33//Baba?

2K 77 6
                                    

Okuyan herkes oy verip, yorum yaparsa sevinirim. Bayağı düşüşteyiz :/ Yine de herkese teşekkürler.

İyi okumalar ♥

-Ilgın'dan-

Sevinçle elimdeki karneyi havaya kaldırdım ve salladım. "Şimdi ne yapıyoruz?" Bizim geç kapanan okulcuğumuz nihayet (!) kapanmıştı, ve tatile girmiştik; an itibariyle.

TFIOS'a gidişimizin üzerinden yaklaşık altı gün geçmişti, bu sürede pek kayda değer bir şey olmamıştı; eğer Efe ve Evren'in arasının düzelmesini saymazsak. Evren sıkıntıdan patladığımız bir gün kapıya gelmiş ve "Sen kardeşim dediğim kızın sevgilisisin. O yüzden aramızın iyi olması gerek. Davranışlarım için özür dilerim, beni sevip sevmemen zerre umurumda değil. Şuan Ilgın için buradayım ve gerçekten aramızın düzelmesi onu mutlu edecek," demişti. Bunun üzerine Efe -sözde- beni çok düşündüğünden Evren ile arasını düzeltmişti.

Bla, bla, bla.

"On ikiyi teşekkürle bitirdin ya," dedi Mira. "Sana diyecek sözüm yok! Kızım hiçte çalışmıyordun, nasıl teşekkür aldın aklım almıyor."

Göz kırptım. "Biraz örnek al, örnek!" 

"Ya kes," diye mırıldandığında durduk ve kapıda bizi bekleyen Alev'le selamlaştık. "Bedenin üç, edebiyatın beş. Senden mi örnek alacağım?" hah tarzında bir ses çıkardım, ardından gözlerimi devirdim.

Evren Alev'i kolunun altına alırken "Her neyse," dedi. "Şimdi ne yapıyoruz?" 

Dudaklarımı büzdüm. "Bilmem." Efe'nin eli elimi buldu sıkıca parmaklarımızı birbirine kenetledi. Mira ve Emre ise kendi kendine bir şeyler mırıldanıyorlardı. Bir süre sonra susup ciddi bir ifade takındılar ve bize döndüler.

Emre "Bizim size bir şey söylememiz gerek." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Yine ne bok yediniz?"

"Biz," dedi tereddütle. Ardından bakışları benim, Mira'nın ve Efe'nin arasında gidip geldi. "Biz..."

"Siz?" diye bastırdım.

"Biz ayrı eve çıkıyoruz." diye hızlıca konuştu ve ardından gözlerini sımsıkı yumdu. Ağzım şaşkınlıkla balık gibi açılırken, Efe'nin iki kaşı da yukarı kalkmıştı ve öylece duruyordu. Yaklaşık bir dakika sessizlik içinde geçince, Emre alt dudağının sağ tarafını dişlerinin arasına aldı ve sadece sol gözünü açarak bize baktı.

Başımı iki yana salladım, kendime geldim ve cırladım: "Ne ayrı evi ya?"

"Ya bakın," dedi Mira, ne kadar mahcup olduğu gözlerinden okunuyordu. "Emre hala boşu boşuna evin kirasını ödüyor, zaten bunca zaman yük olduk, yalnız falan kalamadınız. Kötü hissettik kendimizi. Bizde Emre'nin evine yerleşmeye karar verdik."

Kaşlarımı çattım. "Ne? Ne yükü kızım, iyi misin sen?"

"Ya Ilgın öyle ama, yalnız kalamadınız hem bir türlü, gençsiniz sonuçta."

"Otuz yaşındaki teyzeler gibi konuşma bana," gözlerimi devirdim, Efe'ye döndüm. "Aşkım rahat edemediler, yalnız kalamadılar diye bize bok atıyorlar. Görüyor musun?" diyerek güldüm. Sözlerim üzerine herkes gülmüştü.

Efe elimi bırakıp kolunu belime sardı ve beni kendine çekti. Sıkıca sarıldım ve sağ yanağımı göğsüne yaslayıp Mira'ya baktım, ardından Emre'ye.

Popüler Beşli || Düzenleniyor.Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz