Bölüm 16 : İmdat! Adam kaçırıyorlar..

607 75 76
                                    

Multimedia'da Olinda ve Defne

Multimedia'da ki Tokio Hotel - That Day şarkısıyla birlikte okuyabilirsiniz...

Arkadaşlar wattpadde mi yoksa benim hesabımda mı bilmiyorum ama bir sorun var. Hemde çok büyük ve sinir bozucu bir sorun. Korkudan bölüm yazmak istemiyorum :/ Yayınlanan bölümler kendiliğinden siliniyor ve ben tekrardan aynı bölümü yazmak zorunda kalıyorum. Yeni bölüme ayırmam gereken vakti eski bölümleri tekrar yazarak geçiriyorum -_- Umarım bir an önce düzelir. Zaten tüm bildirim geçmişi de silindi kendiliğinden. Bu kadar saçma bir şey olamaz ya. :( Neyse çok konuştum. Keyifli okumalar...

***

Tom biraz düşündükten sonra :

"Peki tamam. Bende özür dilerim. Sana önceden söylemem gerekirdi. Ama Defne'nin de dediği gibi. Geçmiş mazide kaldı. Bunları unutalım." diyerek gülümsedi ve Sophi'ye elini uzattı.

Sophi şaşkınca bir Tom'a bir eline baktıktan sonra hiç düşünmeden elini sıktı ve böylece barışmış oldular. Uzun bir oh çektim ve onlara sarıldım. Sonunda küsleri de barıştırmıştım. Artık hep birlikteydik..

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Sophi ile vedalaştık ve okuldan çıktık. Eve doğru yürürken göz ucuyla Tom'a baktım. Tom fazla garip duruyordu. Acaba bana mı kırılmıştı gerçekleri Sophi'ye anlattığım için. Ama Sophi'nin de bunları bilmeye hakkı vardı ne de olsa.

"Tom. Sen iyi misin ?"

Yüzünü kaldırdı ve bana döndü. Uzunca gözlerimin içine ifadesizce baktı ve konuştu :

"Bilmiyorum Defne. Yani tekrar Sophi ile arkadaş olmam ne kadar mantıklı ve doğru anlayamadım. Ama neyse. Barıştık artık."

"Bunları düşünme artık. Hem ânı yaşa. Bu arada bana kızmadın değil mi ?" diyerek olabildiğim kadar masum bir şekilde sırıttım.

"Biraz. Ama kızgınlığım geçti endişelenme. Kötü bir amacın yoktu biliyorum."

Gülümseyerek "Teşekkür ederim." dedim.

"Aslında ben teşekkür ederim. Sanırım Sophi ile barışmamız en doğrusuydu." diyerek birden sarıldı.

Bu aralar gelen geçen bana sarılıyordu. Bu ülke sarılmayı çok seviyordu herhalde. Kollarımı kaldırdım ve ben de Tom'a sarıldım. İtiraf etmeliyim ki çok güzel sarılıyordu. Sarılmanın güzeli de mi olur demeyin oluyordu işte.
Yani insanı rahatlatan türden bir sarılması vardı. Mesela insanın Tom'a sarılınca bırakası gelmiyordu. Tamam fazla abartmıştım.
Evin önüne gelince Tom'a "İyi akşamlar." diyerek zile bastım. Yavaş yavaş yürürken arkasından baktım. Ne kadar tatlı, ne kadar kibar ve iyi bir insandı. Hemde benim hiç olmadığım kadar.

İyiki onu tanıyordum ve onunla arkadaştım. Annem kapıyı açınca sırıtarak içeri geçtim.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Servisten indim ve okula doğru ilerledim. Birden elimdeki kitabı düşürünce eğildim ve kitabı yerden aldım.

Arkadan fısıltı gibi bir ses duyunca arkama döndüm. Şaşkın ve meraklı gözlerle etrafıma bakarken kimseyi göremedim. Gayipten sesler duymaya başladığımı hissettim ve gözlerim korkuyla irileşti.

Tekrar okula doğru ilerlerken aynı sesi duymamla kafam iyice karıştı ve olduğum yerde durdum. Yönümü degiştirdim ve bahçenin çıkışına doğru koştum.

Almanya Sokakları Where stories live. Discover now