34//Lütfen Evren.

1.9K 78 22
                                    

Oy ve yorumlar çok önemli. Lütfen yorum yapın.

MULTIMEDIA: Kal Yanımda.

"Baba?"

"Nasılsın kızım?" donup kaldım. Bunca zaman sonra mı geliyordum aklına? Bunca zaman sonra mı arıyordu? Sinirle homurdandım.

"Ne var? Ne istiyorsun?" Bir yandan yürüyor bir yandan yerdeki küçük taşları tekmeliyordum.

"Geri geliyorum." dediğinde durdum.

"Ne demek geri geliyorum?"

"Evime dönüyorum kızım." bu anın hayalini defalarca kurmuştum, defalarca düşlemiştim bu sahneyi. Ama küçükken. Şimdi büyümüştüm ve her şeyin farkındaydım.

"Orası senin evin değil!" diye tısladım. "Ne sıfatla dönüyorsun sen? Kimsin ya sen? Hayatımdaki yerin ne! Ortağın Hilmi amca bile bana daha çok babalık yaptı! Her zaman her şeyi benden önce tuttun on sekiz yıldır, şimdi mi geldim aklına? Ne demek ya eve dönüyorum? Orası senin evin değil, orası Efe'yle benim evim! Ve orada sana yer yok."

Derin bir nefes aldım.

"Geldiğimde, bu lafları tek yiyeceksin küçük hanım! Babaya çemkirmek neymiş göreceksin!" sesini yükseltmişti, bağırıyordu.

"Babam mısın sen benim?" Güldüm. "Ne babalık yaptın ki sen bana?"

"Utan be, utan. Ben olmasam o iki katlı evde oturabilir miydin? O kolejde okuyabilir miydin? O paraları yollamasam geçinebilir miydin? Daha ne yapayım sana ben? Ha? Ne?"

"Al o koleji de, evi de, parayı da sok götüne! Nefret ediyorum senden!" Hırsla arkama döndüğümde Evren'in iri gövdesine çarptım.

"Ne oluyor?" dedi kısık sesle, ağzımı açıp ona cevap verecektim ama telefondan gelen kırılma sesiyle hava yutup ağzımı kapattım.

"Düzgün konuş benimle! Geldiğimde ödeşeceğiz!" ardından telefon suratıma kapandı ve gözümden bir damla yaş düştü.

Sadece beni sevsin istiyordum, bu kadar mı zordu? Bu kadar mı değmezdim sevilmeye? Bu kadar mı değersizdim ben? Ya da, bu kadar mı acizdim de sevilmek istiyordum? Kendime kızdım. O benim babamdı, tabiki beni sevsin isteyecektim.

"Sarışınım ne oldu?" dedi Evren bana güçlü kollarıyla sarılırken. "Neden ağlıyorsun?"

Ağlamam şiddetlendi. "Evren." diye inledim acıyla, göğsümün üzerine bir yük bırakılmış gibiydi, canım yanıyordu. Çok yanıyordu. Kendime zarar vermek istiyordum, canım yansın istiyordum. Daha fazla acı çekmek istiyordum. Mümkünmüş gibi Evren'e daha da sıkı sarıldım ve elimi yumruk yapıp ince tişörtünü parmaklarım arasında sıkmaya başladım.

Beyaz tişörtünü gözyaşlarımla yıkarken tek kelime etmeden sakinleşmemi bekliyordu.

Eli saçlarımda gezinirken, ondan ayrılınca durdu. Hala ağlıyordum ve nefeslerimi zar zor alabiliyordum.

"Babam," dedim, ardından daha çok ağlamaya başladım. "Babam ge-geri geliyormuş Evren." 

Yüzüme düşen saçı geriye attı. "Niye ağlıyorsun peki?" bacaklarımın titremeye başladığını anladığımda karşıdaki kaldırıma çöktüm.

Popüler Beşli || Düzenleniyor.Onde histórias criam vida. Descubra agora