25/KIZARAN YANAKLAR

Comincia dall'inizio
                                    

"Dubai Mall."

Ne de olsa bu şehrin en meşhur ve uğrak yerlerinden biriydi.Taksi harekete geçtiğinde şoföre turist olduğumu ve bir döviz bürosunun orada durmasını istediğimi söyledim. O da bu isteğimi yere getirdikten sonra artık cebimde amerikan doları vardı ve tatil başlasındı.Araba Dubai Mall'da durduğunda arabadan inip şahane yapıttan içeriye girdim.

**********

"Umrumda değil sadece 1 hafta dahası yok!Bir hafta sonra bu iş bitmiş olacak."

Yusuf tarih konusunda diretmeye kararlıydı.Çünkü inatçı karısı bir hafta sonra geri dönmekte ısrarcıydı.Eğer bu iş bir ay sürecek olursa Korel asla ama asla beklemezdi.Aslında bugün ona Dubai'yi gezdireceki ama sabah erkenden gelen telefon ile çıkmak zorunda kalmıştı.

Bir de yetmezmiş gibi yatırımcılarla çölde safariye çıkmak zorunda kalmıştı.Yanında ki asistanı istediklerini not alırken o da yanında duran yılışık kadından kurtulmaya çalışıyordu.Durmadan fotoğraf çeken bu kadının yanında olmak yerine Korel'in yanında olmayı tercih ederdi.Acaba o şu anda ne yapıyordu!

Yatırımcılarla yapılan toplantı çok iyi geçmişti ve sonunda şehre dönebilmişlerdi.Yusuf şirket yerine direk eve geçti.Gün boyunca aklında olan tek şey evine gitmek ve inatçı karısıyla atışmaktı.Korel'e özel bir ilgi duyduğunu sanmıyordu sadece onunla vakit geçirmek ve karşılıklı laf dalaşına girmek hoşuna gidiyordu hepsi bu.Kapıyı açıp içeri girdiğinde evdeki sessizlik bir an icin Yusuf'u korkuttu.

"Korel!"

Bir kaç kere seslenmesine rağmen geri dönüş alamayınca koşar adımlarla Korel'e ait olan odaya girdi. Odanın düzenli ve boş olması Yusuf'un canını daha fazla sıkarken bu inatçı kadının nasıl olurda bilmediği bir şehirde tek başına dışarı çıktığına anlam vermeye çalışıyordu.

Telefonunu çıkardığı gibi ezbere bildiği numarayı tuşlayıp karşı tarafın cevap vermesini bekledi ama sonuç tabi ki de hüsrandı.Korel telefonunu açmıyordu.Yusuf sinirle aşağıya inerken Dubai'de eli kolu olan adamı Hamid'i aradı.Saat neredeyse akşam sekize geliyordu karşı tarafın cevap vermesini beklerken kapının açılma sesiyle telefonu bir köşeye fırlatıp hızla salona geçti.Eli kolu poşetlerle dolu karısını ayakkabısını çıkarmaya çalışırken ki girdiği komik halleri görünce bir an sinirini unutsa da hemen kızgın haline büründü.

Korel Dubai Mall'de ne kadar mağaza varsa hepsine girmiş ve tanıdığı herkese ufak tefek hediyeler almıştı. Bu arada kendini de unutmamış,bu şehrin sıcak havasına uygun tiril tiril elbiseler almıştı.Sonunda taksi evin önünde durunca kendini hızla araçtan atmıştı.Havanın sıcaklığı ve nemi her geçen saniye artarken Korel'in resmen beyni erimişti. Elindeki poşetlerden dolayı kapıyı zar zor açan genç kız kendini evin içine atınca rahat bir nefes aldı.

Evin içine ayakkabı ile girmeyi sevmediğimden poşetleri bırakmadan ayakkabımı çıkarmaya çalıştım.Uzun uğraşlar sonucu beyaz sporlarımı ayağımdan attıktan sonra gülerek başımı yerden kaldırdım.

Karşımda kırmızı görmüş boğa gibi duran Yusuf'u ise son anda fark ettim.Her ne kadar keyfi yerinde görünmese de benim keyfim gayet yerindeydi.Bende her kadın gibi alışveriş yapmaktan zevk alıyorum hele ki eve geldiğimde aldıklarımı birilerine göstermek ise ikinci hobim gibi bir seydi.Kapı önünde kızgın bakışlarını bana gönderen Yusuf'u es geçip salona doğru yürüdüm.Elimde ki poşetleri koltuğun kenarına bırakırken kendimi de koltuğa attım.

"Çok yoruldum."

Kendi kendime mırıldanırken Yusuf'un beni duyduğunu cevap vermesiyle anlamış bulundum.

LAVİNİA (ölüm çiçeği) Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora