23/DÜĞÜNÜMÜZ VAR!!

En başından başla
                                    

"Başın ağırdı mı,göğsüme sert çarptın."

Ağzından çıkan her kelime daha bir alay kokarken arkamı dönüp son hızla odadan çıktım sonrası ise sessiz geçen bir kahvaltı ve ardından evden ayrılan bir Yusuf'tu.

Bitmiş kahve kupasını sudan geçirip makinaya koyduktan sonra ufacık odamı daha da küçülten kızların arasına girdim.

"Hadi Korel artık çıkmamız lazım."

Elif bir yandan bağırırken bir yandan da Kiraz ve Aslı ile tartışıyordu,neymiş efendim elbisenin altına giyeceğim ayakkabı çok önemliymiş.Yahu zaten elbise bildiğin rapunzel o kadar uzun ve gösterişli ki sanırsın kraliyet ailesine gelin gidiyordum.

Ne kadar uğraştıysam bütün çabalarım boşa gitmiş Elif ve Nazlı annenin ısrarları ile mağazada ki en şatafatlı kınalığı almıştım.Neyse ki gelinlikte onların ısrarları boşa çıkmış kendi zevkime uygun bir gelinlik seçebilmiştim.Kızlar kendi aralarında hala tartışırken Hayrunisa yanıma gelip koluma girdi.

"Ne dersin ablam,bu üç ayakkabı manyağını burada bırakıp kınanın yapılacağı mekana gidelim mi?"

Bir an bile düşünmeden Hayrunisa'ya dönüp "KOŞ!"diye bağırdım.Kızların şaşkın bakışlarıyla hızla odadan çıktık.Onlar arkamızdan bön bön bakarken biz çoktan bahçeden çıkmıştık.Kahkahalarımız bütün evi inletirken sanki gerçekten evlemiyormuşcasına mutluydum.

Biz arabaya binerken kızlarda yerlerini almış ve kınanın yapılacağı mekana gelmiştik.Boğaz da oldukça lüks olan bu salon bugün kızlar ile eğleneceğimiz bir kına mekanına dönüşmüştü.Etrafı incelemeyi boş verip Kiraz'ın çekiştirmeleriyle gelin odasına girdik.

Ben evime kaos alanı diyordum ama burası daha beterdi.Ortada koşturan kızlar mı,elbisenin son işlemlerini halledenler mi yoksa ordan oraya koşturup kuaförlere laf anlatan teyzem mi?Gerçekten bugün daha yeni başlıyordu.Ben daha konuşmaya başlamadan kolumdan tutan Kiraz beni bir masaya oturtmuş ve manikür yaptırmamı söylemişti.

Onun bağırmasıyla dibimde biten kız hemen maniküre başlamıştı bile.Ben Korel Sina Sağcı yirmi üç yıllık hayatım da ilk kez manikür yaptırıyordum.Büyük bir merakla işini yapan kızı izlerken bir kaç saniye etrafıma baktım.

Kızların hepsi birer sandalyeye oturmuş ve kendilerine bakım yaptırıyorlardı.Ayakta duran tek kişi Kiraz'dı,o da az ileride duran müzik çaların başında durmuş şarkı açmaya çalışıyordu.Aninden etrafı dolduran müzik sesi ile herkes kahkaha atmaya başlamıştı.

Oh oh öldü ya ne de güzel oldu ya oğlu da bana kaldı ya...

Şarkı böyle devam ederken ben gözlerimi devirmiş Elif'e bakıyordum. Kız sanki onun annesine atıfta bulunmuyor gibi sağa sola sallanıyordu.Benim ona baktığımı anlamış olacaktı ki birden bana dönüp kahkaha atmaya başladı.

"Bakma öyle gelin hanım,ben senin bildiğin sıkıcı görümcelere benzemem.Eğlenmene bak."

Kafamı iki yana sallayıp tekrar önüme dönerken manikür işlemini izlemeye devam ettin.Bir saat sonra biten işlemden sonra ellerimi havaya kaldırıp baktım.Gerçekten çok güzel ellerim varmış onu da böylelikle öğrenmiş oldum.Manikur yapan kız kalkıp yerini makyöze bırakacağı zaman kapı çalmış ve elllerinde üç dört paketle içeriye giren kadınlara odaklamıştık.Kadınlar hiç bir şey demeden ellerinde ki paketleri ortada ki masaya bırakırken herkes oraya toplanmıştı.

"Bunları Yusuf bey gönderdi."deyip bana döndü."Gelin hanımın soğutmadan hepsini yemesini de söyledi."Kadınlar dışarı çıkarken herkes kahkaha atmaya başlamıştı.

LAVİNİA (ölüm çiçeği) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin