22. Bölüm ( doğum günüme özel )

16.2K 518 108
                                    

Öncelikle bu bölümü yazarken çok tereddüt ettim. Her kelimeyi yazıp silmişimdir. Özen göstermeye çalıştım ziraa hepimiz buna bende dahil olmak üzere neyin ne olduğunu anlayacağımız bir bölüm oldu şahışlardan kasıt.. güzel yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum çünkü okuyucu sayımız çok beğeni sayımız çok çok az 😊 lafı daha fazla uzatmadan keyifli okumalar diliyorum...

Hatırlatma :

Melek elinde Zine nin bavuluyla merdivenleri inerken konağın kapısı tekrar açılmıştı. Melek elindeki çantayı düşürmüş kapıdan içeri giren adama bakıyordu
" abine hoş geldin demek yok mu "

Melek gözlerini belertmiş kapıdaki adama baka kalmıştı. Mümkün olamazdı bu. Gözlerini bir kaç kez açıp kapamıştı genç kız. Hayal değildi bu gerçekti. 7 sene sonra ilk kez abisini görüyordu karşısında. Bedirhan. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Bedirhan aileyi töreleri aşireti red etmiş o günden sonra ailesi ile tek kelime konuşmamıştı. Dilberin acı gününde bile ailenin yanında olmamıştı şimdi niye çıka gelmişti bu adam?
Bedirhan bir kaç adımda kız kardeşinin yanına yaklaşmış yanağından bir makas alıp yoluna devAm etmişti. Bedirhan 1.90 boylarında esmer kara gözlü kusursuz bir yüze sahip çok yakışklı bir adamdı. Hayatı her zaman gizemliydi. Sevmediği bir kadınla evleneceğine herşeye rest çekip gitmeyi yelemişti. Ağalıktan bile. Ağalığı küçük kardeşi mirhana hiç almadan devretmişti. Hayata sıfırdan ailesinin adının bir gücü olmadan başlamıştı. Çok güçlüydü, bileği kadar beynide. Ağır ağır yürüyordu çocukluğunun geçtiği avludan. Mirhan, agit ağa, zine ve hamit avludaki adama bakıyorlardı. Mirhanın yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Abisine çok kırılmıştı. Onca olan olay bile onu diyarbakıra getirmeye yetmemişti. Agit ağa sert tutumuyla başını dik tutmuş oğluna bakıyordu. Zine garipsemişti kimdi bu adam?
Hafifce doğrulup abisinin kulağına " abi bu kim" diye fısıldamıştı.
Hamit " bedirhan. Bayki aşiretinin asıl ağası mirhanın büyük ağabeyi" demişti aynı fısıltıyla.
Zine şaşırmıştı . Kimseden duymamıştı büyük bir abinin olduğunu. Ama bu şuan onun için o kadarda önemli değildi.
Bedirhan az daha yaklaşıp
" buralarda kimse selam vermez olmuş " demişti tok ama bir o kadar etkileyici ses tonu ile. Göz ucuyla zine ye bakmıştı. Hamitin kardeşi olduğunu tahmin etmek zor değildi asıl soru burda ne işleri vardı.
" hoş gelmişsin bedirhan ağabey" diyip tokalaşmıştı hamit. " bizde gidiyorduk başka bir gün mutlaka bizi konağa da bekleriz" demişti tüm samimiyeti ile.
Bedirhan inşallah deyip onaylamıştı aile dostlarını. Zine kafasını aşağı doğru eğip kaldırmıştı merhaba mayetinde. Saygıdandı bu orda gelinler konuşmazlardı çok bu bilinirdi. Zine abisinin peşinden arkasına bakmadan gitmişti.
Babasının elini öpmüş kardeşine sarılmış kamelyada oturmuşlardı.
" hele deyin bakalım hamit bacısını peşine takmış ne ister kapınızda " bedirhan bir haberdi herşeyden. Yaşlı adam anlatmaya başlamıştı olan biteni usulen. Bedirhan duydukları karşısında şaşkına dönmüştü. Sinirden kuduran adam ayağa fırlamış
