et" dedi. Kris'in sesi çaresiz çıkıyordu. Üzücüydü ama şu an Sehun vicdanının sesini dinleyecek kadar vicdanlı olamıyordu. Özelliklede günlerdir bir hücrede tutulduktan sonra...

Luhan, Sehun cevap veremeden araya girdi ve Kris'in tuttuğu elin bileğini işaret etti.
"Ona bunları yaptıktan sonra, -kendine baktı; sonra da Sehun'a- bize bunu yaptıktan sonra, hala neyi konuşacaksın. Ne halde görmüyor musun?"
Kris Sehun'un bileğine baktı. Duvara kelepçeyle zincirlendiği bileği siyaha yakın bir mor rengi almıştı. İncelmişti, kanamıştı ve kirlenmişti.

Sehun acıyan bileğini Kris'in tutuşundan kurtardı. Bir kaç metre ötede Kris'in arkasında JJ onları izliyordu. İstemsizce Sehun da göz temasına devam ediyordu. Korktuğu bariz bir gerçekti. Günlerce sizi hücrede tutan, kuru ekmek ve su verip hayvanlar gibi bir kaba pislemenizi isteyen birisinden siz korkmaz mıydınız? JJ iyi niyetle bu işi giriştiğini söylese de tercih ettiği yol kesinlikle yanlıştı ve bırak Sehun'u Kris'e yaklaştırmayı, ikisini tamamen uzaklaştırmıştı...

Sehun bir adım geri çekildi. Kris den uzaklaşmış, Luhan'a da bir adım daha yaklaşmıştı. Kris kendisiyle göz teması kurmayan Sehun'un bakışlarını takip etti ve arkasını döndü. JJ yanında Yixing'le birlikte oradaydı. Diğer adamlar da onların etrafında etten duvar örmüşlerdi. Kris yumruğunu sıktı. "Ne izliyorsunuz siz! Film mi? Hepiniz kaybolun!" O emredince abisi ve Yixing de dahil herkes harabeye girmişti. Aslında abisi ve Yixing bahçe duvarının arkasında onları dinlemeye devam ediyordu ama artık onların görüş alanından çıkmıştı. Kris tekrar Sehun'a döndü ve "lütfen" diye tekrar etti. O esnada bir motor sesi onlara yaklaşmaya başlamıştı. Üçü de o yöne bakarken, JJ çoktan silahını eline alıp savunma pozisyonuna geçmişti. Motor yaklaştıkça Sehun dışındakiler onun D.O'ya ait olduğunu anlamışlardı. Tek fark motoru kullananın Kai olmasıydı. Görüldüğü üzere ağız ishali olan D.O. Kai da haber vermişti. Zaten Kai ona söz verdirmemiş miydi?