36. BÖLÜM: AĞLAYAN BULUT

678 64 7
                                    

Tombul ellerim bez bebeğin küçük eline sarılmıştı. Öyle ki uzayan tırnaklarım parmak uçlarımı kesiyordu. Ancak bu acıyı hissedemecek kadar yoğunlaşmıştım onun görüntüsüne. O dokuz, ben yedi yaşındaydım. Beni omzuna atmış arabaya taşıyan adamın ceketini tutmuş nafile bir güçle çekiştiriyordu. Göz yaşlarım tüm yüzümü ıslatacak cinstendi. En önemlisi içtendi. O acıyı hissediyordum.

"Bırak onu!" Diye bağırıyor, adamın bacağına ard arda tekme indiriyordu.

"Bulut! Kurtar beni!" Çığlığım tüm sokağı inletiyordu. Ama kimse yardım etmiyordu.

Siyah arabaya yaklaştığımızda adam dayanamayıp arkasında onu çekiştiren Bulut'a onu yere düşürtecek bir tekme attı. Ağlamam daha da şiddetlenirken onun bacağına inen tekme ile kalkamayışını izledim. Gözleri bana döndüğünde onunda ağladığını gördüm.

İyi de, o ağlamazdı ki.

Ağlayan, zırlayan taraf bendim.

Beni kollarına alıp, göz yaşlarımı dindiren Bulut'tu.

Ama şimdi Bulut ağlıyordu. Damlalar denize düşüyordu. Deniz Kabuğu'na sızıp İnci oluyordu.

Yuvasından koparılan bir İnci.

Arabaya bindirilmeden önce gücünü tattığım sözlerini işittim.

"Seni kurtaracağım İnci! Seni bulacağım Deniz Kabuğu!"

Ardından kapı üzerime kapandı. Sarsılarak ağladığım koltukta iki kat olmuştum. Israrla emniyet kemerini bağlamayı reddediyordum.

🍂🍂🍂

Boğuluyormuş gibi derin bir nefes çekerek doğrulduğumda beynimde dönen rüyayı tekrar tekrar yaşıyor gibiydim. Yanaklarımı tutan eller, gözümün önünde beliren suret bile beni kendime getiremiyordu.

"Iraz, iyi misin?"

Görüşüm netleşti. Sesler duyulmaya başladı. Biri ağlıyordu. Sese döndüğümde beni yaşlı gözlerle izleyen Elisya'yı gördüm.

"Iraz," duraksadı. "Ne oldu, Deniz Kabuğu?" Diye fısıldadığında Eymen'e döndüm.

Herşeyi bir bir hatırlarken gözlerimi kırpıştırdım. Yeniden Elisya'ya baktığımda gözlerindeki suçluluk, pişmanlık beni isteyerek itmediğini anlatıyordu. Ki aksini düşünmemiştim zaten.

"Ben..." Çatallı sesim ile boğazımı temizleyip devam ettim. "Başım döndü, sanırım merdivenlerden düştüm."

Eymen terden ıslanan saçlarımı geri itti. "Şimdi iyi misin?"

Gözlerine baktım. Endişesi... Bulut'a o kadar çok benziyordu ki. İrkilerek kesik bir nefes çektim. Bulut... Bir o kadar yabancı, bir o kadar tanıdıktı. Gözlerim doldu. Yüzüm ağlamak için büzülürken çenemin titrediğini hissettim.

"Değilim," güçsüz fısıltımdan başka birşey çıkmamıştı dudaklarımdan. Derin, içli bir hıçkırık kopmuştu boğazımdan. Son gücümle ona sarıldığımda belimi sıkıca sardı. Hıçkırıklarım omzunda şiddetlenirken beni kucaklayıp koltuktan kaldırdı. Merdivenleri çıkıp odaya girdiğinde yalnız olduğumuz gerçeği ile kastığımı fark etmediğim bedenimi serbest bıraktım. Yatağa, başlığa sırtını yaslayacak şekilde oturup beni aynı pozisyonda kucağına bırakırken kendimi biraz da olsun dizginlemeyi başarmıştım.

Kül olana dek yanan hıçkırıklarım iç çekişlere dönene kadar ne beni sakinleştirmeye çalıştı. Ne de teselli edecek birşey söyledi. Başımı kaldırdığımda dümdüz, ileriye bakan gözlerini bana çevirdi.

"Daha iyi misin?" Diye sordu boğuk bir sesle.

Başımı sallayarak cevap verdiğimde beni yanına yatırıp yatağın içine girerek göğsüne çekti.

"Yine mi baş ağrısıydı?"

"Hayır, bu sefer sadece rüyaydı." Göğsüm sıkışarak ekledim. "Ya da bir kabus."

"Anlatmak ister misin?"

Başımı olumsuz anlamda salladım. Beynimde bir sürü soru işareti vardı. İnci, Bulut, Kaza... Bunlar bilinç altımın oynadığı bir oyun muydu? İnci'nin yerinde olmayı çok istediğim için mi onu görüyordum? Annem bana yalan mı söylüyordu?

Annem... Bu soruların cevabını aldığımda ona böyle seslenebilecek miydim?
🌙🌙🌙🌙🌙

Şurada kısa bir açıklama yapayım. Biliyorum Iraz'ın gerçekleri öğrenmesini bekliyordunuz. Ama olmadı. Çünkü bu bölüm kısa bir geçiş bölümü oldu. Ancak şöyle güzel bir müjde vereyim. Bu hafta içinde bölüm yağdıracak ve gerçeği ortaya çıkaracağım. Yani kız üç rüyayla ben İnci'yim diye dolaşmamalı değil mi? Hazır konu açılmışken şunuda söyleyeyim; FİNAL YAKINDIR SEVGİLİ OKUYUCULARIM. Yani kız öğrendikten sonra  evli mutlu çocuklu bir çift yapmak veya özel bölüm atmak gibi şeyler yapmayacağım. Olayı zirvede bırakacağım. Bu yüzden bana final için zaman gerekiyor. Kitabı baştan okuyacağım falan. Ama şöyle özetleyeyim. Bu hafta finale geçiş bölümleri. Maksimum üç hafta sonra da final partları yayınlanacak. Yalnız çok heyecanlandım ben ğwşxleldösşdi.

Bu arada bu final şeysi yüzünden diğer kitaplara bölüm atmayacağım. Textinge atabilirim belki, bilmiyorum. Ama sonsuz şöyle bir köşede duracak bir ay falan.

Neyse çok konuştum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere👋🏻👋🏻👋🏻.

Deniz Kabuğu ~ Zehra Sağır

04.09.2018

DENİZ KABUĞU Onde histórias criam vida. Descubra agora