Bölüm - 26

1.7K 101 51
                                    

25. Bölümden

...

Luhan önünde sallanan bıçaktan ve kendisine gülen adamdan gözünü ayırdığında tanıdık bir silüet gördü. Fazla acıdan ya da kan kaybından hayal görmüyorsa ona yardım edebilirdi. Luhan adamın altından kurtardığı elini büyük bir umutla uzattı. Son gücünü kullanarak konuşmaya çalışıyordu.

"Yardım et... Yixing!..."

Luhan'ın gözleri kapandı ve tekrar açıldı.

Yixing hızla geriye doğru kaçıyordu...

BÖLÜM 26

Yazar: Ningyoo

Luhan gördüğü şeye inanamasa da Yixing'in kendisini kurtabileceğine inanmıştı. Gözlerini kapattı ve Sehun'un yüzünü hayal etti. Ölmeden önce görmeyi dilediği tek şey onun yüzünü görmekti. Gözünden bir kaç damla yaş akarken yüzünü ıslatan sıcaklığa duyarsız kalamadı. Gözünü yavaşça araladığında görüntü net değildi. Yüzüne boşalan oluk oluk kan, nefes almasına ya da neler olduğunu görmesine müsaade etmiyordu. Luhan başını sağa çevirdi ve nefes almaya çalıştı. Canavarı tarafından kıstırılan elleri yavaş yavaş serbest kalmaya başlamıştı. Adam yarısı kesilmiş boğazını parmaklarıyla tutuyor, sanki orayı kapatmaya çalışıyordu. Yüzündeki dehşet ve acı Luhan'ın asla unutamayacağı Görüntüler arasına girmişti. Solunum yolları gittikçe kapanmaya başlayan adam hırıltılar çıkartmaya başlamıştı. Duyduğu birkaç hırıltıdan sonra dev adam Luhan'ın üzerine yığıldı. Luhan'ın göğsündeki yarası bugün son kez acımış olmalıydı.
Adam tek eli ile kan boşalan boğazını tutarken, diğer elide Luhan'ın boynuna doğru yol almaya çabalıyordu. Belliki adam görevinden hala vazgeçmiyordu. Dev cüsse Luhan'ı ezerken, Luhan neler olduğunu kavramaktan oldukça uzaktı. Luhan gözlerini ovuşturdu ve yüzündeki kandan bir miktar kurtuldu. Üzerindeki cansız bedenin biraz arkasına baktığında çarpık bir gülümseme ile kendisine bakan Soo'yu gördü. Onun az arkasında ise Yixing'i...

D.O. Sırıtarak yanlarına geldi ve adamı saçlarından tutup kaldırdı. Ufacık cüssesi ile D.O. Koca bir devdi. Adam Luhan'ın bacaklarının üzerinde oturuyor ve can çekişmeye devam ediyordu. D.O'nun çekiştirdiği saçların etkisiyle Luhan kusursuz bıçak darbesini adamın boğazında görebiliyordu. D.O'nun Siyah deri pantolonundan ve kollarından kan akıyordu. Adamın kulağına doğru eğildi ve konuştu.

"Eğer bir insanın boğazını keserseniz solunum yolları tıkanır ve nefes alamaz. Kan kaybı ve nefes alamamak sonucu da ölürsünüz. Yaralı kalma ihtimali %3. Ne yazıkki yaralı kalamayacaksın Henry! Ha! Bir de en acılı ölümlerden birisidir. Ölen kişi bunu tüm iliklerine kadar hisseder. Ve ölümü yaklaşık 3-4 dakika sürer. Eski günlerin hatırına son bir dakikadan seni kurtaracağım!"

Ve ekledi;

"Beni duyduğunu ve anladığını biliyorum."

D.O. Arkasında kaldığı adamı vücududa yasladı ve bıçağını boğazına sapladı. Çevik bir hareketle bıçağı hareket ettirdi ve başın büyük bir kısmını kesti. Luhan kesilen her bir zerrenin çıkarttığı sesi duyabiliyordu. Kırılan ya da bıçak darbesi alan kemiğin her sesi kırmızı kapılı odanın duvarlarında çınlıyordu. Küçük bir deri parçasına tutunan baş gövdenin yanında sallanırken D.O. Kendisini geri çekti. Dizleri üzerinde duran cansız beden sola devrildi. Vücudun altında kalan kesik baş, tutunduğu deriden biraz daha kurtuldu ancak tamamen gövdeden ayrılmadı. Odadaki küf, rutubet ve mevcut kurumuş kan kokusuyla harmanlanan ölümün kokusu nefes almayı güçleştiriyordu. Yixing ağzını kapattı ve öğürme sesleri çıkartarak odanın dışına çıktı. D.O. Arkasından sesli bir kahkaha attı. Bıçağını üzerine silip sol eline aldıktan sonra elini Luhan'a uzattı. Avuç içi temiz kalmayı başarmışken, eli ve kolu kan içindeydi. D.O. Luhan'ın tereddüt dolu bakışına anlam veremedi. Luhan da saatler önce bu odada birisini öldürmüştü. Bu durum alışılmışın dışında değildi...

RehinWhere stories live. Discover now