15) Songül, İstanbul'a Gidiyor

773 10 0
                                    

      İki hafta sonra Vedat'ın babası hastalandığı için aile fertleri yayladan dönmek zorunda kaldı. Songül, yeterince beslenemediği için sütü az geliyor, bebeği doymadığı zamanlarda da mama vermek zorunda kalıyordu. Akşam, herkes salonda otururken ev telefonu çaldı, kaynanası telefonu açtı. Telefonun diğer ucunda, ağlamaktan konuşamayan Songül'ün annesi vardı. Mutfakta bulaşıkları yıkayan Songül'e "Songül, annen arıyor, gel bak şu telefona" diye bağırdıktan sonra ahizeyi telefonun yanına bıraktı. Yavaş adımlarla gelen Songül o an derin bir acı hissetti. Ahizeyi kulağına götürdükten hemen sonra ağlamaya başladı. Hıçkırıkları nefes almasına engel oluyordu. Hiçbir şey söylemeden telefonu elinden bıraktığı gibi yatak odasına gitti. Salondakiler, oturuşlarını bile değiştirmeden Songül'ün arkasından baktı. Bebeği uyuduğu için, sessiz bir şekilde odasında ağlıyordu. Yatmak için odaya gelen Vedat, Songül'e olan biteni sormadan üzerini çıkarttı ve yatağa yattı. Vedat'ın bu umarsız hareketlerine alışan Songül:

– Vedat, babam yoğun bakımdaymış, bu sefer hiçbir güç beni İstanbul'a gitmekten alıkoyamaz.

Hiçbir şey söylemeden odadan çıkan Vedat. Annesine durumu anlattı. Annesi de:

– Gitsin ama torunumu götüremez. Zaten sütü de yok. Burada biraz daha kalırsa, başımızı belaya sokacak!

Küçük kız; damadın Songül'ün odasına bakarken yakaladığını annesine söylemişti ve anne de suçu Songül'de bulmuştu. Hatta işi biraz daha abartarak "kesin bu kuyruk sallamıştır, bizim damadın o taraklarda işi olmaz" demişti. Annesinin söylediklerinden bir şey anlamayan Vedat:

– Anlamadım anne, başımızı nasıl belaya sokacak ki?

– Sen şimdi bunu boş ver. Bazı şeyleri bilmeyiver. Sen bunu yarın İstanbul'a gönder. Ama dediğim gibi bebeği asla alamaz. Kıt aklıyla bebek falan bakamaz bu, torunum oralarda sersefil olur. Vedat, "Ben bir konuşayım" dedikten sonra yatak odasına geri döndü. Songül'ün, İstanbul'a tek başına gidebileceğini, kızlarının burada kalması gerektiğini söyledi. Songül; bebeğinin sadece sütü ile doymadığını da biliyordu. "İstanbul'a hemen gidip gelirim" diye düşündü. Zaten kabul etmekten başka çaresi de yoktu. Vedat odadan çıktıktan sonra hazırlanmaya başladı. Babasını aklına getirdi.

§§§

Sabah olup Vedat uyandığında Songül çoktan hazırdı. Odadan çıkmadan önce bebeğini öpüp kokladı. İlk defa bu kadar uzun süre bebeğinden uzak kalacaktı. Otobüs garına geldiklerinde Vedat aldığı bileti Songül'e uzattı. Vedat'ın elinde başka bilet göremeyen Songül:

– Sen benimle gelmiyor musun?

– İşten izin alamadım, hem benim gelmeme ne gerek var. Git gel işte.

Vedat'ın gelmemesi Songül'ü sevindirmişti. "İyi o halde, bebeğime iyi bak" dedikten sonra otobüsü beklemeye başladılar. Kısa bir süre bekleyen Vedat:

– Ben işe geç kalıyorum, sen otobüse biner gidersin.

Vedat'ın bugün her dediği Songül'ün işine geliyordu. "Tamam, sen git, ben hallederim." dedi. Vedat'ın arkasından "az da olsa sensiz günler beni bekliyor" dedi içinden.

Songül (Kitap Oldu)Onde histórias criam vida. Descubra agora