Bölüm 24 : "Bu yüzden sana yalvarıyorum"

338 39 7
                                    

Sophi'lerin evine vardığımda gülümseyerek zile bastım. Kapıyı Sophi'nin annesi açınca selam verip yukarı çıktım. Kapıyı birkaç kez tıklatıp içeri girdim. Yatağında uzanan bir Sophi hayal ederken aynanın önünde saç yapan bir Sophi ile karşılaştım. Gayet iyi görünüyordu. Sanırım tamamen iyileşmişti. Beni görünce gülümsedi ve koşarak yanıma gelip kollarını boynuma doladı.

"Hoşgeldin Def." diyerek kulağımda cırladığında

"Hoşbuldum." Diyerek ben de ona sarıldım.

Elimdeki poşeti çalışma masasının üstüne koydum ve konuştum

"Geçmiş olsun diyecektim ama zaten geçmiş gibi görünüyor."

Gülümseyerek "Evet." Dedi. "Ee sen naptın ben yokken ? Canın çok sıkıldı mı ? Yalnız mı kaldın yoksa ?..." diye sorularını sıralarken elimle susması için ağzını kapattım.

"Sorularını birazdan cevaplarım. Önce getirdiğim yaprak sarmasından ye." Dedim ve koyduğum poşeti tekrar alıp içindeki orta boy saklama kabını çıkardım. Ben kapağı açarken Sophi bana şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Yaprak sarması da ne ?"

Telaffuzu gülmeme neden olurken cevapladım

"Bir Türk yemeği. Benim de en sevdiğim şey. Şimdi ağzını aç."

Gülümseyerek elime bir sarma aldım ve Sophi'nin ağzına koca bir sarma soktum. O yerken ben de merakla tepkisini bekliyordum.

"Bu gerçekten çok lezzetli Def. Bunu kim yaptı söylesene."

Gülerek cevap verdim

"Kim olacak annem yaptı. Ha bir de geçmiş olsun dileklerini iletti."

Bir yandan teşekkür ediyor bir yandan da kalan sarmaları hızlıca yiyordu.

Eline son sarmayı da alarak ağzına attı ve bana döndü

"Hey neden bana öyle bakıyorsun ?"

"Bilmem. Sadece bu kadar beğeneceğini düşünmemiştim açıkçası. Ama beğenmene sevindim" dedim gülümseyerek

"Ee hadi anlat ben yokken naptın ?" Diyerek eline ıslak mendil paketini aldı ve bana uzattı. Bir tane aldım ve elimi sildim.

"Ne yapayım bol bol sıkıldım. Bu arada artık Tom ile konuşmuyoruz Sophi." Dedim ve somurttum. Elindeki ıslak mendille ağzını silerken o da somurtarak bana bakmaya başladı.

"Peki Tom'a ne dedin ?"

"Hiçbir şey. Sadece artık onunla arkadaş olmak ve konuşmak istemediğimi söyledim. Sürekli nedenini sordu ama cevap vermedim. O da en sonunda pes etti. Ve bana beni hiç tanıyamadığını söyledi. Dün ve bugünse hep Emma ile takıldı. Hatta instagrama beraber resim atmışlar. Of Sophi o Emma'yı hiç sevmiyorum hatta o kızdan nefret ediyorum. Çok itici ve yılışık bir kız. Bir an olsun Tom'un yanından ayrılmıyor."

Ben heyecanla anlatırken Sophi ise gülümsüyordu. Neden gülüyordu ki şimdi ? Ben komik bir şeyler anlatmıyordum sonuçta.

"Heey. Neden gülüp duruyorsun ?" Dedim sinirle.

"Havada aşk kokusu alıyorum da ondan."

Gözlerimi kocaman açarak Sophi'ye sen ciddi misin der gibi baktım. Omzuna bir tane vurarak "Saçmalama." Dedim.

"Yoo saçmalamıyorum. Defne bunu bir çocuk bile anlar. Sen Tom'dan baya baya hoşlanıyorsun işte. O da senden hoşlanıyor." Diyerek göz kırptı.

Ama bu doğru değildi. Ben Tom'dan hoşlanmıyordum sadece onu kendime yakın görüyordum. Çünkü zaten yakın arkadaştık.

"Hayır ben ondan hoşlanmıyorum Sophi. Cidden."

Almanya Sokakları Where stories live. Discover now