Bölüm 12

6.2K 519 68
                                    

Rüyam’dan

Çantamı toplarken aklım iki şeyle meşguldü. Birincisi Yiğit’i –her ne kadar itiraf etmek istemesem de- kıskanarak desdemona rolünü kapmak istemem, ikincisi ise bütün bir hafta boyunca evde yalnız kalacak olmamdı. Tiyatro bittikten sonra İlkim aramış ve gidecekleri tatil hakkında bilgi vermişti. Güneş ve ikisinin ayrı ayrı arayarak gelmemi istemelerine rağmen reddetmiştim çünkü onlar iki çiftti. Anıl ve Güneş her ne kadar küs olsalar da birbirlerine çektireceklerinden sonra barışacaklarına şüphe yoktu. Ya da Güneş tekrar yatağa da düşebilirdi. Ah bu ihtimali düşünmek bile dişlerimin sivrilmesine neden oluyordu. Bu sefer Anıl’ı o kadar kolay affedebileceğimi sanmıyordum.

“Çantanı her toplayışında daha bir balık görünüyorsun.”

Muziplik içeren ses tonu ve “Balık” seslenişi. Gülümsememek için kendimi zor tuttum. Hey! Sinirlenmem gerekmiyor mu?

“Ha ha ha” diyerek ayağa kalktım. Kendimi tutmama rağmen dilimi çıkarmama engel olamamıştım. Dilimi çıkardığım anda ıslanan dudaklarım ve dilimde gezinen gözleri iyi ki de kendimi tutmamışım dedirtmişti. Gözlerini zorlukla ayırıp tekrar muzip haline dönebilmek için uğraşması gözümden kaçmamıştı.

“Senin başka işin gücün yok mu?” ve fark etmeden içimden “benim işim sensin” desin diye dua ediyordum. Ne ara bu kadar aptal aşık oldum ben?

“Seninle uğraşmaktan başka işim yok.” Diyerek çarpıkça gülümsedi. Nefes alışım hızlanırken ilk defa nefesimi tutmadan kontrolü elime almaya uğraşıyordum çünkü onun o erkek meleklerin soyundan geldiği için sahip olduğu kokusunu solumayı seviyordum. Ben az önce seviyorum mu dedim?

“Hey, bak sana ne diyeceğim.” Dedim hafifçe gülümseyerek. Kaşlarını kaldırarak “Sor” der gibi bir yüz ifadesine girdi. Senin kalkan kaşlarını ye- tamam fantezilerimden arınıp kafamı toplamam gerek. Kendine gel Rüyam, abazanlaşma. Salyalarını sil kızım. Kendine gel.

“Şu sizin oyun, o oyunu geldiğim okulda sergilemiştik ve baya beğeni toplamıştık.”

“Ee?”

“Eesi şu ki… Hala karakterler değişebiliyorsa eğer ben de şansımı denemek isterim. Özellikle desdemona rolü…” diyerek sustum. Eğer insan olsam yanaklarım pancar gibi kızabilirdi, eminim. Kendimi küçük düşürüyordum. Tanrı aşkına Rüyam! Kendine gel. Hemen. Güneş telefonda iki gaz verdi diye hemen aptal aşığa bağladın. Kendine gel!

Dişlerini göstererek gülümsedi ve iki adımda tam karşımda durdu. Şimdi kokusunu daha iyi alıyor fakat tanımlayamıyordum.  

“Maalesef seçimler bitti, bir kaç haftaya yarışmaya giriyoruz. Ama… Desdemona olmak istemen hoşuma gitti.” Diyerek gülümsedi. Tam gülümseyecekken kendimi son anda tutarak geri çekildim.

“Üzerine alınma. Ben sadece… Tekrar o rolü oynamak istedim o kadar.”

“Hımm.” Diyerek tek kaşını havaya kaldırdı. Bu, yutmadım bebek, bakışıydı. Ve neden cümlede bebek var ben de anlamış değilim.

“Yaa, şimdi izin verirsen eve gideceğim.”

Çantamı koluma alarak kapıya doğru yürüdüm. O an Ezgi

Sınıftan içeri hızla girerek bir bana bir de Yiğit’e baktı. Daha sonra sıraya doğru ilerleyerek unutmuş olduğunu tahmin ettiğim defterini alarak yanıma geldi. Yiğit’e bir yarın görüşürüz dedikten sonra;

“Sen bir hafta evde yalnız ne yapacaksın?” diye sordu. Omuz silktim. Hangi vampir hırsız ya da başka bir şeyden korkardı ki.

