42) Poyraz'ın, Polat Olduğu Ortaya Çıkıyor

589 8 0
                                    

Songül bu sabah hiç olmadığı kadar mutlu uyandı. Çok içtiği halde başı hiç ağrımıyordu. Gece neler olduğunu fazla hatırlamıyordu ama güzel geçtiğine emindi. Gözlerini açtığında yanında Poyraz'ı göremedi. "Banyoda olabilir" diye düşünürken doğruldu. Odasının kapısı da kapalıydı. Ters giden bir şeyler vardı. Yatağından kalkıp odadan çıktı. Salona, ablasının odasına, banyoya baktı ama Poyraz hiçbir yerde yoktu.

Poyraz'ı aramak için sessizde olan telefonunu eline aldığında ablasının 8 defa aradığını gördü. Tam ablasını arayacağı sırada telefon çaldı.

– Efendim abla.

– Neredesin sen Songül?

– Evdeyim abla, nerede olacağım.

– Bana doğruyu söyle, dün gece eve biri geldi mi?

Donup kalmıştı Songül. Nereden öğrendi acaba diye düşünürken Seyhan devam etti.

– Songül, cevap ver. Dün gece kim vardı evde?

Söylemekten başka çaresi kalmamıştı.

– Poyraz vardı abla.

– Ya ne Poyraz'ı, Polat'tı o Polat.

– Polat kim ya, Poyraz vardı.

– Hâlâ Poyraz diyor. Songül dün eve aldığın adam Polat'tı. Hani şu beni döven şerefsiz.

– Abla bu imkânsız.

– Ne imkânsızı yaa. Polat biraz önce bana mesaj çekmiş. Mesajında aynen şöyle yazmış. "Selam Seyhan kaltağı. Parasını ödediğim halde içemediğim votkayı dün içtim. O gün paranı da eksik verdiğimi sonradan anladım. Dün gecekiyle birlikte, eksik kalan parayı tv ünitesinin en alt çekmecesine koyuyorum. Bana arkacı dediğini de unutmadım. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Hiç kimse sen gibi sex yapamıyor, kardeşin bile." Mesajı okuyan Seyhan devam etti.

– Songül, çekmeceye bak ve paranın orada olmadığını söyle.

Songül, ablasına gelen mesajı dinlerken gözlerinden yaşlar akıyordu. Yavaş adımlarla odasından çıktı, salona doğru yürümeye başladı. O çekmeceyi açmak istemiyordu ama açmalıydı.

"Allah'ım, paralar orada olmasın. Bir kere de benim yüzümü güldür!"

Dünyanın en uzun ve acı veren yoluydu belki de bu altı metre. Televizyon ünitesinin başına geldi, eliyle alt çekmecenin kulpunu tuttuğunda elleri titriyordu. Çekmeceyi o kadar yavaş çekiyordu ki, açılması tüm gün sürebilirdi.

Haykırarak ağlamaya başlayan Songül.

– Paralar burada abla!

"Hani uzun lafın kısası deriz ya, işte ondan daha kısaydı benim mutlu olduğum an."

Songül (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now