" siz kafayı mı yediniz kuma nedir hele ki ağa kızının kuma alındığı nerde görülmüştür? Ulan sen yalvar yakar bize dilberi aldırmadın mı ne oldu şimdi de kuma aldın üstüne.." bedirhan mirhanın üstüne yürümüş " bir çocuk versen ne olacak lan aşirete madalya mı takacaklardı boynuna gavat değdi mi iki kadınıda yerle bir etmeye söyle lan " diye bağırıyordu. Sesi duyan ahuzar hanım avluya koşmuş ilk göz ağrısını görmüştü. " ooooooğluuum " diye feryad ederek boynuna sarılmıştı yaşlı kadın. Suratına öpücükler konduruyor kokusunu içine çekiyordu" mis kokulum annen ölmüş bedirhan annen ölmüş . Nerdeydin oğlum beni düşünmedin mi ? Anam bensiz ne yapar nasıl yaşar demedin mi bedirhan" yaşlı kadın hıçkırıklarının arasında sarılıyor oğlunun sırtına vuyordu. Bedirhan anne kokusunu özlemişti. Annesi ona çok düşkündü oda annesine. Ama şuan çok kızgındı ve annesi dahi önünde duramazdı.
" peki sen ahuzar sultan sen nasıl göz yumdun bu şerefsizliğe" yaşlı kadın göz yaşlarını silmiş oğlunun gözlerinin derinine bakıyordu. En öfkeli en deli en zapt edilemeyen evladıydı bedirhan. Ne yapacağı belli olmayan biriydi.
" oğlum benim elimden birşey gelme.."
Bedirhan lafını bitirmesine izin dahi vermemişti.
" çünkü sen hanım ağasın aşiret karar alır uygular sende ses etmessin. Yaw siz bana kafayı yedirteceksiniz. Osman şerefsizi nerde hangi delikte" diye sormuştu bedirhan sinirli bir şekilde babasına.
" arıyoruz oğul ama yer yarıldı yerin dibine girdi it bulamıyoruz" demişti yaşlı adam. Bastonundan güç alarak devirmiyordu omuzlarını. Ama artık bu yük omuzlarına ağır geliyordu. Oğlunun gelişine çok mutlu olmuştu fakat bunu belli edemezdi. Onu yaptığı asiliğr rağmen özlediğini belli ederse asla zapt edemezdi ona olan saygısıda biterdi.
Bedirhan bir kaç adım uzaklaşmış telefonda biri ile görüşüp dönmüştü ailesine. Kahveleri getiren melek abisinin dibine oturmuş ortalığı yumuşatmaya çalışıyordu küçük bir kız çocuğu gibi.
" ulan sen varya senden bir bok olmaz beni hayal kırıklığına uğrattın oğlum sen " diyip kitlenmişti mirhana. Mirhan deli damarını abisinden almıştı ve en sonunda patlamıştı
" asıl sen beni hayal kırıklığına uğrattın. Ben kimseyi yüz üstü bırakmadım dilber canımdır kanımdır karımdır onun yerini kimse almaz sen kalkmış bana korumaktan şereften bahsediyorsun bunca olay yaşandı nerdeydin abi? Aşiretten kaçtın bizi hiçe saydın zor zamanlarımızda yoktun şimdi kalkmış beni mi azarlarsın? Evet kuma geldi bu eve ve evet ben kabul ettim eziyette ettim vurdumda öldüresiye kadar hemde ama sevdim. Onuda sevdim. Dilberin yerini alamayacak şekilde sevdim. Kalbimi bir terazi yaptım ve her ikisini eşitlemeye çalışıyorum. Oda istedi hu evliliği bahanesi ne olursa olsun. Bana herkes hesap sorabilir abi kahya bile ama sen asla duydun mu beni 8 sene ortadan kaybolup ansızın çıka gelen abiden azar yiyecek yaşı geçtim " demişti mirhan gayet sakin ama kararlı bir ses tonu ile. İçinde biriktirdiklerini belki itiraf edemediklerini söyleyebilmişti bugün mirhan. Bedirhan şaşırmamıştı fakat bu durum onu üzmüştü. Ailesiyle bağını koparmamlıydı ama onun da gerekli sebepleri vardı. Bedirhan bir hışımla ayağa kalkmış mirhanın üstünr yürümüştü. Mirhanda bir hışımla ayağa kalkmıştı. Bedirhan mirhanın gözlerindeki kararlılığı süzmüş ve ona sıkıca sarılmıştı.
Mirhan abisine sıkıca sarılmıştı. O abisi olmadan büyümüş sayılırdı. En deli zamanlarında yoktu zira. Hep buruktu ve bu burukluğu diğer kardeşlerinin her zaman yanında olarak gidermeye çalışıyordu. Ailecek derin bir nefes çekmişlerdi. Sıra olacakları beklemekteydi...

◇♡  Kördüğüm ♧♤On viuen les histories. Descobreix ara