Bölüm 27 : Hep var ol ama yanımda

346 27 14
                                    

"Günaydın güzellik."

Mesajı görür görmez sırıtarak yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Tabi cevap yazmayı da ihmal etmedim. 3 gün olmuştu ama ben hâla şu sevgili olayına tam alışmış sayılmazdım. Daha önce Arda adında biriyle çıkmıştım ama çok uzun sürmeyen ve ciddi olmayan bir ilişkiydi. Ama Tom ile öyle değildi. Onu gerçekten seviyordum ve şimdilik gayet iyi giden bir ilişkimiz vardı.

Tek sorun Tom'un fazla romantik olmasıydı. Ama asıl sorun bu değildi aslında. Sorun tam tersine benim hiç romantik olamayışımdı. Tom'un gerçekten çok tatlı bir dili vardı ve insanı nasıl etkileyeceğini, bir kıza nasıl yaklaşılması gerektiğini iyi biliyordu. Onun sözleri ve davranışları gerçekten çok hoşuma gidiyordu. Şu 3 günde de çok güzel vakit geçirmiştik beraber. Umarım bundan sonra da her şey böyle güzel devam ederdi.

Derin düşüncelerimden ayrılarak saçımı taradım ve dağınık topuz yaptım. Sonra da ince bir eyeliner çekerek mat rujumu çok abartılı olmayacak şekilde sürdüm. Pek makyaj yapan biri değildim ama şu 3 gündür daha bakımlı ve şık olmaya çalışıyordum ki sanırım başarılı da oluyordum. Aynadaki görüntüm sırıtmama neden olurken neden kendimi daha güzel göstermeye çalıştığımı düşünmeye başladım.

Mantıklı bir neden bulamayınca makyaj temizleme suyunu bir pamuk yardımıyla gözlerimi silmek için kullandım. Islak mendille de rujumu sildim. Ne de olsa beni seven her hâlimle sevmeliydi değil mi ? Kendimce mantıklı olanı yaptığımı düşünerek içim rahat bir şekilde yatağıma oturdum ve telefonumu çıkardım.

instagrama girdiğimde Tom'un ikimizin resmini paylaştığını gördüm. Bu fotoğrafı dün sınıfta Sophi çekmişti. ikimizde birbirimize gülerken çekilmiş habersiz bir fotoğraftı aslında bu. Altında ise "just smile ❤" yazıyordu. Bu hoşuma gitmişti. Hemen beğendim ve yoruma bir kalp bıraktım. Bundan 3-4 gün önce Tom'un profilinde Emma ile ikisinin resmini görüp çıldırırken şimdi kendi fotoğrafımı beğenmek garip gelmişti. Gerçi Tom'a o fotoğraf olayını sorduğumda Emma'nın ondan habersiz ikisinin resmini paylaştığını söylemişti. Neyseki yine sinirlenmeyecektim çünkü Tom ile birlikte olmamız ona baya güzel bir kapak olmuştu. Bizi gördüğü yerde kıskançlıktan ne yapacağını şaşırıyordu.

Saati fark etmemle hemen ayağa kalktım. Bugün de kahvaltıyı Tom ile kantinde yapacaktık bu yüzden biraz geç kalkmıştım. Ama servis saati gelmişti. Son kez aynaya baktığımda yüzümün solgun göründüğünü fark ederek az önce sildiğim makyajı tekrar yaptım. Tamam beni seven her hâlimle sevmeli demiştim ama yaptığım makyaj da çok abartılı değildi zaten de mi ? Kendimi kandırarak odamdan çıktım ve mutfaktaki anneme gideceğimi haber vererek hemen evden çıkıp servisi beklemeye başladım. Şu sıralar çok fazla duygu değişimi yaşıyordum tıpkı az önceki makyaj olayı gibi. Ama bu elimde olan bir şey değildi.

Tom ile aramızda olanlardan aileme bahsetmemiştim. Kızmazlardı biliyordum ama ailemle bu tür şeyler konuşmayı sevmiyordum. Eninde sonunda öğreneceklerdi zaten ama şimdilik en iyisi bilmemeleriydi.

*•°*•°*

Sabah güzelce kahvaltımızı yaptık ve gayet sıkıcı geçen derslerden sonra öğle arası kaçmaya karar verdik. Ne kadar ısrar etsem de Sophi bizimle gelmek istememişti. Onu anlıyordum bizim baş başa vakit geçirmemizi istiyordu ama bu sonsuza dek böyle devam edemezdi. Sonuçta en yakın arkadaşımı sevgilim için ihmal edemezdim. O tür insanlardan değildim ve öyle insanlardan da hoşlanmazdım zaten.

Daha fazla üstelemeyerek Sophi ile vedalaştım. Okuldan çıktık ve nereye gideceğimizi bilmeden yürümeye başladık.

"Ee nereye gidiyoruz ?"

Almanya Sokakları Where stories live. Discover now