Evin yolunu tutmuş, biri görür diye vampir hızını kullanamayarak tın tın yürüyordum. Bu sinir bozucuydu. Halbuki şuan kendimi zorlasam beş dakikada evde olabilirdim.

“Rüyam!”

Somurtarak yürürken ismim kulaklarıma notalar halinde aktarıldı sanki. İstem dışı gülümseyerek arkamı döndüm. Yiğit, koşarak bana doğru geliyordu. O an her şey bir ağır çekime girdi sanki. Yiğit’in aldığı nefesi kulaklarımda hissediyordum. Kalp atışları vampir duygularımı tetikler gibi atıyor sanki: Tık tık tık tık. Saçlarının arasından düşen bir tamla teri şakaklarından yanaklarına oradan da boynuna akıyor. Benim ona döndüğümü görür görmez güzel dişlerini ortaya çıkarırcasına gülümsüyor. Ben nefesimi tutuyorum. Bunların hepsi bir dakika içerinde oluyor. Bir dakika içerisinde, ona –henüz benim bileanlamını bilmediğim- olan hislerim bin kat artıyor.

“Seni arıyordum.” Dedi nefes nefes. Kafamı iki yana sallayarak kontrollü bir şekilde yüzüne bakıyorum. Kafamı  ne oldu? Anlamında iki yana salladım. Şuan ağzımı açıp, onun o kendine has kokusunun ciğerlerime dolma riskini göze alamazdım.

“Şu Desdomona rolü… Eğer güzel çalışırsan belki roller değişebilir. Yani Gül hocayı etkilemen gerek. Bu da ancak tiyatronun içinden birinden ders alırsan olabilir.” Dedi çarpık bir biçimde gülümseyerek. Gözlerim umutla açılırken içimden sinsice gülümsedim. Ben o Gül hocanın aklını bile alırım bebek, ne etkilemesi?

“Kim çalıştırabilir ki beni? Acaba kısa süreli bir tiyatro kursuna mı y-“

“Ben.”

Gözlerimi kocaman açarak yüzüne baktım.

“Ha?”

“Ben seni çalıştırırım.”

Sen beni çalıştır, bedava mesaiye bile razıyım be canım.

Meraba canlar. sonlara doğru Rüyam biraz kırolaştı mı ne? ksbdjhsagdjhf :D yavaş yavaş annesinebenzemeye başladı bu kız da iyice :D Size bir duyurum var. İkinci kitapta yorumlar sonlara soğru iyice düştü. Hatta yorumların tümü "güzel ama yb gelsin" e döndü. Bu yüzden her hafta, en güzel yorumu yapan kişiye, o bölümün ithaf'ı gelecektir. Sınır koyabilirdim, on uzun yorum gelmeden bölüm eklemeyeceğim dediyebilirdim fakat öyle olmasını kendime yediremiyorum. sanki siretiyormuşum gibi geliyor. Ama ithaf olayı daha masumane, sanki sizi yorum yapmaya teşvik ediyor gibi. Bu yüzden güzel yorumlar gelmesini umud ediyorum. Eğer bölümler geç geliyorsa, bu biraz da yorumların azlığndan kaynaklanıyordur çünkü beni yamaya sizin o güzel yorumlarınız itiyor. Neyse, gelelim diğer duyurumuza. Geçenlerde Aşktan Kaçımaz adlı bir hikayeye başlamıştım biliyorsunuz. Ve yarıda bırakmıştım. Şimdi elimde birikmiş yaklaşık beş, içime sinerek yazdığım bölüm var. Eğer sonda paylaştığım nota (Aşktan Kaçılmaz adlı hikayeye eklediğim nota) üç vote daha gelirse devam tmek istiyorum. Lütfen beni yalnız bırakmayıp hikayeye bir göz atın. İlk bölüm hoşunuza giderse, nota bir ote bırakmanız yeterli. Hepinizi öpüyor, sizin için ellerde roman, tepede güneş, ayaklarınız deniz veya havuz sularında, aşk dolu bir yaz olmasını diliyorum. Hoşçakalın. Seviliyorsunuuuz :D

Aşk Yeniden Isırıyor (Sıra Arkadaşım Bir Vampir 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin