Masum Şeytan

-24-

Anthony tabi ki birden hiç var olmamış ağabeyi olmamıştı fakat Clarabel için Anthony ile aralarında güçlü bir bağ mevcuttu evet, türlü çekimler de duyulmuştu karşılıklı olarak ve bu konu zamana bırakılmıştı genç kız adına.

"İkiniz dikkat çekmeden tek balo atlatamayacaksınız, değil mi?" diye sorduğunda Nicolas; karısı ile arkadaşlarının yanlarına gelmişlerdi.

"Şimdiden üç kişi boşanmanızla ilgili ağzımdan laf almaya çalıştı," dedi Victoria ve gözlerini açıkça devirdi.

"Boşanmak üzere olduğum kocamın yanağını öptüm az önce, buna ne diyecekler bakalım?" dediğinde Clarabel, belli edilmemiş bir şaşkınlık duygusu hakimdi. Nicolas ve Victoria, çiftin arasında tam olarak ne geçtiğini bilmiyordu fakat genç kıza inanılmayacak şekilde neşe ve güven gelmişti. Umuyorlardı ki geçici bir şey olmasın.

Anthony, biraz sonra sıkıldığını saklamak adına içki alacağını duyurup teras kapısından dışarı çıktı ve derin bir nefes aldı. Sıkılmıştı çünkü salonda bulunan herkesin gözü daima kendisi ve karısındaydı. Gözlerin üstünde olmasına alışıktı genç adam fakat bu şekilde değil; ilgiyi bile isteye hiçbir zaman çekmemişti. Bu gece Clarabel kendini kanıtlama ihtiyacından ötürü hem yanından hiç ayrılmıyor hem de sürekli konuşuyordu.

"Lanet olsun," diye küfretti sessizce ve hızla salona doğru yöneldi.

Başından beri Clarabel'i görmek istediği hal buydu ve şimdi sırf kıskançlığından, sıkılmış gibi mi yapacaktı? Anthony ilk günden beri genç kızı şimdi olduğu gibi güleç ve kendine güvenen bir biçimde görmek istemişti. Clarabel her açıdan çok güzel bir kadındı ve sahip olduklarını gizlemesi aptallıktı. Genç adam karısının kendini beğenmiş olması ile övünecek bir adam olduğundan hemen dostları ve karısının yanına gitme kararı aldı. Clarabel ile bu gecenin iyi geçeceğine dair anlaşmışlardı.

Genç kızın davetiyeyi gördükten sonra kendisine söylediklerini anımsadı ve elinde olmadan gülümsedi. Clarabel'i ilk kez öptüğünde yılbaşıydı ve genç kız çoktan nişanlanmıştı ancak öğrendiğine göre Clarabel'i ilk öpen kişi kendisiydi. Yani...

Anthony birden durdu ve dakikalardır yürüdüğü halde karısını göremediğini fark etti. Nicolas ve Victoria tam karşısında, belli ki yeni gelen annesi ile sohbet ediyordu ve pek umurunda olmasa da Colin ve o turuncu saçlı kadın da sohbete katılmıştı.

"Clarabel nerede?" diye sordu genç adam saniyeler sonra ve kız kardeşi hanımlar tuvaletinde olduğu cevabını verdi. Anthony beklemek zorundaydı o halde.

Diğer taraftan Clarabel gerçekten biraz olsun nefes almak istemiş ve salondan ayrılmıştı. Balo salonuna en yakın dinlenme odasına girmiş aynada yüzünü inceliyordu ki kapının önünden duyacağı ölçüde fısıltılar yükselmeye başladı.

"Elise! Sana söylemiştim, o kadını seviyor, kabullen artık!"

"Hayır! Kendi adına bu saçmalığa inanabilirsin fakat Anthony'nin o kızı sevdiğine asla inanmayacağım!"

"Sessiz ol, birisi duyarsa başımız belaya girebilir, tüm ailesi burada!"

"O kadını seven tek bir soylu yok bu salonda!"

"Elise, Tanrı aşkına saçmalama! Herkes bu gece Clarabel'in ne güzel ve asil olduğunu konuşuyor, görmüyor musun Wilson'ın lanet nişanı kimsenin umurunda değil."

"Saçmalık! Anthony o kızı sadece evlat edindi-"

"Evlendiklerinden bu yana yatağına girmediğini biliyorum çünkü benimkine girmedi! Anthony o kıza aşık! Ah, Elise, dur nereye gidiyorsun?"