Karnı burnundayken bile sevdi. Eşi ile görürken bile vazgeçmedi.
Oluk oluk kan aktı yarasından. Öldü hergün biraz daha..

Ama aşk böyle birşeydi. Belki de değildi.
EfsaneYdi onun ki zira kavuşmaları mümkün değildi.

Koca yürekli yeşil gözlü dev adam.. osman..

Sevdiğine hem yakın bi o kadar uzak olarak ağır ağır ölen güzel adam..

••••••••••••

Zine'nin ağzından..

O gün kör olmayı sağır olmayı diledim. O lanet ses kulağımı sağır edeceğine evvelinde Sağır olup duymamayı diledim.

Önümde tüm heybeti ile diz çöken adamı öyle göreceğime kör olmayı diledim.
Beyaz gömleğinde ki kanı görmek istemedim. Olduğum yerde yığıldım.
Göğsünde ki kırmızı leke git gide gide büyüyordu.
Etrafımda ne olup ne bitiyor algılayamıyordum. Herşey bir anda olmuştu.

Konağın kapısı açılmış içeri 15 yaşlarında ya var ya yok bir çocuk girmişti. Ben ne olduğunu anlamadan silahını çekmiş az ilerimde duran adamı tam göğsünden vurmuştu.

Şaka gibiydi..

Etrafımdaki sesler uğultu gibiydi ayağa kalkmış uyuşuk bir şekilde ona doğru yürüdüm.
Aramızdaki mesafe o kadar çok olmamasına rağmen bir türlü ulaşamamıştım.
Gözlerimi göğsünden kaldırmış yüzüne bakıyordum.
O koca yeşil gözlerine.

Herkes etrafına toparlanmış mirhan telefonda birileri ile hararetli konuşuyor bir yandan osmanın kafasını dizlerinin üstüne koymuştu.
Herkes ağlıyordu.
Gözleri gözlerimle buluşurken sesli bi iç çekiş bir hıçkırık koptu ağzımdan.
Tebessüm ediyordu.

Ölmüş gibi neden ağlıyorlardı ki ? Peki benim gözümden dökülen yaşlara ne demeli?
Son kez derin bir nefes çektim içime. Gözlerimi kapattım ve herşeyin bir kabustan ibaret olduğunu diledim.
Nefesimi verirken gözlerimi yavaş yavaş açtım.

Ordaydı.. hala yatıyordu.
Gözyaşlarım beni zorluyordu ve bacaklarım beni taşıyacak güçte değildi?

Canımı yakan neydi ? Bu yabancı his?
Bana onca iyilik yapan kalbimin en derinini gören adam mıydı o yerde yatan?

Dizlerimin üstüne çöktüm.
Gözlerim eline kaydı. Tutmak istiyordum fakat çok korkuyordum.
Yo yok, millet ne der diye değildi korkum.
Ya giderse diyeydi?

Aşık mıydım ben? Aşık mı olmuştum ben bu adama ?
Neden canım bu kadar yanıyordu ki ?
Kafayı yemek üzereydim.
Kafamı ellerimin arasına aldım.
Beynimdeki sesler durmuyordu.

" ölme " diye fısıldadım " nolur ölme ".
Yüzündeki acı tebessüm olabildiğince genişlemişti.
"Zine'm" bu sadece dudaklarından okunabilinirdi.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Elimin tersi ile göz yaşlarımı silmiş mirhana

" onu kurtar birşeyler yap ne duruyorsun" diye bağırdım.
Mirhan ayaklanırken ambulans sesi doldu kulağıma.

Yüzümü göğe kaldırıp şükrettim.
Osmana tebessüm etmek istedim ama o uyumuştu.

" osman kalk " diye dürttüm onu.
" kalksanaaa " demiş hem parmaklarımla daha sert dokunmuş hemde sesimi yükseltmiştim.
Dilber abla bana yaklaşıp şakağımdan öpmüştü oda ağlıyordu.

" sessiz ol zine anlayacaklar" dedi kulağıma.
Neyi anlyacaklardı?
" o zaman söyle kalksın ambulans geldi kimse onun numaralarını yutmuyor " demiş silber ablanın kolunu ona doğru itmiştim.
" söyle".
Göz yaşları durmuyordu onunda. Ambulanstan sağlık ekipleri inmiş göğsünü bastırıyorlardı.
Kalp masajına tepki vermesini bekliyorlardı.
Durmazdı onun kalbi.
Hemen sedye gelmiş sağlık ekipleri onu ambulansa almışlardı.

◇♡  Kördüğüm ♧♤Where stories live. Discover now