30) Songül ve Poyraz Buluşuyorlar

673 10 0
                                    

Akşam olmuştu ve Vedat Giresun'a gitmek için son hazırlıklarını yapıyordu.

– Songül, iç çamaşırlarımı koydun mu?

– Evet koydum.

Songül çantayı hazırlarken, Vedat'ın sevgilisine aldığı küpenin kutusunu gördü.

– Bunu Mine'ye mi aldın?

– Neyi be?

– Çantanın ön gözündeki hediye kutusunu soruyorum.

– Hee hee, Mine'ye aldım.

Perşembe ve cuma günü Giresun'da kalmayı, cumartesi gecesini de sevgilisi ile geçirmenin hayalini kuran Vedat evden çıktı.

Kızını çok özlemişti ve Vedat gittikten sonra ağlamaya başladı. Sarma sigarasından bir tane yakıp ilk dumanını içine çekerken pazar akşamına kadar Vedat'ı görmeyeceği için de mutluydu.

Ertesi gün; salonda çok sigara içtiği için sabah uyanmakta zorlanan Songül'ün ağzı yapış yapış olmuştu. Telefonu çaldı.

– Aloo.

– Merhabalar Songül Hanım.

Genzini temizledi Songül.

– Merhaba Poyraz Bey.

– Uyandırmadım umarım.

– Yok yok, uyanmıştım zaten.

– Nasılsınız?

– İyiyim, teşekkür ederim, siz nasılsınız?

– Ben de iyiyim, teklifiniz hâlâ geçerliyse cumartesi günü öğleden sonra birlikte çay içmek isterim.

Songül hiç düşünmeden cevap verdi.

– Cumartesi günü benim içinde uygun olur.

– Anlaştık o zaman, cumartesi günü görüşmek üzere.

– Görüşürüz.

"Aradı işte, sonunda aradı, bana geri döneceğini

biliyordum."

§§§

Sabah saat yedi de uyandı. Bugün çok önemli bir gündü onun için. Onu heyecanlandıran adamla buluşacaktı. Yüzünü yıkadıktan sonra kafasını kaldırdı ve aynaya baktı. Yüzü çok solgundu ve saçları da çok bakımsız. Kuaföre gitmesi gerektiğini düşünürken, ablasının bıraktığı para aklına geldi. Sevinçle montunu giyip kendisini dışarı attı. Kuaföre giderken, cadde üzerindeki vitrinlere gözü takıldı ve düşünmeden mağazadan içeri girdi. Fazla zamanı olmadığı için gözüne ilk çarpan krem renginde bir kazak ve siyah renkte bir kot pantolon alıp, mağazan ayrıldı. Kısa bir süre daha yürüdükten sonra, elinde poşetlerle kuaföre girdi.

– Merhabalar,

– Merhaba, hoş geldiniz.

– Ben saçımı boyatmak istiyorum.

– Kafanızda, bir renk var mı?

– Hiç anladığım şeyler değil, saçlarımla ilgilenmeyeli uzun zaman oldu.

– O zaman bana bırakın, size çok yakışacak bir model yapayım.

– Ama önceden söyleyeyim cebimde 150 liram var.

– Ben o paraya sizi prenses gibi yaparım, merak etmeyin.

İki saat sonra, kızıl rengi saçlarına baktı. Kadına teşekkür ettikten sonra kuaförden çıktı, evine doğru yürürken telefonu çaldı.

Songül (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now