Ancak kendini üzen tek şey Derin in onu bir abi olarak görmesiydi ki bu davranışlarından bile belli oluyordu. Derin sırf Yiğiti abisi olarak gördüğü için araları bu kadar iyiydi. Acaba Yiğitin kendisini sevdiğini öğrenince tepkisi ne olurdu kesin Yiğit'in yanında durmaz giderdi. Bu yüzden de Yiğit Derin in kendisini sevmesini bekleyecekti. Eğer bu olmazsa derin onu sevmezse o zaman Derine söz verdiği gibi ondan boşanacaktı. Ama kalbinde tek bir dilek vardı o da Derin in kendisini sevmesi.

Derin ' den

Duştan çıktıktan sonra son olarak saçlarımı da toplayıp aşağı indim. Yiğit abi oturmuş televizyon izliyordu.

"Yiğit abi çay içer misin kekin yanında ?"

"İçerim. "

"Tamam o zaman demleyip geliyorum. "

Mutfağa gidip çayı ocağa bıraktıktan sonra keki kesip iki tane tabağa koydum. Bu sırada da kaynamış olan su ile çayı demledikten sonra önce kekleri götürüp orta sehpaya bıraktım. Ardından da çayları götürünce gidip oturdum. Ve hızla kekimden bir dilim alıp tadına baktım. Gerçekten de güzel olmuştu. Bu sırada Yiğit abi de yemişti ve ben onun görüşünü merak ettiğim için hemen sordum.

"Eee nasıl olmuş ?"

"Gayet güzel olmuş . Ellerimize sağlık."

"Bence de. "

Sessizlik içinde çayımızı içtikten  sonra Yiğit Abi bir arkadaşının çağırması ile onunla buluşmaya giderken ben de odama ders çalışmaya çıktım. Matematiğe çalışırken çözemediğim  bir sürü soru olunca çözmeyi bıraktım ve aklıma Yiğit abi geldi acaba ondan yardım istesem olur muydu? Sonuçta o gün Zeynep'in yanında beni çalıştırabileceğini söylemişti hem sorun olmaz ki sonuçta ben onu abim olarak görüyorum eminim ki o da beni Zeynep gibi görüyordur. Hem nasıl ki abimle soru çözdüysem bu da onun gibi bir şey bu yüzden bence bu kadar büyütmeme gerek yok matematik kitabı mı kaldırıp  edebiyat çalışmaya başladım. Aradan geçen iki saatin sonunda Çalan kapı ile kapıyı açmaya gittim. Gelen Yiğit abiydi.

"Hoş geldin Yiğit abi."

"Hoş buldum Derin."

Yiğit abi yanımdan geçip içeri girerken. Bir anda burnuma gelen parfüm kokusuyla kaşlarım istemsiz bir şekilde çatılırken. Hemen bende salona geçtim ve başını koltuğun arkasına yaslamış gözlerini kapatmış bir şekilde oturan Yiğit abinin yanına oturup çaktırmadan onu kokladım. Allah' ım gerçekten de parfüm kokuyordu hemde kadın parfümü. Kaşlarım benden istemsiz bir şekilde yine çatılırken ağzımdan çıkanlara ben bile şaşırmıştım.

"Sen. Sen kadın parfümü kokuyorsun. "

Konuşmam ile Yiğit abi gözlerini açıp bana baktı. Ardından da üstündeki tişörtu koklayıp tekrar bakışlarını bana çevirdi ve sanki çok normal bir şeymiş gibi cevap verdi.

"Evet. "

"Yani inkar etmiyorsun öyle mi?"

"Neyi inkar etmiyorum Derin hiç bi şey anlamadım. "

"Neyi olacak kızlara birlikle olduğunu. "

"Yooo niye inkar edeyim ki."

Ben Yiğit abinin bu sözlerine şaşırırken bir yandan da kendime şaşırıyordum. Bana ne oluyordu da ben Yiğit abinin kadın parfümü kokmasına bu kadar sinirlenmiştim. Sonuçta bu sahte bir evlilikti ve istediğini yapmakta özgürdü. Bu yüzden buna derhal bir son vermem gerektiğinin farkına vararak hızla konuşup merdivenlere yöneldim.

Kalbim Senin (Tamamlandı)Where stories live. Discover now