"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?"
"Senin için Derin. "
"İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvettin?"
"Nefret ettiğin kişi ile evlenmeni istemedim. "
Yiğit o an aklına gelen dilinin ucundaki kelimeleri yutup en saçma cümleyi kurmuştu. H...
"Derin sana bir hediyem var. Aslında bu günkü güzelliğin karşısında sönük kalacak ama yine de vermek istiyorum."
Derin şaşkınca Yiğite bakarken Yiğit ceketinin iç cebinden küçük mavi kutuyu çıkarıp kapağını açtı. Ve o zaman Derin gördüğü kolye karşısında şaşırmadan duramadı.
"Ama bu...Bu o kolye."
"Evet. "
Derin sevinçle Yiğitin boynuna sarıldığında Yiğitte ona sarılmıştı.
"Çok teşekkür ederim. Sen harika bir insansın. "
"Rica ederim. İzin verirsen takmak istiyorum."
"Tabi ki."
Derin arkasını dönüp Yiğitin kolyeyi takmasını bekledi Yiğit kolyeyi taktıktan sonra Derin hâlâ kolyeye bakıyordu. Bu kolyeyi Yiğitle birlikte düğün için kıyafet almaya gittikleri AVM de bir kuyumcunun camında görmüştü. Camdaki tek pırlanta kolye buydu ve Derini büyülemişti.
Sonsuzluk işareti ve küçük kalp baya hoşuna gitmişti ve cama baya baya gözlerinden kalp çıkarak bakmış kolyenin ne kadar güzel olduğunu söylemişti. Demek ki Yiğitin o bakışlar ve kurduğu cümle dikkatini çekmiş ve gidip almıştı. Üstelik bu hareketi Derinin ona daha çok bağlanmasına neden olmuştu.
"Tekrar teşekkür ederim bu aldığım en güzel hediye. "
"Önemli değil. Hadi inelim bizde. "
Onlarda arabadan inip Miray ve Yağız Efe nin yanına gittiler. Kırk beş dakika süren çekim bittiğinde tekrar arabalara binip düğün salonuna gittiler. Geldiklerinde Miray ve Yağız Efe gelin odasına çıkarken onlar da salona geçmişlerdi.
Salona geçtiklerinde Yiğit Derinin misafirlere ilgilenmek için gidip gelişini izlerken kıskançlıktan ölecekti. Çünkü Derin çok güzel olmuştu ve o böyle gidip geldikçe ona değen gözler Yiğiti sinir ediyordu. Ve gidip kolundan tutup da yanına oturtmamak için kendisini zor tutuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Derinin elbisesi )
Nihayet çalan dans müziği ile Miray ve Yağız Efe içeri girerken Derin de Yiğitin yanına gelmişti. Miray ve Yağız Efe ilk danslarını edip yerlerine geçince çalan halay ile misafirler halaya kalkmışlardı. Güzel geçen düğünün sonlarına doğru bu defa misafirlerin de dans etmesi için çalan dans müziği ile bir çok çift dans için kalkarken Yiğitte Derine döndü.
"Bu gecenin en şanslı adamı olmam için bu dansı bana lütfeder misin?"
Derin onun bu sözlerine hafif tebessüm ettikten sonra onaylayınca onlarda dans için kalktılar. Çalan müzik ile dans ederken her ne kadar Derin kendini tutmaya çalışsa da Yiğitin gözlerine bakmak için kendine engel olamıyordu. Üstelik Yiğit ona bu kadar güzel ve duygu yüklü bakarken. Derin her ne kadar bu duygular hakkında acemi olsa da içinden bir ses Yiğitin de ona karşı bir şeyler hissettiğini söylüyordu. Özellikle de o sabah yaptıklarından sonra bu düşüncesi de da artmıştı. Biten müzik ile yerlerine geçtiklerinde çalan erik dalı ile tüm misafirler oynamıştı ve nihayet düğün bitmişti. Herkes evine dağıldığında Yiğitler eve gelmişti ve herkes yorgunluktan odalarına çekilmişti.
