Almanya Sokakları

Bölüm 11 : Yazılılar başladıı..

Multimedia'da Defne

İmagine Dragons-It's Time şarkısıyla birlikte okumanızı tavsiye ederim..

575 Vote için çok teşekkür ederim. Yakında 2K olacağız ve bu çok güzel bir duygu. 575 Vote için size erken bölüm yazmak istedim. Ama gerçekten dört beş gündür hiç boş vaktim yok. Zaten şu an evde bile değilim. Birde bu aralar bakmam gereken minik ve tatlı bir kuzenim var. :) Uzun lafın kısası bu aralar meşgulüm ve size yine de bölüm yazdım. Siz de benden vote ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim :)) ❤❤

Tom meraklı gözlerle bana bakarken "Daniel seni nerden tanıyor Defne ? Ve seni neden yanına çağırdı ?" diye sordu. Tom'a dün olanları anlatırsam Daniel'le kavga edeceğine emindim. Elbette anlatmayacaktım. Daniel'in ipi sapı belli olmazdı. Tom'a da zarar verebilirdi. Bu iş ilerlerse zaten aileme söyleyecektim.

"Bilmiyorum Tom." diye yanıtladım. Bu seferde "Eğer başına bela olursa direk bana geliyorsun." dedi. "Tabi." Başıma bela olacağı kesindi. Ama benle neden uğraştığını bir türlü anlayamıyordum.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

İki gündür eşşek gibi çalışmıştım. Aslında çalışmayı seven ama çok oyalanan biriydim. Tam bir Türk gibi her şeyi son güne bırakmakta da üstüme yoktu. Buranın yazılıları nasıl oluyordu hiçbir fikrim yoktu. O yüzden her şeye en ince ayrıntısına kadar çalışmıştım. Bugün ilk yazılı matematikdendi. Uykulu ve sersem bir şekilde durağa yürüdüm ve servisi beklemeye başladım. Bu kadar uykusuzken nasıl yazılıya girecektim ben ?

Heyecan ve korkuyla indim servisten. Hızla sınıfa vardığımda yine fazla kişi yoktu ve bu iyi bir şeydi. Sessiz ortamı bulmuşken biraz daha çalışmaktan zarar gelmezdi. Herkes sınavlardan az bir zaman önce çalışmanın iyi olmadığını söyler. Ama ben buna inanmıyordum. Son dakika gördüğün bir bilgi hayat kurtarabiliyordu sonuçta.

Yanıma Tom oturunca gülümsedim. "Korkmana gerek yok. Kasma bu kadar. Tahmin ettiğin kadar zor olmayacak. Emin olabilirsin." dedi ve o muhteşem gülüşüyle gülümsedi. "Bilemiyorum Tom. Sonuçta burada ilk kez yazılıya giriyorum ve hangi hocanın hangi tarz sorduğunu bilmiyorum."

"Sende haklısın. O zaman ben seni rahat bırakayım." diyerek yanımdan kalktı. "Yok.sorun yok. Sophi gelene kadar oturabilirsin." dedim. "Hem şu soruya bir baksana. Ben yapamadım. Zaten parabolü hiç çözemiyorum." diyerek suratımı buruşturdum. Tom gülümseyerek tekrar yanıma oturdu ve kalemi elimden aldı. Kendini soruya odakladığında bende Tom'u inceledim.

Aslında düşündüm de çok egoist bir görünüşü vardı. Yani Tom'u tanımasam kendini beğenmiş biri sanardım herhalde. Ama mükemmel bir çekiciliği vardı. Hem de her kızın etkilenebileceği cinsten. Gülüşünden bahsetmiyorum bile. Dudağındaki çift başlı piercingi onu daha da mükemmelleştiriyordu. Daniel'de durmadığı kadar güzel duruyordu.