Bölüm 23 : Emma sorunu

329 38 9
                                    


Multimedia'da Emma..

Çoook çok uzun bir aradan sonra merhaba. 2-3 yıl sonra tekrardan bu hikayeyi yazmaya çalışmak baya zor oldu benim için. Hatta öyleki hikayenin birçok kısmını ve aklımdaki birçok olayı unutmuşum. Ama ben de sizler gibi en baştan okudum kitabı ve tekrar yazmaya karar verdim. Bu hikayenin yarım kalmasına gönlüm el vermedi çünkü. Umarım bölümü beğenirsiniz ve kitabımı eskisi gibi severek okursunuz.

Vote ve yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen. Desteğinize ihtiyacım var :)

Martin eşyalarını alıp sırama geçince ben de yanına oturdum ve gülümsedim. Dersin başlamasına on dakika vardı. Sınıf yavaş yavaş dolarken içeri Emma ve Tom girdi. Tom göz ucuyla bana bakınca başımı hemen Martin'e çevirdim. O ise telefonuyla uğraşıyordu. Tekrar başımı kaldırdığımda Tom sırasına oturmuş Emma da sıranın üstüne oturmuştu. Bu Emma'ya uyuz oluyordum. Gerçekten çok itici bir kızdı. Ve resmen Tom'un ağzının içine düşecekti.

La havle diye söylenirken Martin konuştu :

"Bir sorun mu var Defne ?"

"Yok canım ne sorunu olacak." diye yanıtladım. Ama gerçekten bir sorun vardı. Hem de çok büyük bir sorun. Bu kızın Tom'un yanında olmasından çok rahatsız oluyordum. Hatta öyleki tam şu an burda o kızı parçalayabilirdim. Bir de kollarını Tom'un boynuna dolamış. Birden ne samimiyetti bu böyle ?

Zilin çalmasıyla içeri Bill girdi. Ve direk Emma'yı ordan kaldırarak yerine geçti. Bill'in yanına gidip alnından öpmek istedim. Emma ise Tom'a öpücük atarak arkadaki sırasına doğru ilerledi. Bozuk olan moralim daha da bozulmuştu ve sinir katsayım da iyice yükselmişti. Aslında sinirlenmeye bile hakkım yoktu çünkü bunu ben istemiştim. Tom artık yanıma gelmiyor hatta selam bile vermiyordu. Son konuşmamızdan sonra her şey başlamadan bitmişti. Bilmiyorum daha ne kadar buna dayanabilirdim.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Odamda boş boş otururken uzun zamandır instagrama girmediğim aklıma geldi. Elime telefonumu aldım ve Hemen hesabıma giriş yapıp gezinmeye başladım. Dm'ye girdiğimde Türkiye'deki arkadaşlarımdan gelen mesajları yanıtladım ve diğer mesajlara bakmadım. Kişi ara yazan yere tıklayarak Tom'un profilini yazdım. Profili gizli değildi. Karşımda Tom'un hesabını görmemle heyecanlandım. Facebook'da Tom ile arkadaştık ama instagrama pek girmemiştim geldiğimden beri. Bu yüzden birbirimizi takip etmiyorduk.

1500 küsür takipçisi vardı. Ve sadece 20 kişiyi takip ediyordu. Hemen takip et'e tıkladım ve anında geri çektim. Sürekli unutuyordum artık Tom ile konuşmadığımızı. Umarım takip edip geri çektiğimi üstteki bildirimlerden görmezdi. Neyse diyerek fotoğraflara bakmaya başladım. Ama en son paylaşılan fotoğrafa basarak sinirle incelemeye başladım.

Emma ve Tom'un bir Cafe'de çekilmiş fotoğraflarıydı. Emma, Tom'a iyice yapışmış ve otuz iki diş sırıtıyordu. Altındaysa hiçbir açıklama yazmıyordu. 1 saat önce paylaşılmıştı ve şimdiden 300 beğeni olmuştu. Telefonu iyice sıkarak hesabımdan çıktım.

Tom'un bu kadar aceleci davranacağını hiç düşünmemiştim açıkçası. Beni 1 günde unutabilmişti hatta 1 gün bile sayılmazdı. Sinirle ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Anneme biraz dolaşacağımı söyleyerek evden ayrıldım. Yavaş adımlarla yürüyordum. Yakındaki parka geldiğimde boş bir bank bulup oturdum ve düşünmeye başladım. Ben neden Emma ve Tom'un böyle samimi olmasından rahatsız oluyordum ? Sonuçta bana neydi ki ? Tom sadece yakın arkadaşımdı. Evet evet öyleydi kesinlikle. Sadece Emma iyi bir kız değildi ve Tom'u hak etmiyordu. Ben sadece arkadaşımın iyiliğini düşünüyordum. Başka bir amacım veya düşüncem yoktu.

Almanya Sokakları Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt