Bölüm - 32

309 17 4
                                    

31. Bölümden

"Ben yokken birşey mi oldu?"

"Sehun kayıp! daha başka ne olabilir ki?? Hem sen kaç gündür neredesin?!" diye konuştu Baekhyun. Kyungsoo şaşırarak lafa girdi.

"Nasıl yani, bilmiyor musunuz?"

Luhan'ın kaşları çatıldı ve çenesi gerildi.

"Neyi bilmiyor muyuz?"

Kyungsoo umursamaz bir tavırda koltuğa otururken cevap verdi.

"Sehun Metal'de!"

BÖLÜM - 32
Yazar: Ningyoo

İrileşen gözleriyle Luhan bağırdı.
"Yalancı piç! Bir de Sehun'u saklamadığını söylüyordu!" Luhan söylenerek odadan çıktı ve cam merdivenleri ikişer üçer çıkmaya başladı. Onu kimse durduramazdı!

Baekhyun ne yapacağını şaşırmış, Luhan'ın arkasından baktı.

"Sehun'u Kris mi tutuyor?"
Gerçekten bu kadar iyi bir oyuncu olabilir miydi?

Kyungsoo diliyle damağını şaklattı ve sinir bozucu bir ses yankılandı. "Kris'in haberi olduğunu sanmıyorum" dedi. Üst kattan gelen gürültüyle birlikte Baekhyun da oraya koşturmaya başladı. Kyungsoo keyifle yerinden kalktı ve ağır adımlarla üst kata çıktı. Luhan gardrobunu açmış, içindeki eşyaların bir kısmını yatağın üzerine atmıştı. "Luhan ne arıyorsun?" diye sordu Baekhyun ama bir cevap alamadı. Kyungsoo da odaya gelmiş, beyaz kapıya yaslanmış Luhan'ı izliyordu.

Luhan odasındaki sandalyeyi hızla aldı ve gardrobun önüne koydu. Sandalyeye çıktı ve dolabın üst rafında hala ambalajlarıyla duran bir kaç gömleği yatağa doğru fırlattı. Diğerlerinin göremediği ama tuş seslerinden anladıkları kadarıyla Luhan orada küçük bir kasa tutuyordu. Şifreyi girdi ve kasayı açtı. Kasanın içerisinden çıkarttığı silahı elini arkaya dolandırıp yer açarak beline sabitledi. Yedek mermileri de cebine doldurdu ve siyah kumaştan bir rulo çıkarttı. Ruloyu yatağın üzerine koydu ve üzerindeki bağı çözüp açtı. Dikdörtgen şeklindeki siyah kadifemsi bez üzerine yerleştirilmiş, pırıl pırıl parlayan beş değişik boydaki jilet gibi keskin bıçaklar ortaya çıktı. Bıçaklarla arası en iyi olan Kyungsoo'ydu ve malın iyisinden de en çok o anlardı. Kyungsoo bir ıslık çaldı ve Luhan'ın koleksiyonuna hayranlıkla baktı. Luhan en iyi saklayabileceği ve en rahat edeceği bıçağı seçti ve kılıfına sokup ayak bileğine yerleştirdi.

"İyi seçim" dedi Kyungsoo. Baekhyun onu öldürecek gibi bakıyordu. Luhan hızla aşağıya inerken Baekhyun kolundan tuttu. "Dur Luhan nereye gidiyorsun?". Herşey bu kadar netken hala neyi soruyordu ki? Luhan anlamaz gözlerle baktı. "Sehun'u alıp geleceğim ve Kris'e onun kime ait olduğunu göstereceğim." Baekhyun iki eliyle Luhan'ın kolunu tuttu ve konuştu. "Kris'in de Sehun'un orada olduğundan haberi yokmuş" Luhan kaşlarını çattı ve Kyungsoo'ya baktı. İki elini de teslim oluyormuş gibi havaya kaldırdı. "Neden haberi yok ben de bilmiyorum" dedi gülümseyerek. Yüzündeki aptal sırıtış Luhan'ı da Baekhyun'u da sinir etmişti. Luhan kolunu Baekhyun dan kurtardı ve merdivenleri inmeye başladı. Baekhyun bir hamleyle Luhan'ı tekrar tutmaya çalışırken merdivenlerde düştü ve bir kaç basamak boyunca yuvarlandı. Luhan dehşetle arkasına baktı ve merdivende doğrulmaya çalışan çocuğun yanına koşturdu. Baekhyun'un  yüzü buruş buruş olmuş, kolunu başını ovalıyordu. "Şşşt" dedi Luhan Baekhyun'un ilgisini çekmek için. Baekhyun dolu gözlerini Luhan'a dikti ve "İyiyim" dedi. Merdivenlerin başında yukarıda Kyungsoo onları yüzündeki iğrenen ifadeyle izliyordu. İçten içe kıskandığını ve aynı şekilde sevilmek, korunmak istediğini kim bilir ne zaman fark edecekti... Luhan Baekhyun'a iyice baktı ve kontrol etti. "İyisin" dedi. Baekhyun başını salladı "İyiyim" Luhan'ın desteğiyle yerden kalktı. Merdivenleri indiler ve oturma odasına gittiler.

RehinWhere stories live. Discover now