28. Bölüm

13.6K 493 86
                                    

Merhaba canlarim :) yazariniz bu ara hic vakit bulamadi gerek yorumlarda gerek özelde olan ilgileriniz icin tesekkür ederim. Bu bölüm biraz degisik ama etkileyici bir bölüm oldu.. yorumlarinizi cok merak ediyorum. Bir sonraki bölüm icin 2 alternativim var
1) osmanin hayati
2)osmanin gözünden hersey
Simdi karar sizin size cok keyifli okumalar diliyorum...  yildiza basmayi ve yorum yapmayi unutmuyoruz.. seviliyorsunuz 😗😗😗😗😗

Hatırlatma :

Amcaoğlu karınla tanıştık. Çok güzel bir kadın belki budefa şans bana güler, budefa senin olanıda ben alırım ne dersin? Demişti...

" seni gebertecem soysuz köpek geberteceeeeeemmmm " diye bağıran mirhanın sesi tüm konağı inletmişti...

Sesi işiten ev ahalisi koşmuşlardı avluya. Mirhan eline ceketini almış merdivenleri aşağı koşuyordu. Sinirli bakışları gözlerinin yeşilini simsiyah etmişti.
" noldu oğul" diyen babasını bile duymayan mirhanı durduran son anda bir el olmuştu. Bedirhan sinirlenen kardeşini son anda omuzundan tutmuş
" noluyor lan ne bu sinir" diye sormuştu. Mirhan bakışlarını birden abisine çevirmiş
" bırak" diye tıslamıştı dişlerinin arasından. Bedirhan kardeşini hiç bu kadar öfkeli görmemişti. Yapı olarak sinirli olan mirhan bu kez çok farklıydı.
Ahuzar hanım oğluna yaklaşmış yüzünü avuçlarının arasına almıştı. Mirhan yüzünü çıkarmak dahi istese başarılı olamamıştı. Oğlunun gözlerinin derinindeki acıyı öfkeyi şüphesiz görebilen annesiydi.
Dilber korkmuş olduğu yere sinmişti. Kocasına yaklaşmak istesede yapamıyordu. Anne oğulu izleyen ev ahalisi ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Ahuzar hanım oğlunun suratını avcuçlarında baş parmağı ile okşuyordu..

" ne oldu deli oğlum benim seni bu hale getiren nedir?"
Mirhanın siniri düşündükce artıyordu.. karsı şuanda tehlikedeydi annesinin elini itmiş
" bırak ana zine yi almış karımı almış ana" diye bağırıyordu.. bakışları o kadar sert ve ürkütücüyüdüki herkes bir adım gerilemişti.
" kim abi zine yenge nerde" diye soran nizara mirhan
" osmanın şerefsizinin yanında" diye tıslamıştı. Nizar şiwan ve bedirhan mirhanın sinirine ortaklardı şimdi.
Agit ağa yenilmişliğin verdiği yükle ayakta zor duruyordu.

" hemen cikiyoruz dört bir yanda aramaya baslayin" diyen bedirhanin sesi tüm avluda çınlıyordu. Bu kadar sinir bayki erkeklerine bile fazlaydı. Osman çizmeyi aşmıştı.
A

rabalarina binmis korumalarda dahil olmak üzere diyarbakiri fellik fellik arayacaklardi.
Mirhan kendi arabasina binmis son sürat merkeze dogru gidiyordu. Icinden bir ses zine yi orda bulacagini söylüyordu. Sinirlendikce gaz pedalin yükleniyor gözlerinin yesili kapkara oluyordu. Kendine sövüp duran mirhan nasil karisini böyle bi durumda yalniz birakabildigi icin kendini hirpaliyordu.

Mirhandan:

Allah kahretsin.. allah benim bin belami versin. Nasil kullaniyordum o arabayi bilmiyorum. Karim o adamin elinde idi. Karsi karsiya oturuyorlardi.. düsündükce nefesim daraliyor daha da sinirleniyordum. Camı açmıs nefes almaya calisiyordum.
Hak etmismiydim ben bunu? Evet hemde sonuna kadar. Kin öfke nefret ugruna onu sahiplenmemistim. Rabbim ikinci kez beni ayni aci ile sınıyordu. Budefa olmazdi kaldiramazdim.
Zine nin dik baslaliligini düsündükce korkum artiyordu.

ya onada birsey olursa? yo.. yok olmamaliydi.. direksyona daha ski sarilmistim gözlerim öfkeden göremez olmustu... bu benim sonum olurdu biliyorum.. sevdigimden mi ? hayir ! yine ayni seyi yasamak'.. bunu kaldirazdim. bencildim evet düsüncelerim cok bencilce belki zineyi seviyorum ama bu sevgim farkli dilbere duydugum ask gibi degil ama tutku iste tamda onunla bagliydim o kadina.. kendime lanet ediyordum yolumdan dönmeden son sürat ofise dogru ilerliyordum. ne pahasina olursa olsun bulcagim onu...

◇♡  Kördüğüm ♧♤Where stories live. Discover now