29) Vedat Giresun'a Gidiyor

666 8 0
                                    

Ablası ile vedalaştıktan sonra kapıyı kapattı ve kahvaltı masasını toplamaya başladı. Küllüğün altındaki parayı gördü. Ablasının yaptığı bu hareket onu çok yaralamıştı. Kendisini çok aciz, çok küçük hissetti.

Akşam yemeğini yaptıktan sonra, on bir tane tülbent kenarı siparişini yetiştirebilmek için oyasını eline aldı. Akşam olmuş, hava kararmaya başlamıştı. "Birazdan gelir" diye düşünürken zil çaldı.

– Kim o?

– Ulan her akşam soruyorsun, kim olacak. Çok sevdiğin kocan.

Kapıyı açtı Songül,

– Niye anahtarınla açmıyorsun ki?

– Anahtarı cebinden çıkart, deliğe sok, çevir, dünyanın işi. Sen ne güzel açıyorsun işte.

Ayakkabıları ile içeri giren Vedat, halının kenarını çamur yaptı.

– Keşke ayakkabılarla içeri girmeseydin, halı kirlendi.

– Ne işimi görüyorsun akşama kadar? Temizlersin!

Her zaman yaptığı gibi salona geçti Vedat.

– Bugün ne yemeği yaptın, yine aynı yemekler mi?

– Etli patates, bulgur pilavı ve cacık.

– Etli patates ne ya, öyle bir yemek mi var. İsmi yok mu bu yemeğin?

– Etli patates işte.

– Neyse ne, getir de yiyelim. Karnım çok aç.

Yemeklerini yedikten sonra, çayları getirdi Songül. Normalde yapmadığı bir şekilde telefonu ile ilgilenmeye başladı Vedat. Hayatındaki kadın ile mesajlaşıyordu,

· Yavrum ben eve geldim

· Suratsız karın evde mi?

· Karşımda oturuyor.

· Cumartesi akşamı buluşuyoz di mi? Çok özledim seni.

· Tabi buluşcaz yavrumm, ben evi ayarladım bile.

· Nasıl ayarladın yaaa.

· Şişli'de günlük kiralık evler var.

· Şişli olmaz kocam bazen o bölgede çalışıyo.

· Tamam, o zaman başka yere gideriz.

· Hem günlük kiralık evler tehlikeli diye duymuştum.

· Ne gibi bir tehlike.

· Ne bileyim gizli kameralar falan.

· Yok be yavrum, ben yemem öyle çakallıkları. Kimse bizi bizden habersiz çekemez. İlla bir video çekilecekse, biz çekeriz kendi videomuzu. J

· Güldürme ya, üst kat komşum karşımda oturuyor.

· Tamam yavrum seni kocaman öpüyorum.

· Ben de öptüm, koca ayım benim.

Mesajlaşırken istemsiz bir şekilde gülümseyen Vedat, bir anda Songül ile göz göze geldi. Songül, "Yine o kadın ile konuşuyor olmalı" diye düşündü.

Vedat'ın odaya gidip yatmasını bekleyen Songül'ün sabah erken kalktığı için gözleri kapanıyordu. Kısa bir süre sonra Vedat yatmaya gitti. Salondaki üçlü koltuğu açan Songül, başını yastığına koyar koymaz uyudu, yine kâbus görmeden güzel bir gece geçirmişti.

§§§

Sabah saat 9:37'de Songül'ün telefonu çaldı, arayan Vedat'tı.

– Efendim.

– Songül, biliyorsun değil mi bu gece Giresun'a annemlerin yanına gideceğim, çantamı hazırlarsın.

– Vedat, ben de geleyim mi? Kızımı çok özledim.

– Ya senin ne işin var. Zaten her gittiğinde kızın kafasını karıştırıyorsun.

– Kızımı özledim Vedat, benim de senin kadar onu görmeye hakkım var, annesiyim ben onun.

– Sen ne anneliğinden bahsediyorsun? Doğduğundan beri annem bakıyor ona.

– Sanki benim bakmama fırsat verdiniz de!

– Uzatma Songül, ben tek gideceğim.

Ağlamaktan konuşamayan Songül, telefonu kapattı.

Songül (Kitap Oldu)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum